GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 24 Temmuz Gazeteciler ve Basın Bayramı'na, Sadık Ahmet'in ölüm yıl dönümüne, Lozan'ın 101'inci yılına, Türkiye'nin iş kazalarındaki karnesine ve inşaatta stajyer olarak çalışırken hayatını kaybeden 15 yaşındaki Eren Alperen Kocayavuz'a, staj ve çıraklık mağdurlarına, emeklilere iktidarı şikâyet ettiğine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:24.07.2024

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkür ediyorum.

Değerli milletvekilleri, tüm Meclisi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, temmuz ayı milletimiz için çok önemli, çok önemli tarihlerin cereyan ettiği bir ay. Özellikle bugün 24 Temmuz, istibdat ve sansürün hiçbir türlüsünün, baskının ve otoriterliğin hiçbir şeklinin kalıcı olmayacağını, asla sürdürülemeyeceğini gördüğümüz bir tarih. Demokrasinin ve ifade özgürlüğünün nimetlerine kavuşan hiçbir millet, hiçbir toplum baskıya, sansüre, farklı seslerin susturulmasına göz yummaz. O yüzden, siyasi birikim ve demokratik yaşamın bütün evreleri çok kıymetlidir. Türk milleti de bu birikimi bu topraklarda gerçekleştirmiş ve yüzlerce yıllık bir yönetim mirasını bırakmıştır. Bugün sansürün kaldırılmasını, Gazeteciler ve Basın Bayramı'nı kutluyoruz. Medyanın sermaye üzerinden yandaşlaştırıldığı, basın emekçilerinin haklarını alamadığı, haklarını alamadıkları gibi hapsedildikleri, her türlü baskıya maruz kaldıkları bir ülkede bugünü kutlamak ne kadar doğru bilemiyorum. Ancak yine de mesleğini kutsal bilen, kalemini satmayan, daima hakkın, hakkaniyetin, doğruların yanında olan bütün basın mensuplarının ve gazetecilerin Basın Bayramı'nı bu vesileyle kutluyorum.

Yine, bugün bir başka önemli gün; benim de Türk Ocaklarındayken tanışmakla müşerref olduğum, bizzat tanımaktan da çok mutlu olduğum rahmetli Sadık Ahmet'in ölüm yıl dönümü. Batı Türklüğünün simgesi ve Osmanlı bakiyesi topraklarda Türklüğü yaşatmak için yılmadan, yorulmadan mücadele veren çok kıymetli bir dava adamıydı rahmetli. Kendisine tekrardan Allah'tan rahmet diliyorum, mekânı cennet olsun.

Tabii, bu vesileyle... Türklerin yoğun olarak yaşadığı Batı Trakya'da öğrenci yetersizliği gerekçesiyle Türk ilkokulunun kapatılacağı bildirildi. Yunan basınında yer alan haberlere göre Rodop ilinde Hacıören, Keziren, Payamlar, İskeçe'de ise Karaköy İlkokullarının kapatılması yönünde bir karar alındı. Bu okullar kapatılırsa bir daha bunların açılmasının imkânsız olduğunu hepimiz biliyoruz. Bölgedeki soydaşlarımız Türk öğrencilerin Yunan devlet okullarına gönderilmesini amaçlayan bir adım olarak gördükleri bu haklı endişeyi bizlerle paylaşıyorlar. Batı Trakya Türklüğünün daima yanında olduğumuzu ve bu süreci de özellikle takip edeceğimizi buradan vurgulamak istiyorum.

Lozan'ın 101'inci yılı. Bugün aynı zamanda milletimizin gurur vesikalarından, gelecek senetlerinden biri olan bu anlaşmanın imzalanmasının yıl dönümünü kutluyoruz. Böyle anlamlı bir günde bugüne elbette çok daha fazla önem verilmesi, belgesellerle, yayınlarla Türk çocuklarına Lozan'ın öneminin anlatılması çok önemli. Geçmişini unutanların geleceği kurgulaması mümkün değildir. Ancak maalesef, Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında da birçok millî bayramda da anlamlı günlerimizi, Lozan gibi değerleri hakkıyla kutladığımızı, yaşatmamız gerektiğini, şuurunu verebildiğimizi düşünmüyorum. Ki bunu bir tarafa bırakın "Lozan zafer mi, hezimet mi?" zihniyetinin sahiplerine şunu da buradan hatırlatmak istiyorum: Lozan bu ülkenin kurucu belgesidir. Lozan'ı bize kazandıran bütün kahramanlarımızı, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü ve İsmet İnönü'yü de rahmetle ve minnetle buradan anıyorum.

