| Konu: | TOBB çatısı altındaki oda ve borsa yöneticilerinin İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'yla dün yaptıkları istişare toplantısına ve Türkiye'nin sığınmacı meselesinin patronların iki dudağına sıkıştırılacak kadar önemsiz bir mesele olmadığına, otomotiv alanında Çinli BYD firmasına verilen teşvike ve bu firmanın yapacağı yatırımların Türkiye'ye etkisine, Hatay'daki inşaatlarda sağlam malzeme kullanılmadığı konusunda işçilerin beyanlarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 109 |
| Tarih: | 26.07.2024 |
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Dün, TOBB çatısı altındaki 365 oda ve borsanın yöneticileri İçişleri Bakanı Sayın Ali Yerlikaya'yla bir araya geldi. Bu, sığınmacı konusunda ne duruma geldiğimizin, hadisenin nereye doğru gittiğinin anlaşılması açısından çok çarpıcı bir toplantı. Yapılan açıklamaları şimdi burada sizlerle birlikte değerlendireceğim. Şunu baştan söyleyeyim: Belli bir zümrenin menfaati için bu ülkenin geleceğini sıkıntıya sokmak, riske sokmak kimsenin yapabileceği bir iş değil. Toplantıda 365 oda ve borsanın yönetim kurulu başkanları, Sayın Yerlikaya'dan sığınmacı iş gücünün ekonomiye kazandırılması konusunda destek istiyorlar. Patronlar çalışma izni, sigorta ve diğer haklarla ilgili yabancı uyruklu çalışanları zimmetlerine alabileceklerini söylüyorlar, bir sıkıntı yaşanması hâlinde de kendilerinin hesap verebileceklerini söylüyorlar yani sığınmacılara kefil oluyorlar.
Bu istişare toplantısında bir başka oda başkanı da çıkıp şunu söylüyor, bakın, çok enteresan, diyor ki: "Sığınmacılar olmasa maalesef birçok sektör durma noktasına gelir." Şimdi, bu, adam kandırmaktır. Bu nedir biliyor musunuz? 2013 yılından itibaren ülkemize gelen sığınmacılar Türkiye'de bir iş gücü ihtiyacı olduğu için gelmediler ya! Şu minareye kılıf uydurma huyunuzdan vazgeçin. Geldiler, ondan sonra bunlar çalıştırılmaya başlandı, bu işin sonu yok. Bakın, Türkiye'de tekstil bitti, Bangladeş'e, Vietnam'a kayıyor bütün tekstil çünkü ucuz işçilik orada. Ucuz işçilikle bu ülkeyi bir yere götüremezsiniz. Sığınmacı konusu ayrıdır, bunu tutup da bütün Türkiye'ye "Türkiye'nin iş gücü ihtiyacı var, onun için bu..." Böyle bir durum yok ya! Bu, yalan. Geldiler, ondan sonra ucuz mal ürete ürete sanki bunlar bir ihtiyaçmış gibi... Bunu bize kimse dayatamaz. Ha, iş gücü ihtiyacı varsa yurt dışından insan getirilir ama bunlar planlı getirilir, programlı getirilir. Bu kadar düzensiz göç olmaz, dünyanın hiçbir yerinde yok bu. Almanya da alır iş gücü, 50 bin alır, 100 bin alır; "Otobüs şoförüne ihtiyacım var." der, "Ona ihtiyacım var, buna ihtiyacım var." der. Türkiye'nin problemi iş gücü ihtiyacı değildir arkadaşlar; Türkiye'nin problemi, katma değeri yüksek ürün üretememektir. Bu katma değeri yüksek ürünü de kim üretecek, biliyor musunuz? TOBB'daki iş adamları değil, getirdiğiniz Suriyeli, bunlar da değil, bu katma değeri yüksek teknolojik ürünü üretecek olanlar ülkesini terk eden pırıl pırıl beyinler, o Türk gençleri. Siz bunları kaçırdığınız sürece ucuz iş gücü üretmeye mahkûm olursunuz, bunun da sonu yoktur.
Tekrar söylüyorum, işte, tekstil bitti. Tekstilciler kapatıyorlar fabrikalarını çünkü artık Vietnam'a kayıyor, çünkü artık Bangladeş'e kayıyor. Dolayısıyla, sanki bir iş gücü ihtiyacı vardı da Türkiye'nin, Hükûmet de bunu aldı, değerlendirdi, Suriyelileri buraya getirdi. Bunu anlatmayın, kimseyi kandıramazsınız. İşte, TOBB'da bir araya gelmişler; "Efendim, buna ihtiyaç var, biz kefiliz." Ya, tabii ki olur ama yapılmış bir hadiseye, minareye kılıf uydurmaya kalkmak kabul edilebilir değil. Bizim daha inovatif, pahalı, kalitesi yüksek, dünyada rekabet edebilecek ürün üretebilecek bir anlayışa ihtiyacımız var, dolayısıyla bunları bu iş adamlarının da sorgulamalarını tavsiye ediyorum. Türkiye'nin sığınmacı meselesi patronların iki dudağına sıkıştırılacak kadar önemsiz bir mesele değildir; bu, ülkemizin beka meselesidir; bu, ülkemizin geleceğini ilgilendiren bir meseledir.
