GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:26.07.2024

GEORGE ASLAN (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; kanun teklifinin 27'nci maddesi üzerine Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi adına söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, ülkenin son yüz yıllık tarihinde pek çok alanda önemli gelişmeler yaşanmıştır. Türkiye toplumunun bir parçası olan azınlık halklar da bu gelişmelerden direkt veya dolaylı olarak etkilenmiştir. Kimi zaman dinî kimlikleri nedeniyle hedef hâline getirildiler, saldırılara maruz kaldılar, mülk ve arazilerine el konuldu. Arazi gaspları meselesi, kuşkusuz günümüzde de devam eden temel sorunlardan biridir. Mardin'de tapu ve kadastro çalışmaları ve daha sonra Büyükşehir Yasası başta olmak üzere yapılan düzenlemelerin ve bürokratik uygulamaların çoğu Süryani toplumunun aleyhine gelişti, hem vakıflara hem de şahıslara ait pek çok mülk ellerinden alındı. Kadastro çalışmaları Süryanilerin çoğunluğunun yurt dışında bulunduğu bir zaman diliminde gerçekleşmiştir ve birçok arazi işlenmediği gerekçesiyle hazineye ve Orman İdaresine devredildi; insanların evlerini, arazilerini neden terk etmek zorunda kaldıkları dikkate alınmadı. Geçtiğimiz günlerde Iwardo, diğer adıyla Gülgöze Mahallesi'nde hazinenin el koyduğu 57 bin metrekarelik arazi, değerinin çok altında cüzi bir fiyata köyden olmayan birine satıldı. Nusaybin'e bağlı Üçköy Mahallesi'nde yine el konulmuş Süryanilere ait bir arazi açık artırma yöntemiyle fiyatının çok üzerinde yine esas, kendi sahibine satılmıştır yani kendi arazisini tekrar satın almak zorunda bırakıldı o şahıs, üstelik ederinden çok daha yüksek fiyata. Ezidi köyü olan Bacıne'de, diğer adıyla Güven köyünde de benzer şekilde bir kişi yine ev yaptırmak için kendi arazisini satın almaya kalktı, ben bu insana engel oldum ve "Dava aç, kendine ait araziyi hazine malı bile olsa satın almana ne gerek yoktur." dedim.

Geçtiğimiz yıl Nusaybin'e bağlı Dağiçi Mahallesi'ne ait araziler TOKİ Emlak Dairesi tarafından satılmış, ardından, gelen tepkiler üzerine arazi satışı iptal edilmişti. Bu araziler köye ya da şahıslara aittir. Bunlara önce hazine el koyuyor, daha sonra da TOKİ'ye devrediliyor. TOKİ de açık artırma yöntemiyle satıyor, açık artırmaya kimse katılmayınca kendi memurları ya da adamları açık artırmaya katılıyor ki fiyatı artırsınlar; bunu daha bilinçli yapıyorlar çünkü o köylerden açık artırmaya katılanların araziyi mutlaka satın alacaklarını biliyorlar. Bölgede şöyle bir algı oluştu: "Ezidiler ve Süryaniler Avrupa'dan geliyorlar ve çok paraları vardır, bunların araziye ihtiyaçları var." Bu haksızlıklara son vermek için, Süryanilerin arazi sorunlarının çözümü için Tapu Kadastro bu sorunu acilen yeniden ele almalıdır.

Değerli milletvekilleri, AKP hükûmetleri döneminde bu soruna dair bir yandan kimi olumlu adımlar atılmış olsa da diğer yandan bazı yerlerde mevcut sorunlara yenileri eklenmiştir. Örneğin, 2016 yılında Mardin'de Süryani vakıflarına ait kilise, manastır, mezarlık ve araziler Büyükşehir Kanunu gerekçe gösterilerek hazineye devredilmiştir. Ardından, Mecliste yapılan bir düzenlemeyle söz konusu gayrimenkullerin sadece bir kısmı iade edilmişti, geri kalan onlarca gayrimenkule el konulmuştu. İnsanlar yaşadıkları hak kayıpları nedeniyle mahkemelere başvuruyorlar, bu davaların bir kısmı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine taşınmaktadır. 2001'de dönemin Başbakanı Bülent Ecevit yurt dışındaki Süryanilerin dönmesi için çağrıda bulunmuştu, daha sonra iktidara gelen AKP'nin yetkilileri de benzer çağrılar yapmışlardı. Bu çağrılar üzerine binlerce insan yurt dışından dönüp köylerini yeniden inşa ettiler.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aslan, lütfen tamamlayın.

GEORGE ASLAN (Devamla) - Tamamlayacağım Sayın Başkan.

Ancak Süryanilere yönelik hak gaspları, tehdit ve saldırılar özellikle son yıllarda artmış durumdadır. Geçtiğimiz yıl Midyat'a bağlı Yemişli köyünde 92 yaşındaki Gevriye Akgüç evinin önünde katledildi. Bu cinayeti ben geçen dönemlerde yine Mecliste gündeme getirdim ama bu cinayetle ilgili, maalesef, bugüne kadar bir arpa boyu yol alınmadı ve bu da herhâlde faili meçhul cinayetler kervanına katılacak. Yine, dört buçuk yıl önce Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde Şimuni Diril öldürüldü, eşi Hurmüz Diril ise hâlen kayıp. Yaşanan bu cinayetler ve mülk gaspları yurt dışından geri dönmüş veya dönüş yapmak isteyen Süryanileri olumsuz etkilemektedir. Süryanilerin yaşadıkları arazi sorunu kapsamlı bir şekilde çözüme kavuşturulmalı ve yurt dışından köylerine dönmüş insanların can güvenliği sağlanmalıdır diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)