Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 106 |
Tarih: | 23.07.2024 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA HASAN EKİCİ (Konya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerine Gelecek-Saadet Grubu adına söz almış bulunmaktayım.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifi yaklaşık bir ay önce...
(Uğultular)
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, hatibi duyamıyoruz.
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, Genel Kurulda büyük bir uğultu var. Sayın Hatibin konuşmaları anlaşılamıyor. Sayın vekillerin sesleri Divana kadar geliyor. Lütfen, rica ediyorum, sayın hatibi dinleyelim. Seslerimizi kısarak, yakınınızdaki duyacak kadar bir sesle konuşursanız herkes bundan memnun olur.
Teşekkür ediyorum.
Sayın Hatip, buyurun.
HASAN EKİCİ (Devamla) - Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifi yaklaşık bir ay önce basına sızdırılmış ve başlangıçta oldukça geniş bir çerçevede hazırlanan teklifin...
(Uğultular)
BAŞKAN - Sayın Ekici, bir dakikanızı rica ediyorum.
Değerli milletvekilleri, değerli arkadaşlar, ya rica ediyorum, siz yanınızdaki masada biri yüksek sesle konuştuğunda rahatsız oluyorsunuz, hepimiz rahatsız oluyoruz bizim konuşmamızı bastırıyor diye. Herkes birbirine saygı içinde olursa çok iyi olur. Ben Divandan duyuyorum herkesi, dinliyorum. Ya, yapmayalım bunu.
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, yoklama isteyip de çağırmasaydık keşke.
SEZAİ TEMELLİ (Muş) - Başkanım, görüşmeleri sürdürmek mümkün değil, bir ara verin, ara verin lütfen.
BAŞKAN - Meclisin mehabetine yakışmıyor, Genel Kurulun mehabetine yakışmıyor. Konuşmak isteyen arkadaşlar dışarıda konuşabilir, oylama yok ama hatibin sesinin kesilmesine yol açacak yükseklikte lütfen konuşmayalım; bugün üçüncü kez oldu uyarıyorum. Lütfen tekrar ettirmeyelim.
Evet, Sayın Ekici, sürenizi yeniden başlatıyorum.
Buyurun.
HASAN EKİCİ (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifi yaklaşık bir ay önce basına sızdırılmış ve başlangıçta oldukça geniş bir çerçevede hazırlanan teklifin kamuoyundan gelen tepkiler üzerine oldukça daraltıldığı ve birçok önemli düzenlemenin teklif metninden çıkarıldığı görülmektedir. Örneğin, gelir vergisi mükelleflerine asgari gelir vergisi düzenlemesi, tapuda gerçek satış bedeline geçilerek emlak vergisi ve tapu harcının gerçek satış bedeli üzerinden alınması, özellikle büyükşehirlerde basit usulde vergilendirme ve esnaf muaflığının kaldırılması, borsadaki alım satım işlemlerinden sağlanan kazançların vergilendirilmesi gibi düzenlemelerin tekliften çıkarıldığı görülüyor. Basına sızdırılarak da olsa iş dünyası başta olmak üzere birçok vergi mükellefini ve vatandaşlarımızı ilgilendiren bir teklifin yasalaşma sürecinden önce tartışılmaya açılması ve gelen tepkiler üzerine bazı maddelerinin gözden geçirilerek olgunlaştırılması amacıyla teklif metninden çıkarılmasını olumlu buluyoruz.
Teklifin ilk hâlinde yer verilen engelli vatandaşlarımıza tanınan ÖTV istisnasının süresini beş yıldan on yıla çıkaran ve veraset yoluyla intikalinde ÖTV'nin tahsilini isteyen düzenleme teklif metninden çıkarılmış, bu düzenlemenin teklif metninden çıkarılması engelli vatandaşlarımızın kaygılarını gidermiştir ancak engellilerimizi olumsuz etkileyecek diğer iki düzenleme kanun teklifinde yer almıştır. Teklifin 18'inci ve 26'ncı maddeleriyle KDV ve ÖTV kanunlarında yapılan değişikliklerle engellilerin kullandıkları araç ve gereçlerin ithalindeki istisnaların kaldırıldığı anlaşılıyor. Bu düzenlemenin de teklif metninden çıkarılması gerekir. Engelliler zaten hayatlarında birçok sorunla mücadele ederek yaşamaya çalışıyorlar. Diğer yandan, ekonomik krizin en çok vurduğu toplumsal kesimlerden biri de engelliler. Engelli maaşlarının âdeta yoksulluk sadakalarına dönüştüğü bir ekonomik ortamda engellilere bir darbe de araç gereç alımlarındaki istisnalar kaldırılarak vurulmamalıdır.