Staj ve çıraklık mağdurlarıyla ilgili bir konuyu gündemimize almak istiyorum. Karnemiz çok kötü; dünyada iş kazasında en fazla hayat kaybeden insan topluluğu maalesef Türkiye'de, ya sondan 2'nciyiz ya sondan 3'üncüyüz. Evet, ihracat rakamlarımız artmış olabilir, evet, üretimimiz artmış olabilir ama ekonomi perişan vaziyette; zaten bununla övünülecek bir tarafımız yok. Kısmi de olsa bundan on beş yirmi yıl öncesine kıyasla ekonomik olarak bir yere gelmemize rağmen bu ölümlerin artmış olması âdeta bize şunu söylüyor: Eğer böyle büyüyeceksek lanet olsun böyle büyüme. Günde 4 insan bu ülkede hayatını kaybediyor, her gün 4 işçi Türkiye'de iş kazalarından ölüyor yani yılda yaklaşık 1.300 insanımızı biz sadece iş kazasında kaybediyoruz. Bu rakam, az gelişmiş birçok ülkenin çok çok üstünde. Böyle bir kalkınma, böyle bir ekonomik büyüme olmaz, olamaz.

Ankara'nın Çubuk ilçesinde Fatih Sultan Mehmet Meslek ve Teknik Anadolu Lisesinde öğrenci olan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - ...henüz 15 yaşındaki Eren Alperen Kocayavuz bir inşaatta stajyer olarak çalışıyordu ve maalesef, 6'ncı kattan asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. Rakamlar çok kötü, İSİG Meclisi verilerine göre 2024 yılının sadece ilk altı ayında 14 yaş ve altı 13 çocuk işçi, 15 yaş arasında da 20 çocuk genç yani toplamda sadece 2024'ün ilk altı ayında 33 çocuğumuz hayatını kaybetmiş; canlarını koruyamıyoruz.

Çırak ve stajyerlerin tam sigortalı olması isteniyor. Özlük hakları konusunda gerekli adımların atılması isteniyor. Staj ve çıraklık sigortasının da SGK başlangıcı olması isteniyor. Bu konuda biz kendilerinin her zaman yanında olacağız. Eren Alperen Kocayavuz'a Allah'tan rahmet diliyorum, kıymetli ailesine de buradan sabırlar diliyorum.

Emekli maaşlarını konuşuyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bitiriyorum Başkanım.

Şimdi, bakın, birkaç rakam söyleyeceğim. Aslında amacım şu: Emeklilere iktidarı şikâyet etmek. Size verdikleri 2.500 liranın mali disiplini bozacağından bahsediyor Hükûmet; emekliye yapılan aylık 2.500 lira zammın yıllık toplam maliyeti 66 milyar TL yani 2 milyar dolar. Bakın, size verdikleri bu parayı -emeklilerimize sesleniyorum, bunu çocuklarınıza da anlatın, bu iktidardan kurtulmazsak çocuklarınız da aynı şeyden muzdarip olacak- size verdikleri 2 milyar doları yük görenler son dört yılda sadece kamu bankalarına, yaptıkları yanlış politikalardan dolayı 31,4 milyar dolar para aktarmışlar. Sadece kur korumalı mevduattan ülkeyi zarara uğrattıkları rakam 2,7 trilyon yani sevgili emekliler, size verdikleri 33 milyarın tam 41 katı. Daha fazlasını söyleyeyim...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Selamlıyorum ve bitiriyorum.

Bir kuruş harcanmayarak yapılacak olan köprü inşaat ihalelerine 600 milyar lira ödemişler; size verilen ve mali disiplini bozacağını iddia ettikleri rakamın tam 10 katı. 2018'de 74 milyar lira olan faiz giderleri 2023 yılında 1,3 trilyon lira olmuş; emekliye verilen zammın 20 katı. Sizi bu hâle düşüren AK PARTİ iktidarıdır, sizi bu hâle getiren AK PARTİ iktidarıdır; uğrattığı, yaptığı yanlış politikalardır. "Faiz sebep, enflasyon sonuç."u bu ülkenin başına felaket açmıştır ve sizi aç bırakmıştır, çocuklarınızı aç bırakacaktır. Bir an önce bu iktidardan kurtulmadığımız sürece belimiz doğrulmayacaktır diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.