GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:26.07.2024

DEM PARTİ GRUBU ADINA BURCUGÜL ÇUBUK (İzmir) - Türkiye halklarına zehir yediriliyor. Bu zehri biz yiyoruz ama sarayda yemek yiyenler, güvenli, organik besin tüketmiş oluyor. Birlikte zehir yediğimiz işçilere, emekçilere, kadınlara, çocuklara, işsizlere selam olsun. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)

Sadece son birkaç ayda Türkiye'den ihraç edilmek istenen fakat insan sağlığı açısından zehir niteliğinde kimyasal maddeler içerdiği için Avrupa Birliği ülkeleri tarafından kabul edilmeyip geri gönderilen yüzlerce ürün bulunuyor. Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi tarafından iade edilen ürünlerden sadece bazılarını okuyacağım: Armut, portakal, mandalina, limon, kestane, maden suyu, nar, biber, incir, greyfurt, kuru üzüm, susam, kimyon, tahin, margarin, sakız, zeytinyağı, defne yaprağı, kayısı, üzüm; bunlar dağda bayırda yetişen şeyler, nasıl bu kadar bozulabildiler, büyük bir başarıdır; alkışlıyorum.

Bugüne kadar bu ürünlerle ilgili Tarım Bakanlığından hiçbir açıklama göremedik. Buradan soruyoruz: Bu iade edilen ürünler şu an neredeler ve bunları kimlere yedirdiniz? Bu ürünlerin iade edildikten sonra ülke içinde iç piyasaya sürüldüğünü biliyoruz fakat daha vahimi, bunlar iade edilmeden önce de iç piyasaya sürülüyormuş, böyle de bir iddia mevcut. Artık Bakanlığın halkı insan yerine koyup doğru düzgün, işini ahlaklı şekilde yaparak bir açıklama yapması gerekiyor. Türkiye'de kanser vakalarının neden bu kadar arttığı sorusunun arkasında yatan en önemli nedenin bu olduğunu düşünüyoruz.

İnanın, bu ülkede Tarım Bakanlığını şu an kapatsak halk zaten fark etmez, birçok bakanlık için aynı şey geçerli ve hayatımızda da hiçbir şey değişmez çünkü Bakanlığın hiçbir işlevi yok. Ülke içerisinde bu kadar insan sağlığına zararlı zehirli gıda üretilip yurt dışına ihraç edilirken iyi ki Avrupa Birliğinin gıda denetimi var da biz ne zehri yediğimizi öğrenebiliyoruz. Bir kısmı çoktan iç piyasaya dağıtılırken Tarım Bakanlığının ilgili gıda güvenliği ve denetim mekanizmaları hiçbir şey yapmadılar. Tarım Bakanlığı, ülke insanının sağlığı ve hayatı umurunda olmayan, liyakatten yoksun, sadece yandaşlarla doldurulmuş, işlevsiz ve denetim yapmayan bir kurum hâline gelmiştir. Bu zehirli ürünler iç piyasaya ucuza sürülüyor. "Ucuz" derken yanlış anlaşılmasın, hâlen pahalı, kerhen ucuz. Marketler kampanya yapıyor ve halk, yarattığınız derin yoksullukla bunları almak zorunda kalıyor. İşçiler, işsizler, emekliler, çocuklar marketlerde, pazarlarda iç piyasaya sürülen bu zehri tüketmek zorunda kalıyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çubuk, lütfen tamamlayın.

BURCUGÜL ÇUBUK (Devamla) - Buradan DEM PARTİ olarak soruyoruz: Bu ürünleri üreten şirketler yıllardır nasıl faaliyetlerine devam ediyorlar ve kimler? Hangi gerekçe ve mantıkla, bu topraklarda yaşayan halklar dünyanın en kalitesiz ve sağlıksız gıda ürünlerini dünyanın en yüksek, en pahalı fiyatıyla yiyorlar? Bu halk o kadar umurunuzda değil ki, kendi sağlıklı yaşamlarınızda nasıl zehirlendikleri o kadar umurunuzda değil ki dönüp bakmıyorsunuz, kendi aranızda konuşuyorsunuz, sonra da herhangi bir meselede "Muhalefet içini doldurarak bir şey söylemiyor." diyorsunuz. Biz söylüyoruz, siz Etrakıbiidraksınız!

Teşekkürler. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)