| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 108 |
| Tarih: | 25.07.2024 |
MEHMET KARAMAN (Samsun) - Sayın Başkan, muhterem milletvekilleri; hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum.
Meclisler farklı görüşlerin, ideolojilerin ve düşüncelerin barışçıl bir şekilde tartışıldığı, toplumun sorunlarına çözüm arandığı yerlerdir. Burada milletvekilleri, temsil ettikleri halkın çıkarlarını savunur ve ülkenin geleceği için en iyi kararları almak üzere çalışırlar. Ancak ne yazık ki dün şahit olduğumuz gibi, zaman zaman meclislerdeki tartışmalar kontrolden çıkar ve fiziksel çatışmalara dahi dönüşebilir. Bu tür olaylar, meclisin saygınlığını zedeler, toplumun güvenini sarsar ve demokrasinin temel prensiplerine zarar verir. Ayrıca, demokrasinin kalbi olan meclislerde çıkan bu tür kavgalar, sadece bireysel olarak milletvekillerini değil, aynı zamanda toplumu ve demokrasinin kendisini de yaralar. Bu tür olaylar medyada geniş yer bulur ve toplumun geneline olumsuz bir mesaj vermenin yanında yapılan bu kötü fiilleri meşrulaştırır. Şiddeti asla normalleştiremeyiz çünkü şiddetin normalleştirilmesi, toplumsal barışı ve bir arada yaşama kültürünü tehdit eder. Bu sebeple, dün şahit olduğumuz hadiselerden ötürü duyduğum büyük üzüntüyü arz ederken bir daha tekrarlanmamasını temenni ediyorum.
Bu temennilerimden sonra, söz almış olduğum 15'inci madde üzerinde birkaç hususa değinmek istiyorum. Kıymetli milletvekilleri, Gelir İdaresi Başkanlığının taşra teşkilatında denetim görevinde bulunan personeline fazla mesai ücreti ödenmesine ilişkin yapılan bu düzenleme, oldukça kritik görevlerde bulunan ve canhıraş çalışan vergi dairesi personeli için oldukça düşüktür. Bakınız, bir çalışan yemeğini, yolunu ve yatağını düşünmeden görevine odaklanmalıdır ancak bu sayede yapılan hizmetlerden verim alınabilir. Mevcut düzenlemede ayda 8000 gösterge rakamı ve toplam memur sayısının yüzde 20'si gibi sınırlamalar pratikte kamu hizmetini zorlaştırmaktadır. Her mevzuda kazuistik şekilde düzenleyerek açık bırakmamayı hedefleseniz dahi insanın olduğu her şey eksiktir. Vicdanı ve etkin teftişi kalıcı kılmadıkça tüm düzenlemelerde açık bulunması kaçınılmazdır. Nitekim, bu düzenlemede de sınırlayıcı hedefler getirmek kamu ahlakı tesis edilmediyse bir şekilde suistimal edilecektir. Ayrıca, "Ücretler kanun hükmünde geçen her bir saat için 160 gösterge rakamının memur aylık katsayısıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda fazla çalışma ücreti ödenir." ifadesi hakikaten komiktir. Zaten on üç yıldan beri 666 saylı KHK garabeti yüzünden bu haktan mahrum kalan personelin o kadar emeği ve fedakârlığına rağmen 0,90 memur katsayısı üzerinden 145 Türk lirası saatlik ücreti memura "Al sana bir çorba parası, bozdur, bozdur harca." demektir, bu da ne adildir ne de vicdanidir. Tüm bu nedenlerle mezkûr sınırlamalar ya kaldırılmalı ya da revize edilmelidir. Taşra teşkilatının iş yükünün fazla olması, yeni denetim uygulamalarının artırılması ve personel sayısının bu unsurlara nispetle yetersiz olduğu düşünüldüğünde toplam memur sayısının yüzde 20 oranında personel sınırlaması sağlıklı bir denetim için yetersizdir. Bu oran en azından yüzde 50 dolaylarına çıkarılmalı veya kaldırılmalıdır.
Son olarak, az önce ifade ettiğim gibi fazla mesai ücretlerine ilişkin ispatlanabilirlik esas alınarak personelin geçmişe dönük emeklerinin bedeli de teslim edilmeli ve 160 olan gösterge rakamının en az 250 gösterge rakamına çıkarılmasını takdirlerinize sunuyoruz.
Genel Kurulu saygılarla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)