Yine, çiftçilerimizin temel girdilerinden olan yem ve gübre teslimlerindeki KDV istisnalarının kaldırılacağı sızan teklif metninde yer alıyordu, bu düzenleme de tekliften çıkarılmış. Son yıllarda yem ve gübre fiyatlarındaki fahiş artışlar çiftçilerimizin belini bükmüşken yem ve gübre teslimlerine KDV getirilmesi çiftçilerimize bir darbe daha vuracaktı. Bu nedenle, tekliften çıkarılması çiftçilerimiz adına olumlu olmuştur.
Diğer yandan, teklifin kapsamının daralması tekliften beklenen ek gelir tutarlarını da azaltmıştır. Teklifin ilk hâlindeki düzenlemeler sonucunda 400-500 milyar TL civarında ek gelir beklenirken bu tutar 200-250 milyar TL seviyelerine düşmüştür.
Değerli milletvekilleri, teklifin genel gerekçesinde 2024-2026 Dönemi Orta Vadeli Program'daki "adil vergi sistemi oluşturmak, doğrudan vergilerin payını artırmak" amaçlarına atıf yapılmış ve bu amaçlara ulaşmak için de kanun teklifinde vergilemede güvenliğin sağlanması ve kayıt dışılıkla mücadele, vergi adaletinin güçlendirilmesi ve dolaysız vergilerin payının artırılması, vergiye uyumun ve cezaların artırılması, bazı istisnaların kaldırılması, bazı istisnaların da uygulanma şeklinin değiştirilmesi hedeflerini gerçekleştirmek üzere vergi mevzuatında düzenlemeler yapıldığı ifade edilmiştir. Ancak teklifin içeriğinde yer alan düzenlemeleri incelediğimizde görmekteyiz ki teklif hem orta vadeli programdaki hedefleri hem de vergileme sistemindeki hedefleri gerçekleştirmede kapsam ve içerik olarak yetersizdir. Teklifte önemli düzenlemeler yer almakla birlikte, bu düzenlemeleri yapısal vergi reformları olarak değerlendirmek çok zor. Örneğin, doğrudan vergilerin payının artırılması hedefiyle ilgili teklif metninde sadece kurumlar vergisi mükelleflerine getirilen asgari kurumlar vergisi var; bu düzenleme de tüm kurumlar vergisi mükelleflerini kapsamamakta, yaklaşık 1 milyon 150 bin kurumlar vergisi mükellefinden sadece 62 binini kapsamaktadır. Gelir vergisi mükellefleri için asgari gelir vergisi uygulamasına da teklifte yer verilmemiştir. Doğrudan vergilerin payının artırılmasıyla ilgili diğer bir düzenleme de bazı sektörler ile Cumhurbaşkanınca belirlenecek mal ve hizmet alımlarının ödemelerinde kurumlar ve gelir vergisi mükelleflerine kaynak da vergi kesintisi uygulamasının getirilmesidir. Yine, mükelleflerin vergi dairesince yapılacak yoklamalarla günlük, aylık ve yıllık hasılatlarının tespit edilmesi de doğrudan vergi gelirlerini artıracak bir düzenleme olarak değerlendirilebilir.
