GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cumhuriyet Halk Partisinin TÜİK hakkında suç duyurusunda bulunduğuna ve yargının iki günde verdiği takipsizlik kararına, belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçlarıyla ilgili Cumhurbaşkanının yaptığı açıklamaya; icra dosyalarındaki, karşılıksız çeklerdeki, bireysel kredi ve kredi kartı borçlarındaki artışa, Dikili İcra Dairesinin 29 Ekimde verdiği bazı taşınırların icra yoluyla satış ilanına, doğru kararlar alınmadığı için ülkenin bu duruma geldiğine ve gerçek sorunlarla ilgili muhalefet dışında hiç kimsenin konuşmadığına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:26.07.2024

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; TÜİK'le ilgili bir takipsizlik kararıyla başlamak istiyorum. TÜİK denen kurum, bilindiği üzere, Türkiye'de memurun, memur emeklisinin ve birçok önemli verilerin kaderini belirleyen istatistik çalışmaları yapıyor. Mesela, en son enflasyonu yüzde 71 olarak belirledi. Herkes biliyor ki bu ülkede enflasyon yüzde 71 falan değil ama sipariş üstüne ve saraydan, iktidardan ne gelirse rakam aynen onu veriyor. Araştırma falan yaptığını düşünmüyorum, bir parça araştırma yapsa bugün ülkedeki enflasyonun yüzde 100'ün çok üstünde olduğunu görecektir. Haklı olarak, partimiz, milyonlar adına TÜİK hakkında bir suç duyurusunda bulundu. Üzülerek söylüyorum, vermiş olduğu sahte verilerle milyonları bir yıl açlığa terk eden bu Kurum hakkında yargı iki günde takipsizlik kararı verdi. Bir savcı takipsizlik kararı verebilir, dava açabilir; bu, yargının kararıdır ama böyle bir önemli konuda çok önemli veriler vermişken, enflasyonu etkileyecek fiyat artışlarını tek tek ortaya koymuşken, çok ciddi bir dilekçe vermişken en azından bu savcıda, yargı organlarında bir parça vicdan olmalı. Bir bilirkişi getirebilir, bu işi daha önce yapan insanları getirip bir rapor alabilir, en azından araştırabilir ama iki günde karar vermiştir; gerçekten üzüntü verici.

Şimdi, Sosyal Güvenlik Kurumunun borçları... Bugün biraz daha konuşmak istiyorum çünkü Cumhurbaşkanının açıklamasını dinledikçe sürekli olarak başka bir konu aklımıza geliyor. Dün belediyeleri konuştuk... Ne dedi? "Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin belediyeleriniz Kuruma olan borcunu ödesin." Peki, bugün itibarıyla Sosyal Güvenlik Kurumunun ne kadar alacağı var? 540 milyar. Peki, bunun ne kadarı belediyelerin? 96 milyar. Şimdi ben buradan Sayın Cumhurbaşkanına sormak isterim: Geri kalan bu para nerede? Mesela, bu konuya bu kadar meraklıysa, bu konuyu bu kadar önemsiyorsa şu 5 milyonun üzerindeki ya da 1 milyonun üzerindeki Sosyal Güvenlik Kurumuna borcu olan şirketleri bir açıklayın bakalım, ben merak ediyorum çünkü emekliyi yirmi yıldır birikmiş Sosyal Güvenlik Kurumunun borçlarıyla kurtaracağını söylüyor Sayın Cumhurbaşkanı, 540 milyar şu anda alacağı var Kurumun. Nerede bu para? Sayın Bakan bunu niye takip etmiyor? Ben 100 bin lira, 200 bin lira, 300 bin liraya bir şey söylemiyorum; esnaflar var, esnafların durumu çok kötü, çok küçük işletmeler var icrada, onlara hiçbir şey söylemiyorum ama çok büyük işletmeler var bunu ödemeyen, sürekli af bekleyen, afla bunu çözen. Eğer bu konuda bu kadar samimiyseniz gelin, bunu açıklayın bakalım Sayın Cumhurbaşkanı, biz de görelim.