Son günlerde Türkiye'de böyle inanılmaz bir Çinli yatırımcı modası var. İşte, belli bir alanda, otomotiv alanında Çinli BYD firmasına bir teşvik verildi ve Türkiye'de yatırım yapacaklar. Güzel, tabii, yatırımın osu busu, milliyeti sorulmaz, inşallah ülkemize daha fazla yatırımcı gelir fakat bir Togg'umuz var ki biz bununla ilgili başarılı olunduğunda da hem sosyal medyada hem birçok yerde çıktık, takdir ettik, emeği geçen herkese teşekkür ettik, inşallah devamı da gelir dedik ama şimdi verilen bu imtiyazlarla yaptığınız o Togg'la ilgili yatırım da çok büyük bir tehlike altına girdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Sadece otomotivde değil başka alanlarda da Çinli yatırımcılara alan açıldığını görüyoruz.
Tabii, Çin'in biz sadece ticarette değil medyada da ne kadar hâkim olduğunu görüyoruz; biz Doğu Türkistan meselesini gündeme getirdiğimizde nasıl belli kalemşorların Çin lehine yazılar yazdığını da biliyoruz.
Nükleer santral Ruslar'da, bakın, bütün bunlar beraberinde bir zihniyet değişimini de getirir. Biz hiçbir yatırımcıya karşı değiliz, elbette gelsin ama sanki yüzünü tamamen Çin'e, tamamen Rusya'ya dönmüş bir gidişat var ve bunun stratejik olarak ne kadar tehlikeli olduğunun da farkında olmamız lazım. Siz belli platformları, siz otomotivi, siz belli kritik alanları özellikle Çin gibi bir deve ki bugün Batı dünyası Çin'in ekonomik olarak kendisini hırpalamasına müsaade etmeyecek tedbirler alırken biz tartmadan, düşünmeden bunlara rahatlıkla yol veriyoruz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Dediğim gibi, bu bir zihniyet değişimine kadar gider. Bakın, buralarda, işte bu "Şangay" dediğimiz güvenlik teşkilatına üye ülkelerde muazzam bir asimilasyon politikası görüyorsunuz, basının özgür olduğunu görmüyorsunuz, muhaliflerin rahat rahat konuşabildiğini görmüyorsunuz. Türkiye'nin yüzünü döneceği bir zihniyet değildir burası. Elbette ekonomik olarak her kesimden yatırımcıyı alır fakat Çin farklıdır, Çin bir devdir, Çin'le yapılacak her konu, her anlaşma çok ciddi şekilde, uzun uzun konuşulmak zorundadır. Hele de Togg gibi yerli bir markayı üretip ondan sonra da siz karşısına getirip BYD'yi koyarsanız bunu nasıl anlatacaksınız ya, nasıl anlatacaksınız? Ki Çin, Doğu Türkistan'la ilgili en ufak bir laf edildiğinde Türkiye'deki birçok -az önce de söyledim- medya kuruluşunu besleyen, finanse eden bir yapıdır.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kavuncu, teşekkür için açıyorum.
Buyurun.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Onun için buradan uyarıyorum; elbette ki yatırım gelecek ama Türkiye'nin yüzünü döndüğü ve istikamet olarak kendine belirlediği yer bizim arzu ettiğimiz yer değildir diyorum.
Son olarak da Hatay'daki inşaatta sağlam malzeme kullanılmaması konusu var. Bakın, bunu işçiler söylüyor. Bunu kim söylüyor biliyor musunuz? Orada çalışmış, o inşaatta çalışmış ve depremde yıkılmış binada çalışan işçiler söylüyor. Sadece onların ifadesini, beyanını okuyup bitiriyorum konuşmamı. "Sağlam iş istediğimiz için çıkışlarımız verildi." diyor işçiler. "Binalarda hepsi gözüküyordu. Daha önceki ekiplerce yapılan kolonlarda 20 metreye kolon ve kirişleri saran inşaat çeliği vardı, biz 40'a çıkardık. Biz işi sağlam yaptığımız, masraf çıkardığımız için bu insanlar çıkışımızı verdi. Bütün kolonlar boş, 2 tane temel kaydı. 2 kişi öldü, işçilerin de parasını vermek istemiyorlar."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.
MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Bitiriyorum.
Yüzlerce işçi bu beyanı veriyor. Bu, asrın felaketi değil, asrın ihmalidir. Ben bunu hep söyledim. İşçilerin yapmış olduğu bu itiraflarla ilgili de zaten bu tasdik edilmiş oldu diyorum.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sağ olun.