Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 108 |
Tarih: | 25.07.2024 |
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Bu vergi yasa teklifi gerçekten çok ibretlik, birçok istenmeyen duruma sahne olacak kadar gergin ve içerik itibarıyla da sadece vatandaşı ezmeye yönelik. Yasa teklifinin bir yönü sadece ceza yasa teklifi olması, bir başka yönü ise muhtemelen emeklilerin 10 bin lira olan maaşının 12.500 liraya yükseltilmesine dair yasa teklifi olması. Bunu emekli yasa teklifiyle "12.500 lira" diye getirmeye iktidar mensupları muhtemelen utandılar, utandıkları için arada kaybolsun diye bu yasa teklifi içerisinde geçiriyorlar.
Yasa teklifinde, bazı hususlarda düzenlemeler var ama bundan önceki birçok yasada olduğu gibi bu yasa teklifi de sadece bürokratlar tarafından hazırlanmış, idarenin elini rahatlatacak denetime yönelik düzenlemeler. Bu yasa teklifinde esnaf yok, işçi yok, memur, çalışan yok, emekli zaten hiç yok, ücretli öğretmen yok, yardımcı hizmetler sınıfında çalışan personel, engelliler yok; sadece idare belli noktalarda düzenleme yapmış. Yasa teklifinde belki işe yarar bir 21'inci madde vardı; o da belli lobilerin telkiniyle tekliften çıkarıldı.
Değerli milletvekilleri, yasa teklifi içerisinde önemli hususlardan biri şu: Bazı vatandaşlarımız hassasiyetleri gereği bir şekilde bankadan uzak duruyor, uzak durmayı tercih ediyor ama siz zorla ne yapıp yapıp vatandaşı faizci kapitalist sistemin kucağına itmek için elinizden gelen her şeyi yapıyorsunuz. Vatandaş mükellef değilse mutlaka banka üzerinden iş yapacak, faizden kurtulamamışsa bir şekilde ne yapıp âdeta suçlu yakalar gibi bankaya teslim edelim... Buna nasıl imza attınız, anlamak mümkün değil.
Değerli milletvekilleri, burada "Bu ne faiz aşkı?" diye sormadan edemiyor insan. Bakın, 2023 yılının vergi gelirleri açıklandı, 603 milyar lira bankacılar para kazandı. Nereden kazandı? Bu milletin alın terini sömürerek. İşte, bunun için de üretimi kıstınız, sermayeyi kaçırdınız, paradan para kazanmanın yollarını açtınız. Bu dönemdeki ekonominin genel itibarıyla özeti bu.
Değerli milletvekilleri, deniyor ki: "Kayıt dışını önleyeceğiz." Ya, kayıt dışını önlemenin yolu "Yakaladığına ceza yaz, bir cezayı 30'a, 100'e, 1.000'e katla." değil, eğer siz artırmak istiyorsanız KDV'yi indirirsiniz, SGK primlerini düşürürsünüz, vergiyi azaltırsınız, insanlar da güle oynaya yükümlü olduğu ödemeleri yapar. Ama siz zaten sermaye baronlarını her şeyden muaf tutuyorsunuz. "Küçük esnafı nasıl yakalarız?" hep cezalar küçük esnafa... Onun için de burada esas sorulması gereken soru "Biz esnafımıza nasıl yardımcı olabiliriz?" Şu iktidar mensuplarının çıkıp da "Bu yasada bu esnafın lehine de biz şunları yaptık, deprem bölgesindeki insanları düşünerek de şu katkıyı, şu maddeyi koyduk." diyecekleri tek bir söz yok. "Ceza yazdık, denetimi artırdık." döne döne işler bu, değerli milletvekilleri. Onun için de yasa neymiş? Vergi cezası, usulsüzlük cezası, özel usulsüzlük cezası, vergi ziyaı cezası. Ceza, ceza; başka bir şey bilmiyorsunuz. Onun için de bu yasa kayıt dışıyla mücadele yasası falan asla değil, bu yasa yakaladığını imha et yasası, yakaladığın küçük esnafı yok et yasası. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
Değerli milletvekilleri, bir türkü çağırmaya başladınız: "Gri listeden çıktık." Ya Allah aşkına, bu ülkeyi kim gri listeye soktu? Her gün bir başka söz, her ay duyuyoruz: "Kötü günler geride kaldı." Ya, daha neyi kötü olacak? Siz 12.500 lirayı bu ülkede kırk yıl çalışan insanlara layık görüyorsunuz. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ŞAHİN TİN (Denizli) - Bağırmadan konuş.
AYHAN SALMAN (Bursa) - Bağırma!
BAŞKAN - Sayın Çalışkan, lütfen tamamlayın.
NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - Onun için üzülerek ifade etmek durumundayız ki bu ülkeyi kara paranın, karaborsanın -cenneti diyemeyeceğim- bataklığı hâline getirdiniz. Dünyanın her tarafında "kara para" deyince artık Türkiye ön sıralarda sayılmaya başlandı. Aslında ak olarak geldiniz, karabasan olarak çöktünüz arkadaşlar. Onun için de burada yapılan iş vergiden daha çok algı. Burada işçi, memur, emekli yok. Burada "Biz üreticiye nasıl destek oluruz, biz ihracatçının elini nasıl tutarız, yolunu nasıl açarız?" bunların cevabı hiçbir şekilde yok. Çiftçinin güğümdeki sütüne, traktörüne, tarlasına göz dikildi; bunlar gidiyor. Bu, ülkeyi felakete sürüklemekten başka bir şey değil. Siz ülkeyi kalkındırmanın yollarını aramalısınız.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)