GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: AK PARTİ GRUBUNUN, GENEL KURULUN ÇALIŞMA SAATLERİ İLE GÜNDEMDEKİ SIRALAMANIN YENİDEN DÜZENLENMESİNE; SAYIŞTAYDA BOŞ BULUNAN ÜYELİKLER İÇİN YAPILACAK SEÇİMİN (S. SAYISI: 451) GENEL KURULUN 16 NİSAN 2013 SALI GÜNKÜ BİRLEŞİMİNDE YAPILMASINA; 441 SIRA SAYILI KANUN TASARISI?NIN İÇ TÜZÜK?ÜN 91?İNCİ MADDESİNE GÖRE TEMEL KANUN OLARAK BÖLÜMLER HÂLİNDE GÖRÜŞÜLMESİNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:92
Tarih:16.04.2013

ALİ ERCOŞKUN (Bolu) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün vermiş olduğumuz grup önerimiz lehinde söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle sizleri ve ekranları başında bizleri izleyen değerli milletimizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Grup önerimiz oldukça net. Bildiğiniz gibi, geçtiğimiz iki hafta boyunca cuma günleri çalışma önerisi getirmiştik ama gündemimizi perşembe gecesi bitirebildik; dolayısıyla bugün, cuma günü çalışma önerisi getirmiyoruz. 441 sıra sayılı Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun Tasarısı'nı iki bölüm hâlinde 20 maddelik ve Sayıştayda boş bulunan 5 üyelik için 6085 sayılı Sayıştay Kanunu'na göre yapılacak seçimin Genel Kurulun bugünkü birleşiminde yapılmasını öneriyoruz. Bunun yanında, çarşamba ve perşembe günü yapacak olduğumuz çalışmaları da "bitime kadar" şeklinde değiştirerek cuma gününe kadar bu haftaki gündemi tamamlamayı planlıyoruz.

Ben bu vesileyle grup önerimizin lehinde olduğumu bir kez daha belirtir, Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Ercoşkun.

Aleyhinde İstanbul Milletvekili Akif Hamzaçebi.

Buyurunuz Sayın Hamzaçebi. (CHP sıralarından alkışlar)

MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu önerisinin aleyhinde söz aldım. Grup önerisi bu haftaki Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun çalışma düzenini yeniden düzenliyor -alışık olduğumuz bir tutum- ancak bu önerinin içinde herhangi bir muhalefet önerisi veya muhalefetin herhangi bir kanun teklifi yer almamaktadır. Bu önerinin kabul edilmesini müteakip Genel Kurul gündeminde olan bir konu daha var: Sayın Bekir Bozdağ'ın sözlü soruları cevaplandırmasından sonra Sayıştaya üye seçeceğiz. Sayıştay üye seçimiyle ilgili bir değerlendirme yapmak istiyorum. Adalet ve Kalkınma Partisi tam on bir yıldır iktidardadır ve on bir yıldır, Sayıştayda boşalan üyelikler, tamamen iktidar partisinin çoğunluğuna dayanılarak tek yanlı bir şekilde oluşturulmaktadır. Bunun anayasal bir kurum olan Sayıştayın kuruluşuna, onun özelliklerine, yapısına uygun olmadığını ifade etmek istiyorum.

Sayıştay, bütün demokratik ülkelerde parlamentolara bağlı olarak görev yapan bağımsız bir kurumdur. Sayıştayların tarihi, insan hak ve özgürlüklerinin de tarihidir aynı zamanda. İnsanlığın hak ve özgürlükler konusunda vermiş olduğu mücadelesi, bir yönüyle devletin harcamalarının, devletin vergilendirme yetkisinin kurallara bağlanmasının da mücadelesidir. O nedenle Sayıştaya yapılacak olan üye seçiminin, ortak kabul gören bir anlayışla, muhalefet partilerinin de görüşlerini yansıtan bir anlayışla gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ancak, ne Plan ve Bütçe Komisyonunda yapılan ön seçimlerde ne de Genel Kurulda bugüne kadar yapılmış olan seçimlerde ve bugün yapılacak olan seçimlerde muhalefetin herhangi bir şekilde görüşü alınmamaktadır.

Sayıştay, milletin bütçe hakkının bekçisidir. Bütçe hakkı, devletin yapacağı harcamaların büyüklüğüne, bu harcamaların hangi alanlara ayrılacağına, hangi alanlarda yapılacağına ve bu harcamaların yapılabilmesi için vatandaşa getirilecek olan yükümlülüklere, vatandaşın ödeyeceği vergilere karar verme hakkıdır. Bu hak milletindir. Millet adına bu hak, onun temsilcileri olan Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri tarafından kullanılmaktadır ve bu hakkın doğru kullanılıp kullanılmadığı, bu hak üzerine oturan bütçeler uyarınca yapılan harcamaların ve toplanan vergilerin, usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, usulüne uygun olarak toplanıp toplanmadığının denetlenmesi gerekmektedir. Sayıştay bu kadar önemli bir kurumdur.

