Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 109 |
Tarih: | 26.07.2024 |
MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Değerli milletvekilleri, kanun teklifinin 20'nci maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 30'uncu ve 58'inci maddelerinde yapılması önerilen değişikliklerle ilgili değerlendirmelerde bulunmak istiyorum. Bu düzenlemeyi ele alırken bazı önemli hususları göz önünde bulundurmak gerekmektedir. Öncelikle bu teklifin temel amacını anlamamız gerekiyor. Burada amaç mükelleflerin KDV beyannamelerinde yer alan indirilecek KDV tutarlarının belirli bir süre sonunda gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınmasıdır. Ancak, bu düzenlemenin arkasında yatan gerekçeleri ve olası etkilerini titizlikle incelemek gerekmektedir. İlk olarak sistemin temel işleyişine dair endişelerimi dile getirmek istiyorum. Mükelleflerin alışları dolayısıyla ödedikleri KDV'nin, satışları üzerinden tahsil ettikleri KDV'den fazla olması durumunda aradaki farkın sonraki dönemlere devredilmesi KDV sisteminin ruhuna uygundur. Ancak, bu devreden KDV'nin beş takvim yılı süresince indirim yoluyla giderilmemesi hâlinde mükelleflerin gelir veya kurumlar vergisinin tespitinde gider olarak dikkate alınmasının teklif edilmesi sistemin özüne aykırıdır. KDV iadelerinin zamanında yapılmaması mükelleflerin mali yüklerini artıracak ve işletmelerin nakit akışını olumsuz etkileyecektir. Yüksek enflasyonun hüküm sürdüğü ülkemizde on iki aylık süre zarfında paramızın yarısından fazlasının enflasyon karşısında eridiğini düşünürsek bu sürecin hızlandırılması gerekliliği ortadadır.
İkinci olarak, teklifin getirdiği inceleme zorunluluğunun yaratacağı sıkıntılara değinmek istiyorum. Mükelleflerin talebi üzerine yapılacak incelemelerin en fazla bir yıl içinde tamamlanması öngörülmektedir ancak bu incelemelerin mükellefler üzerinde yaratacağı baskı ve zorluklar göz ardı edilmemelidir. Devlete karşı vergi yükümlülüğünü yerine getiren bir mükellefte dahi, yapılacak incelemeler sonucunda eksik, yanlış ya da hatalarla karşılaşılması mümkündür. Bu durum, mükelleflerin hak ettikleri bir uygulamadan yararlanabilmelerini zorlaştıracaktır. İnceleme ön şartı, dürüst mükellefler için ek bir yük yaratacak ve iş süreçlerini aksatacaktır.
Son olarak, devletin bu düzenlemeyle suistimalleri önlemeyi amaçladığı anlaşılmaktadır ancak bu hedefe ulaşmak için daha etkili ve adil çözümler bulunmalıdır. Haksız KDV iadelerini önlemek adına yapılan bu düzenleme dürüst mükellefleri cezalandırmak anlamı taşımaktadır. Devlet suistimalleri engellemek için daha iyi denetim mekanizmaları geliştirmeli ve teknolojiden de yararlanarak hızlı ve doğru bir kontrol sistemi oluşturmalıdır. Ayrıca, KDV iadelerinin hızlandırılması ve süreçlerin kısaltılması hem mükellefler hem de devlet açısından daha verimli olacaktır.
Değerli milletvekilleri, bu düzenlemenin mükellefler üzerindeki etkilerini göz önünde bulundurarak tabiri caizse mükellef dostu bir uygulama geliştirilmesi gerekliliği ortadadır. İYİ Parti olarak, KDV iadesi süreçlerinin hızlandırılması, inceleme zorunluluğunun hafifletilmesi ve denetim mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğine inanıyoruz. Böylece hem devletimizin mali yapısı korunacak hem de mükelleflerimizin üzerindeki yük hafiflemiş olacaktır. Bu bağlamda teklifin yeniden değerlendirilmesini ve mükelleflerimizin haklarını koruyacak düzenlemelerin hayata geçirilmesini talep ediyoruz.
Yüce Meclisi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)