Şimdi, üzülerek söylüyorum ki bu yılın ilk altı ayında UYAP üzerinden gelen yeni icra dosya sayısı 5 milyon, hâlâ açık olan icra dosyası 23 milyon ama bu yılın ilk altı ayında 5 milyon yani hemen hemen 15 milyon aile icralık olmuş. Yine, üzülerek söylüyorum ki ilk altı ayda karşılıksız çek sayısı 112 bin olmuş, bireysel kredi ve kredi kartı borçları 3,31 trilyon liraya çıkmış ve öyle bir durumdayız ki sorunun çözümünü ya da tartışmayı belediyelerle ya da başka kurumlarla götürüyoruz. Ülke batma noktasına gelmiş, hemen hemen her 3 kişiden 1'i icrada; 112 bin kişi -karşılıksız- çekini ödeyememiş, cezaevine girecek yani 400 bin olan cezaevindeki insan sayısı 500 bin olacak.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Şimdi, hâl böyleyken tuhaf şeyler oluyor. Dikili İcra Dairesi 2024'ün 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı gününe denk getirmiş, bazı taşınırların icra yoluyla satış ilanını vermiş. Bugün, birkaç gazetede de manşet oldu, özellikle Saygı Öztürk bunu işledi. Ben inanmadım, "Gerçekten böyle bir şey olabilir mi?" dedim, araştırdım. Şimdi, icrada ne satılıyor? Termosifon, halı, tül perde, 1 adet süs biblosu, çift kişilik yatak, elbiseler ve gardırop, leğen ve elektrik süpürgesi; böyle gidiyor. Bunları, bu yüzyılda bir icra dairesi internet üzerinden satışa çıkarmış.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başarır, lütfen tamamlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Türkiye'nin hâli bu. Türkiye'de toplam 30 milyona yakın icra dosyası var, 100 bini geçen karşılıksız çek... Artık icra dairesindeki ev eşyaları, o dairedeki çalıştığı yediemin depolarında yük olduğu için bu şekilde satışa çıkıyor ve beyefendi de "Belediyelerin sigorta borçlarıymış da buymuş da bununla..." Neden bu noktaya geldik? Niye bu kadar insan icrada? Niye Türkiye Cumhuriyeti'nin bütçesinin hemen hemen dörtte 1'i kadar kredi kartı ve kredi borçları birikmiş? Türkiye bir felakete gidiyor, biz burada farklı şeyleri konuşuyoruz. Ne kadar güzel, 2.500 lira da emekliye zam yapmışız, bununla da övünüyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başarır, son kez uzatıyorum, lütfen tamamlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Ben AKP Grubuna, MHP Grubuna buradan sesleniyorum: Bu kış çok kötü geçer bu ülke için. Doğru kararlar almıyorsunuz; emeklinin, işçinin, çiftçinin, öğrencinin, esnafın, bu halkın hâlini görmüyorsunuz. Bu rakamları UYAP'tan alıyoruz. TÜİK verse TÜİK onunla da oynar, icra dosya sayısını 1 milyona falan düşürür. Allah'tan UYAP diye bir olgu var, oradan bunları çıkarabiliyoruz.

Bugün araçlar, traktörler, kamyonlar, küçük ölçekteki işletmelerin makineleri, hepsi icrada; emekli, pazarın sonunu bekliyor, pazardan dökülen ya da ezilen domatesi, sebzeyi, onu da taneyle alıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Başarır, teşekkür için açıyorum, lütfen tamamlayın.

ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Tamamlıyorum.

O yüzden, vicdan! Üç gündür çalışıyoruz, bugün cuma, bugün de çalışıyoruz, yarın da çalışacağız, pazar da çalışacağız, sabahlayacağız ama bu ülkenin gerçek sorunlarıyla ilgili kalemini oynatan, düşünen, konuşan muhalefetin dışında hiç kimse yok. Olmaz, olmaz arkadaşlar! Bu yüzyılda eğer tül perdeyi, elektrik süpürgesini, kıyafeti, gardırobu, leğeni icra dairesi satışa çıkartıyorsa Cumhurbaşkanının "Bizi kıskanıyor." dediği ülkeler bize güler. Siz Adalet bakanlığı yaptınız. İnternet üzerinden alınmış, gazetelere manşet olmuş, tüm dünyanın gördüğü bir rezalet bu. O yüzden, bence aklınızı başınıza alın, Türkiye'nin gerçek sorunlarını dert edinin.

Teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)