GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:104
Tarih:17.07.2024

MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, 2809 sayılı Yükseköğretim Kurumları Teşkilatı Kanunu'nun ek 207'nci maddesinin yeniden düzenlenmesi hakkında konuşmak istiyorum.

Bu maddeyle karşımızda yalnızca teknik bir düzenleme değil aynı zamanda yasama yetkilerimizin ve Anayasa'mızın ihlal edilmesi riski taşıyan ciddi bir mesele durmaktadır. Anayasa Mahkemesinin 29/4/2021 tarihli kararı ortadadır. Bu karar 27/7/2020 tarihli ve 65 numaralı Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle bazı yükseköğretim kurumlarına kadro ihdas edilmesine ilişkin düzenlemeyi iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi öğretim elemanlarının görevleri, unvanları, mali işleri ve özlük haklarının kanunla düzenlenmesi gerektiğini net bir şekilde ortaya koymuştur. Bu karar Cumhurbaşkanlığı kararnamesinin sınırlarını açıkça belirlemektedir. Ancak AK PARTİ'nin bu karara rağmen Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenleme ısrarı yasama yetkilerimizin açıkça ihlal edilmesi anlamına gelmektedir. Anayasa'mızın 7'nci maddesi yasama yetkisinin Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisine ait olduğunu belirtmektedir. Anayasa'nın 87'nci maddesi ve diğer ilgili maddeleri de Türkiye Büyük Millet Meclisinin görev ve yetkilerini detaylı bir şekilde tanımlamaktadır. Yasama yetkisinin genelliği ilkesi gereğince Türkiye Büyük Millet Meclisi her konuda ve dilediği ayrıntılarla kanunlarda düzenleme yetkisine sahiptir. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin en temel ve en vazgeçilmez yetkisidir.

Sayın milletvekilleri, burada bir çelişki ve tehlike vardır. Anayasa'nın 104'üncü maddesi Cumhurbaşkanına Cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkarma yetkisi tanımaktadır ancak bu yetki Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama yetkisini devre dışı bırakamaz. Anayasa Mahkemesinin iptal gerekçesinde belirttiği gibi kadro ünvanları sadece bir iş tanımı değildir, bu ünvanlar öğretim elemanlarının hak ve yükümlülüklerini, aylık ve ödeneklerini de kapsamaktadır. Bu nedenle, bu hususların yalnızca kanunla düzenlenmesi gerekmektedir. AK PARTİ'nin bu düzenleme ısrarı Anayasa'mızın 104'üncü maddesine aykırıdır ve Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama yetkisinin gasbedilmesi anlamına gelmektedir. Anayasa'mızın 130'uncu maddesi bağlamında Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle düzenlenmesi öngörülen konular arasında öğretim elemanlarının kadrolarının düzenlenmesi yer almamaktadır. Bu nedenle bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğu çok açıktır.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisinin, yetkilerinin Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle devre dışı bırakılmak istenmesinin bir örneğidir. Yasama yetkimizin korunması Anayasa'mıza sadakatimizin bir gereğidir. Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu tür müdahalelere karşı durması ve yetkilerini koruması şarttır. Anayasa Mahkemesinin kararlarına uygun hareket etmek sadece hukukun gereği değil, aynı zamanda demokrasimizin de bir gereğidir. Hepinizi Anayasa'mızın ve Anayasa yetkimizin korunması için bu düzenlemeye karşı çıkmaya davet ediyorum. Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkilerinin korunması hepimizin ortak sorumluluğudur.

Bu duygu ve düşüncelerle yüce Meclisimizi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)