GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:17.07.2024

DURSUN ATAŞ (Kayseri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülen tasarruf tedbirleriyle ilgili kanun teklifinin 2'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, kanun teklifinin görüşülen maddesi kamudaki tasarruf tedbirleri kapsamında kamu idarelerinde bulunan fazla taşıt ve iş makinelerinin tek elden satılması için Özelleştirme İdaresine yetki verilmesini düzenlemektedir. Daha önce de pek çok farklı mecralarda defalarca dile getirdiğimiz gibi kamuda araç saltanatı bulunmaktadır. Millete israfın günah olduğunu anlatıp bir lüks makam aracını iade edip daha lüksünü alan Diyanet İşleri Başkanlığından tutun -emekli 12.500 lira maaşla geçinmeye çalışırken- 3 ayrı makam aracı kullanan SGK Başkanına kadar tüm kurumlarda tam anlamıyla makam aracı saltanatı bulunmaktadır. Bunun dışında, bugün kurumlarda hizmet aracı olarak milletin cebinden alınan araçlar yasak olmasına rağmen genel müdürlere, daire başkanlarına, il müdürlerine, ilçe müdürlerine, şube müdürlerine makam aracı olarak tahsis edilmektedir. Biz araç saltanatı var dediğimizde "Böyle bir şey yok." diye inkâr edip "O araçların hepsini toplasanız çerez parası değil." diyen Sayın Mehmet Şimşek, bugün araç saltanatını kabul ederek bu kanunu hazırlayıp getirmiştir. 2021 yılında yayımlanan tasarruf tedbirlerinde de "Kamudaki ihtiyaç fazlası araçları satacağız." diyerek aynı şeyleri yazıp hiçbirini uygulamayanlar bugün bu kanunu hazırlayıp getirmişlerdir.

Değerli milletvekilleri, yıllarca "İtibardan tasarruf olmaz." diyerek vatandaşın parasını har vurup harman savuran, yazlık kışlık saraylar yaptıran, özel uçak filoları kuran, lüks makam araçları satın alan, "çılgın projeler" diyerek hazineden garantiler vererek milletin malını müteahhitlere ulufe gibi dağıtan AKP iktidarı bugün "kamuda tasarruf vakti" diyor. Seçimlerden önce de "Vakit, Türkiye vakti." diyorlardı. Türkiye'nin hâlini görünce vaktin Türkiye vakti olmadığına eminiz ama anlaşılan, vakit, AKP için söylediği sözlerini yeme vaktidir. Nitekim "İtibardan tasarruf olmaz." diyenler ülkenin itibarını harcıyor. Birbiriyle lüks makam aracı alma yarışına girenler, şimdi, araçları, hatta iş makinelerini bile satma yolunu arıyor. Lüks ve şatafattan vazgeçmeyenler millete acı reçete hazırlıyor. Sarayın danışmanlarına, bürokratlarına üçer beşer maaş dağıtanlar, TÜİK'in rakamlarını eğip bükerek memurun, emeklinin maaşlarına gelmesi gereken zammı gasbediyor. İstisna, muafiyet ve indirimlerle yandaş zenginlerden tam 1,5 milyar lira vergiden vazgeçenler, açlık sınırının altında yaşayan asgari ücretliye zam yapmıyor. Sarayda yaşayan günlük 55 milyon lira millete fatura edenler, daha önceki senelerde de çıkarıp hiçbir işe yaramayan tasarruf tedbirlerini ısıtıp ısıtıp önümüze koyuyorlar.

Değerli milletvekilleri, "Ben ekonomistim.", "En çok büyüyen ekonomiyiz.", "2023'te uçacağız.", "Şaha kalkıyoruz.", "Ay'a gidiyoruz.", "Almanya bizi kıskanıyor.", "Gözlerimdeki ışıltıyı görmüyor musunuz?" derken Andersen'den Masallar sona erdi. Gerçekler ise maalesef çok acı. Ülkemiz AKP'nin yanlış politikaları yüzünden derin bir ekonomik krizin pençesinde kıvranıyor. Vatandaş her geçen gün artan hayat pahalılığı ve geçim derdiyle boğuşuyor. Gençlerimiz umutlarını yitiriyor, iş bulamıyor. Emeklilerimiz ise hayatlarını idame ettirmekte zorlanıyor. Çalışanlarımız alın terlerinin karşılığını alamıyor, âdeta sefalet içinde yaşam mücadelesi veriyor. AKP'nin ışıltılı masallarının sonuna geldik ama ne yazık ki iktidarın yarattığı bu kâbusun sonu henüz gelmedi. Buradan açıkça uyarıyorum: Halkın parasıyla lüks içinde yaşayanlar, israf edenler, saltanat sürenler, bu milletin vicdanında mahkûm olacaklardır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

DURSUN ATAŞ (Devamla) - Bugün, burada, bu kanun teklifini tartışıyoruz ama asıl mesele kamuda bir türlü sonu gelmeyen israfın ve lüksün artık son bulmasıdır. Milletimizin sabrı tükenmiştir. Millet artık söz değil icraat beklemektedir. Hükûmeti artık gerçek tasarruf tedbirlerini almaya, milletimizin kaynaklarını israf etmekten vazgeçmeye çağırıyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)