GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:107
Tarih:24.07.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN HAMŞIOĞLU (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün aslında bayramdı lakin yasevinde bayram olmaz. Eğer bir ülkede gazeteciler açık kaynaklara dayanan haberleri yüzünden bile ajanlıkla, casuslukla suçlanabiliyorsa; tutuklanacak gazeteciler listeleri üstelik de meslektaşları tarafından yayınlanabiliyorsa ve o gazeteciler gerçekten tutuklanabiliyor ve hukuksuzca aylarca, yıllarca cezaevlerinde tutulabiliyorsa; hesaplaşılacak gazeteciler listeleri yayınlanabiliyorsa ve o gazetecileri canlarının güvende olduğuna ikna imkânı ortadan kalkmışsa; gazetecilerin soruları silah, kitapları bomba sayılıyorsa; gazetecileri taşla, sopayla, tekmeyle, tokatla, mermiyle, hukukla linç her defasında linççilerin yanına kâr kalıyorsa; suç ve suçlu değil onu ifşa eden gazeteciler cezalandırılıyorsa ve bunun bile haber değeri kalmamışsa, vakayıadiye olmuşsa; istibdat dönemi sansür memurlarının yerini bazen RTÜK, bazen Basın İlan Kurumu, bazen İletişim Başkanlığı alıyorsa; içinde tam 361 kere "haber", 280 defa "kitap", 53 kere "köşe yazısı", 26 kez "röportaj" geçen bir iddianameyle gazeteciler organize haber, kitap yazmakla suçlanabiliyorsa; siyasiler gazeteciler için "Evinize sokmayın." talimatı verebiliyorsa ve o sakıncalı gazetelerin patronları direnemiyorsa, çünkü siyasetle iş yapan iş adamlarıysa aslında her biri sarayın ayrı, bakanlıkların ayrı, belediyelerin ayrı, siyasi partilerin ayrı ayrı kendi maaşlı gazetecileri varsa ve aslen algı operatöründen başka bir şey olmayan bu tipler mesleğe kara üstüne kara çalıyorsa, ileri demokrasi Goebbels'lerin omuzları üzerinde yükseliyorsa artık o ülkede basının bayram yapabileceği bir şey yok ama katılması gerekilen büyük bir cenaze töreni vardır.

Sansür derin yoksulluğu hissedilmez kılabilen bir güce sahip değildir. Ekonomik çöküşü sansürlediğinizde süt, yumurta, peynir satın alınabilir, sofraya konulabilir hâle gelmez mesela; yazılamayınca yok sayılmaz fukaralık. Kul hakkının nasıl yendiğini anlatmayınca birileri, ya soruları çalınan bir sınavda ya bir mülakatta ya atama yahut terfi sırasında hakkı yenen milyonların mağduriyeti yok olmaz. Dolayısıyla bu bile anlaşılamamış aslında aradan geçen yüz on altı yılda. "'Tahta kurusu' yazarsan 'tahtın kurusu' anlaşılır." yasak zihniyetinden hürriyete doğru bir arpa boyu yol alınamamış; iktidarların adı değişmiş sadece ama baskıyla, korkuyla yönetme iradesi değişmemiş ama şükür ki bir şey daha değişmemiş bu ülkede.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Hamşıoğlu, lütfen tamamlayın.

SELCAN HAMŞIOĞLU (Devamla) - Bu ülkenin gerçek gazetecileri Malta sürgünlerinde boyun eğmediği gibi, Bekirağa Bölüğü'nde, Sansaryan Han'da, Ulucanlar'da boyun eğmediği gibi Silivri'de de eğmemiş, Sincan'da da eğmemişler. Bu dirençten yeşeren umutla genç meslektaşlarıma bir kere daha seslenmek istiyorum: İktidar, muhalefet, parti fark etmez, kimsenin ama hiç kimsenin sizi yandaşlaştırmasına razı olmayın. Gazetecilik yalakalıkla statü kazanılan bir meslek değildir. Kaleminin namusunu koruyamayan başka hiçbir şeyi koruyamaz. Gerekirse Sedat Simavi'nin nasihat ettiği gibi, o kalemi kırın ama satmayın.

Gazetecilik için açılan o çukura sansürü gömeceğimiz ve üzerinde hürriyet festivalleri düzenleyeceğimiz günlerin geleceğine sonsuz inançla, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)