Teklif gerekçesinde vergi sistemimizde önemli bir yer tutan istisnalarla ilgili yapısal düzenlemeler yapılacağı ifade edilmiş ancak teklifin gerek KDV Kanunu'ndaki gerekse Kurumlar ile Gelir Vergisi Kanunlarındaki istisnalara yönelik hükümlerinin çok sınırlı ve dar kapsamlı olduğunu görüyoruz. Teklifte KDV Kanunu'ndaki istisnalardan sadece birinin kapsamı daraltılmakta, diğer bir maddeyle infisah eden kurumların devreden KDV'leri sınırlandırılmakta, başka bir maddeyle de mükelleflerin devreden KDV'leri için beş yıllık sınır getirilmektedir. Kurumlar vergisi istisnalarıyla ilgili olarak ise teklifte sadece 2 madde bulunmaktadır. Birincisinde, serbest bölgelerdeki kurumlar vergisi kazanç istisnası münhasıran ihracat kazançlarıyla sınırlandırılıyor, diğerinde de yatırım fon ve ortaklarının taşınmazlardan elde ettikleri kazançların yüzde 50'sini dağıtmaları şartıyla istisnadan yararlanmaları düzenleniyor. Sonuç olarak, istisnaların kaldırılmasına ya da yeniden düzenlenmesine ilişkin, teklifte topu topu 3-4 madde bulunmaktadır. Bu maddelerdeki istisnalar da hem vergi etkisi bakımından hem de kapsam bakımından sınırlı olan istisnalar.
Değerli milletvekilleri, teklifte yer verilen düzenlemelerden biri de yap-işlet-devret ve kamu-özel iş birliği kapsamındaki projelerin yüklenici şirketlerinin kurumlar vergisi oranının yüzde 25'ten yüzde 30'a çıkarılmasıdır. Kanunun etki analizine göre, bu artışla birlikte, kapsamdaki 44 şirketten bütçeye 550 milyon TL ilave kurumlar vergisi bekleniyor. Düşünebiliyor musunuz; yıllardır devletin trilyonlarca tutarındaki en büyük yatırım projelerini şeffaf olmayan ihale süreçleriyle, kapalı kapılar ardında yapılan pazarlıklarla alan, kamudan aldıkları ihalelerle zenginleşen, servetlerine servet katan 44 şirketten sağlanacak ilave vergi sadece 557 milyon TL. Bu tutarı 44 şirkete böldüğümüzde şirket başına ödenecek ilave kurumlar vergisi sadece 12,6 milyon TL. Milletimiz deprem gibi bütçe ağır yük getiren bir doğal afetten sonra oluşan bütçe açığının finansmanında servetlerinin kaynağı büyük oranda aynı bütçe olan yandaş müteahhitlerden daha çok fedakârlık bekliyordu. Bu fedakârlığın oranını belirleyecek olan da iktidardı ama gördüğünüz gibi iktidar, bu şirketlerin yapmaları gereken fedakârlığı belirlerken çok insaflı davranmış, yüzde 5 kurumlar vergisi artışıyla şirket başına 12,6 milyon TL ilave kurumlar vergisi getirmiş. Sağladıkları geçiş, yolcu ve hasta garantileriyle, bütçedeki açıkların önemli nedenlerinden olan milletin kaynaklarıyla zenginleşen koca koca şirketlerin yaptığı büyük fedakârlığı ve bu fedakârlığı belirleyen iktidarı milletimize havale ediyoruz.
Buradan Hükûmete ve Sayın Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e bir çağrıda bulunuyoruz: Sayın Şimşek ve Hükûmet kayıt dışı ekonomiyle mücadelede gerçekten samimiyseler, gerçekten adil bir vergileme sistemi istiyorlarsa 2015 yılında Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu Başbakanken, Sayın Şimşek siz de Maliye Bakanıyken kamuoyuyla paylaştığınız Kamuda Şeffaflık Paketi'nde yer alan düzenlemeleri dokuz yıl gecikmeyle de olsa bir an önce hayata geçirin. Kamuda Şeffaflık Paketi'nde yer verilen imar rantlarının tam vergilendirilmesi ve kamuya kazandırılmasıyla ilgili düzenlemeler başta olmak üzere, siyasetin finansmanı ve siyasi ahlak yasası, kamu ihalelerinin açık yapılması, yolsuzlukların önlenmesi gibi tüm düzenlemeleri bir an önce Meclise getirin, getirin ki kayıt dışılığı ve yoksulluğu milletimizin kaderi olmaktan hep beraber çıkaralım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN EKİCİ (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Sayın Ekici, lütfen tamamlayın.
HASAN EKİCİ (Devamla) - Biz bu konuda samimiyiz; Meclise getirirseniz Gelecek Partisi olarak bu teklifi sonuna kadar destekleyeceğiz çünkü biz kamuda şeffaflıkta 15 Ocak 2015'te nerede duruyorsak yine aynı yerde duruyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.(Saadet Partisi sıralarından alkışlar)