| Konu: | Diyarbakır Milletvekili Mehmet Sait Yaz ile Afyonkarahisar Milletvekili Hasan Arslan'ın yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 26.07.2024 |
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkanım, söz alan AKP Grubundan 3 milletvekili de parti sözcümüzün kurmuş olduğu bir cümleyle ilgili halkı, Meclisi yanıltan beyanatlarda bulunmuştur. Şunu herkes bilsin: Diyanet İşleri Başkanlığını kuran parti Cumhuriyet Halk Partisi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'tür.
Şimdi Anayasa'yı bizzat okuyorum, Anayasa 136 Diyanet İşleri Başkanlığını tanımlar, görevlerini açıkça belirtir: "Genel idare içinde yer alan Diyanet İşleri Başkanlığı, lâiklik ilkesi doğrultusunda, bütün siyasî görüş ve düşüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek, özel kanununda gösterilen görevleri yerine getirir."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ve geliyorum Anayasa'nın 1'inci maddesine: "Türkiye Devleti bir Cumhuriyettir." Madde 2: "Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."
Şimdi, bunu niye söylüyorum? Diyanet İşleri Başkanlığımızın görevi açıkça Anayasa'da tanımlanmış; hiç kimsenin bu ülkede insanların kılık kıyafetleriyle, başını örtmesi ya da açmasıyla ilgili bir görüş bildirmek artık haddi değildir. Evet, Kur'an'daki ayetler, sureler, Allah ile kulu arasındadır; ne Mecliste ne de başka bir yerde anayasal tanımlamada yer alan bir kamu görevlisi bu konuda topluma herhangi bir şekilde bir görüş veremez.
Şimdi, ben Diyanet İşleri Başkanımızdan bekliyorum...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen sözlerinizi tamamlayın.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Önemli çünkü 3 yerden bir sataşma oldu.
Ben bekliyorum, tabii ki görüşlerini, düşüncelerini söyleyecek. "İsraf haramdır." Evet. Diyanet İşlerinin bütçesine baktığımız zaman, makam arabasına baktığımız zaman, beş yıldızlı, yedi yıldızlı otellerde yapılan toplantılara baktığımız zaman yani bunlarla ilgili görüş versin. Devlet kaynaklarının kötüye kullanılması, hazineye el uzatılması, haksız zenginleşme, insanlar, komşun açken saraylarda dakikada milyarlarca, milyonlarca para harcayacaksın; bunlarla ilgili görüş versin. Evet, ahlakla ilgili görüş versin, etikle ilgili versin, adaletle ilgili versin ama insanların kılık kıyafetlerini, açılıp başını örtmesi, yüzü görünmemesi... Hayır, hayır, hayır, hayır. Anayasa'da yer alan bir kurumun başındaki kişi Anayasa'ya göre görevini yapsın.
Diyaneti kuran parti biziz, saygınlığını da koruruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Peki, Sayın Başarır, birazdan zaten yine söz vereceğim, lütfen tamamlayın.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Son cümlelerim.
Anayasa'da tarif edilen bir kurumun başındaki kişi, Diyanetin saygınlığı, din adamlarının saygınlığı... Zaten biz korumak için bunu kurduk, bununla ilgili bütçe verildi, Anayasa'da yer buldu. O yüzden, hiç kimse, bu kurum, Kur'an kitabımızı, ayetlerimizi siyasete malzeme yapmasın, Meclisin konuşacağı konu bu değil. Türkiye Cumhuriyeti laik bir devlettir, laik olarak kalacaktır, herkes bunu bilsin. Hiç kimsenin kılık kıyafetiyle ilgili biz de AKP de bir başkası da görüş bildiremez. (CHP sıralarından alkışlar)