Konu: | Bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaşanan hadiselerin hem değerli vekilleri hem de aziz Türk milletini derinden üzdüğüne ve bundan sonra Meclisin saygınlığına yaraşır bir dilin hep beraber kullanılmasını dilediğine ilişkin konuşması |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 107 |
Tarih: | 24.07.2024 |
BAŞKAN - Değerli milletvekilleri, bugün Türkiye Büyük Millet Meclisinde yaşanan hadiseler hem değerli vekillerimizi hem de aziz Türk milletini derinden üzmüştür. Zira hem bizim İç Tüzük'ümüz hem sahip olduğumuz medeniyet değerleri buranın mehabetine uygun, saygın bir dil kullanmayı hepimizin üzerine bir sorumluluk olarak yüklemektedir ancak zaman zaman kürsüde bazı hatipler bu saygınlık sınırını aştığı zaman eminim her bir insanımız incinmektedir. Bizim örnek olmamız lazım; herkes buraya gözünü dikiyor, kulağını kabartıyor, olup bitenleri görüyor. Milletin temsilcilerinin konuşurken güzel sözlerle konuşması çok kıymetli. Kur'an-ı Kerim'de, İbrahim suresinde geçen bir ayette, Cenab-ı Allah güzel sözü kökü derinlerde, dalları gökte olan bir ağaca benzetiyor ve onun daima meyve vereceğini ifade eden ifadeler geçiyor. Güzel söz daima meyve verir, kökü de sağlamdır, o ağaç da güzeldir. Güzel söz sahibini de güzel kılar, güzel söz sahibini de saygın kılar, güzel söz sahibini de yüceltir, güzel sözü kullananların grubu da yücelir ve herkesi yüceltir ama kötü söz, kem söz herkesi incitir, sahibini de incitir ve ona destek sunanları da incitir.
Ben, bugünkü Divanı yöneten, Genel Kurulu yöneten Başkan Vekiliniz olarak gerçekten buradan bütün konuşmaları dinliyorum, zaman zaman bu Divanda da herkeste son derece büyük bir rahatsızlık oluşuyor. Onun için, ben Genel Kurulumuzun her bir saygın üyesine diyorum ki: Lütfen, birbirimizi saygıyla dinleyelim, birbirimize karşı saygın bir dil kullanalım, şahsiyat yapmayan, birbirini itham etmeyen, birbirine karşı ahlaklı, edepli, medeniyetli ve kanunun suç saydığı sınırlara ulaşmayan bir üslupla konuşmak emin olun Meclisimizin gücüne güç katacaktır; ben bunu hatırlatıyorum. Hem Meclis kapandıktan sonra yaşanan hadiseler Meclisimize yakışmamıştır hem de içeride yaşanan, Genel Kurul açıkken yaşanan hadiseler Meclisimizin zarar görmesine, milletimiz nezdindeki saygınlığının zedelenmesine yol açmıştır. Onun için de ben değerli vekillerimizin her birine bir kez daha çağrıda bulunuyorum: İç Tüzük'ün dediği gibi, temiz bir dille konuşmak, yaralayıcı bir dil kullanmamak, kimsenin şahsiyatıyla uğraşmamak, meselemizi anlatmak, derdimizi anlatmak -hepimiz ayrı siyasi partilerdeniz- siyasetin gücünü burada kullanmak, sözün gücünü kullanmak, sözün gücüyle siyasetimize güç katmak bu Meclisi de yüceltecek, bizi dinleyen insanların da umutlarını artıracaktır. Aksi takdirde, burada her gün birbirimize karşı saydırdığımızda "Bizim farkımız ne olur, ne olacak?" diye hepimizin sorması lazım.
Fikri olanın küfrü olmaz, küfrü olanın da fikri olmaz. Biz fikri olan insanlarız, fikri olan insanlar olarak millet bizi buraya seçti, gönderdi. Onun için küfrün bizim ağzımıza, dilimize, yanımıza, yöremize yakışmaması lazım; şiddetin de yakışmaması lazım. Bize bir söz söylendiğinde onun karşılığında cevap daha güzel bir sözdür, daha etkin bir sözdür, daha yüce bir sözdür; onun için de biz hep beraber bu Meclisi ancak verimli çalıştırabiliriz, birbirimizi dinleyerek çalıştırabiliriz, birbirimiz hakkında güzel konuşarak çalıştırabiliriz, fikirleri yarıştırarak çalıştırabiliriz. Partilerin de zaten o çerçevede milletin kalbindeki yeri artar, büyür.
Ben, bu nedenle, bu konuşmayı yaptığım için de üzüldüğümü buradan ifade etmek isterim çünkü sizler, hepiniz yetkin insanlarsınız, iyi yetişmiş insanlarsınız, hepiniz kıymetlisiniz. Emin olun, bunları söylemekten de çok rahatsız olduğumu ifade etmek istiyorum.
Bundan sonra dileğim odur ki Meclisimizin saygınlığına yaraşır bir dili hep beraber kullanalım. Sayın Grup Başkan Vekillerimizden de istirhamım odur ki zaman zaman bu sınırları aşanları da ikaz edelim, uyaralım. Bizler de buradan müdahale etmeye çalışıyoruz ama müdahale dahi edemiyoruz, araya bile giremediğimiz oluyor.
Onun için, bu Meclis hepimizin, saygınlığı da 600 vekilin saygınlığı, aziz Türk milletinin saygınlığıdır diyorum ve Genel Kurulun bundan sonraki çalışmalarına kaldığımız yerden devam etmek istiyorum. İnşallah, yeni ve böyle kötü görüntülere Meclisimiz bundan sonra şahit olmaz.