Türkiye Büyük Millet Meclisi, 13 Aralık 2010 tarihinde Sayıştay Kanunu'nu kabul etmiştir. En son kabul edilen Sayıştay Kanunu Aralık 2010 tarihinden bu yana yürürlüktedir. O tarihte, yani Aralık 2010'da Sayıştay Yasası Genel Kurulda görüşülürken, Genel Kurul görüşmeleri sırasında iktidar partisinin vermiş olduğu bir önergeyle Sayıştayın 1996 yılından bu yana yapagelmekte olduğu performans denetimi yetkisi elinden alınmıştır. Sayıştay o yetki uyarınca 2010 yılına kadar çok önemli konularda çok önemli raporlar düzenlemiştir. Örneğin, Türkiye'nin içme suyu yönetimi, Türkiye'nin gıda denetimi, "Hafif raylı sistemler Türkiye'de nasıldır?" bunun denetimi, denetim sonuçları, Karadeniz Sahil Yolu Projesi, TÜBİTAK AR-GE Projesi gibi birçok proje ve birçok uygulama, politika alanları Sayıştay tarafından denetlenmiş ve yasama organına bunlar sonuçlarıyla sunulmuştur. Bu kadar önemli bir yetkiyi kullanan ve hükûmetlere yol gösterici olan, bütçe hakkının iyi kullanılıp kullanılmadığı, onun denetime ilişkin sonuçları konusunda Parlamentoya bilgi verme imkânını ortaya koyan, o imkâna Parlamentoyu sahip kılan bu yetki ortadan kaldırılmıştır.

Ona rağmen, yani bu eksiklikle birlikte Sayıştay Yasası kabul edilmiş ve 2010 tarihinden bu yana Sayıştay Yasası yürürlüktedir ancak Sayıştay Yasası'nın, sözünü ettiğim, Sayıştayın denetim yetkilerini elinden alan, performans denetimi yetkisini elinden alan düzenlemesi, Cumhuriyet Halk Partisinin açmış olduğu iptal davası sonucunda Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir. İptal kararı, 27 Aralık 2012 tarihinde alınmış ve bu karar 2 Nisan 2013 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Bu çok önemli bir karardır.

Şimdi, basında yer alan haberlere göre, bu iptal kararı sonrasında Hükûmet, Sayıştayın yetkilerini kısıtlamak üzere yeni bir yasa teklifi veya tasarısı hazırlığı içerisindedir. Bunu şiddetle kınıyoruz. Sayıştayın yetkilerini genişletmek gerekirken, bir parlamenter sistemde olması gereken yetkilere onun sahip olması yönünde düzenlemeler yapmak gerekirken, onu olduğundan geriye götürecek, Anayasa Mahkemesi kararlarına göre sahip olması gereken yetkileri ona vermemek bu yönde bir düzenlemeyi Parlamentoya getirmeye çalışmak, parlamenter sistemi bir kenara atmaktır, parlamenter sisteme, milletin bütçe hakkına saygısızlık etmek demektir.

Buradan Türkiye Büyük Millet Meclisi Sayın Başkanına bir çağrıda bulunuyorum: 2013 yılı bütçe görüşmeleri, Sayıştayın 132 kamu kurumuna ilişkin, onların 2011 yılı harcamalarına ilişkin raporları olmaksızın yapılmıştır. 2013 yılı bütçe görüşmeleri çerçevesinde 2011 yılına ilişkin kesin hesap kanunu görüşmeleri, 132 Sayıştay raporu olmaksızın gerçekleştirilmiştir. Bunun doğru olmadığını, Anayasa'ya aykırı olduğunu bu kürsüde bütçe görüşmeleri sırasında defalarca ifade ettik. Bizim önümüze, 4 Temmuz 2012 tarihinde kabul edilen torba yasadaki bir hüküm engel olarak konuldu. O torba yasada yer alan hüküm, Sayıştayın söz konusu 132 adet raporu Parlamentoya göndermesine engel olarak gösterildi. Gerçekte o hüküm, yürürlüğe girdiği tarihten sonraki Sayıştay raporlarını kapsadığı hâlde, o tarihten önce, 4 Temmuz 2012 tarihinden önce düzenlenmiş olan Sayıştay raporlarını kapsamadığı hâlde o madde kalkan yapılmak suretiyle 132 adet Sayıştay raporu, Türkiye Büyük Millet Meclisine gönderilmemiştir.

Ancak Anayasa Mahkemesi bu düzenlemeyi iptal etti. İptale ilişkin düzenleme de 2 Nisan 2013 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak başvurumuz vardı: Bu raporları Sayıştaydan alın, Genel Kurula getirin. Talebimiz buydu. Sayın Meclis Başkanı "Kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasını bekleyelim." dediler. Karar Resmî Gazete'de yayımlandı. Sayın Meclis Başkanının harekete geçmesini, bu raporları Sayıştaydan temin ederek Türkiye Büyük Millet Meclisine intikal ettirmesini bekliyoruz. Yoksa yeniden kabul edilecek olan bir yasayla, muhtemel bir yasal düzenlemeyle, "Bu raporların Türkiye Büyük Millet Meclisine intikalinin önünde engel var." şeklindeki bir gerekçeyi kabul etmeyeceğimizi şimdiden ifade ediyorum. Şu anda bu engele yönelik herhangi bir yasal düzenleme yoktur, bu raporlar Türkiye Büyük Millet Meclisine intikal etmek zorundadır.

Son cümlelerim Sayıştay seçimiyle ilgili olacaktır. Sayıştaya üye seçilecek olan arkadaşlara Cumhuriyet Halk Partisi Grubu olarak başarılar diliyoruz. Kendilerine yönelik olarak, kendilerinin şahıslarına, performanslarına, kapasitelerine yönelik olarak herhangi bir olumsuz değerlendirmemiz yoktur. Olumsuz değerlendirmemiz, Hükûmetin tek yanlı bir tutumla, daha doğrusu iktidar partisinin tek yanlı bir tutumla, çoğunluk oylarına güvenerek, tek yanlı bir iradeyle üye seçme politikasına yöneliktir, tavrımız ona yöneliktir. Bu nedenle de o seçimde oy kullanmayacağımızı buradan ifade ediyorum.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)