GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:109
Tarih:26.07.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA ŞERAFETTİN KILIÇ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmelerini yapmakta olduğumuz 159 sıra sayılı Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin ikinci bölümü üzerine grubumuz adına söz aldım. Genel Kurulu ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, önceki gün, uluslararası kamuoyunda da savaş suçlusu olduğu tescillenen Netanyahu'nun ABD Kongresinde konuşturularak defalarca ayakta alkışlanması ABD'nin gerçek yüzünü bir kez daha ortaya koymuştur. Bunun Amerika Birleşik Devletleri açısından bir utanç tablosu olduğunu söylemek doğru değil, aksine bu hadise tam da Amerika Birleşik Devletleri'nin aslına ve ruhuna yakışan bir tablodur. Irak, Afganistan ve Suriye başta olmak üzere İslam coğrafyasının parçalanması süreçlerinde milyonlarca masum sivilin katli, milyonlarcasının ise mülteci konumuna düşmesinin mimarı ABD'ye yakışan da bebek katili Netanyahu'yu alkışlamaktı. Şu ana kadar katillerin, soykırımcıların, savaş suçlularının alkışlandığına birçok defa tanık olduk. Bu Gazi Mecliste Netanyahu'dan önceki bebek katili Shimon Peres'in de alkışlandığına tanık olduk. Değil Netanyahu'nun Peres'den farkı, İsrail'i yönetenlerin hiçbirinin birbirinden farkının olmadığı bir kez daha tescil edilmiş oldu. Amerika Birleşik Devletleri'nin en önemli vazifesi siyonizme hizmet etmektir. Burada şunu da ifade etmek gerekir ki siyonizme kimi Amerika Birleşik Devletleri gibi açıktan alkışlayarak hizmet ederken kimisi de kürsülerden hakaret ederek hizmet ediyor. İşte, tam da burada Erbakan Hocamızı rahmetle anıyorum, derdi ki: "'Kim? Ben mi siyonizme hizmet edeceğim?' şarkısını söyleterek kendine hizmet ettirir."

Değerli milletvekilleri, soykırımı meşrulaştıran bu tavırlar tarih boyunca utançla anılmaya ve vicdanlarda yargılanmaya mahkûmdur. Ak ile kara, sap ile saman ortadadır ve artık, kimin zulmün tarafında kimin de mazlumun yanında olduğu aşikâr hâle gelmiştir.

Değerli milletvekilleri, bugün cuma namazına gidip de hutbeyi dinleyenleriniz vardır. Hutbenin ana teması, yaşlılarımıza hizmet, hürmet göstermek, onlara saygıda kusur etmemek idi. Hutbede şöyle bir kısım var, diyor ki: "Büyüklerimiz, bizleri yetiştirmek için nice fedakârlıklarda bulundular, tecrübeleriyle bize her daim rehberlik ettiler. Sevgi ve saygıyı, iyilik ve adaleti, hürmet ve muhabbeti onlardan öğrendik. Hayat yolculuğumuzdaki sığınağımız ve dayanağımız onlar oldu. Millî ve manevi değerlerimizi onlar bize aktardı. Onlar yaşayan tarihimizdir, yerleri asla doldurulamayacak olan hafızamızdır. Büyüklerimize saygı ve ilgi göstermek, geçmişimize sahip çıkmak, geleceğimizden emin olmaktır." Elhak, bu sözler doğrudur ancak evvela hutbede anlatılan bu hakikatlerin gereğini iktidar olarak sizler yapmıyorsunuz. İşte, milyonlarca emeklimize reva gördüğünüz hayat şartları ortadadır. Yoksa emeklilerimiz bu ülkenin hafızası ve şimdiye kadar fedakârlık göstermiş, emek vermiş insanları değiller midir? Bugün emeklilerimize 12.500 lira maaşı layık görüyorsunuz ama kümes gibi evlerin kirası bile 15.000 liradan başlıyor. Şimdi, yeni düzenlemeyle yükseltilmiş hâli 12.500 lira olacak emekli aylığı, 20.000 lirayı bulan açlık sınırının bile çok altında kalmaktadır. Siz, bu insanlarımıza sefaleti layık görüyorken gençlerimize saygıyı, vefayı, hürmet ve muhabbeti nasıl öğütleyebilirsiniz? Hakikatleri kâğıtlara yazıp bunları okutabilirsiniz ancak samimi olmadığınız sürece siz ancak ve ancak bunlardan nefret ettirirsiniz. Peygamber Efendimiz'in bu konudaki uyarısı açıktır: "Kolaylaştırın, zorlaştırmayın. Müjdeleyin, nefret ettirmeyin." Önce siz uyacaksınız ki ifade edilen hakikatler gençlerimiz tarafından benimsensin ve yaşamlarına tesir edilebilsin.

Değerli milletvekilleri, insanlarımızın çoğu bugün baktığınızda en temel hakları olan beslenme ve barınma haklarından mahrumdurlar. Maaşlı çalışanlarımız geçinemiyor, emeklilerimiz kayıt dışı başka bir işte çalışmazsa yaşama tutunamıyor. Saadet Partisi Grubu olarak, 2024 yılı başında emekli maaşlarına yapılan zam oranlarının ve özellikle geçim zorluklarının Meclis Genel Kurulunda ele alınmasını önemsiyoruz. Emeklilerimizin çok büyük zorluklarla mücadele ettiği bu dönemde, her şeyden önce evine ucuz ekmek alabilmek için soğuk kuyruklarda bekleyişlerini, elektrik parası çok gelmesin diye soğukta battaniyeye sarılarak oturmalarını, pazar ihtiyacını karşılamak için pazarın dağılmasını beklemelerini konuşmamız gerekmektedir. Emeklilerimizin yaşam maliyetlerindeki artışa dair gerçekleri her ortamda vurgulamak artık bir zorunluluk hâline gelmiştir. İktidarınızın yanlış uygulamaları neticesinde, artık emekli maaşları o kadar düşük hâle gelmiştir ki 2019 yılında 5510 sayılı Kanun'a ek bir madde ilave ederek taban bir rakam belirlemek zorunda kalınmıştır. Yıllar içinde emekli maaşlarındaki erime neticesinde Türkiye, bu yıl, Küresel Emeklilik Endeksi'nde gelir açısından 44 ülke içinde yüzde 36'yla son sıralarda yer almaktadır. Emeklilerimizin iktidarınız tarafından sadaka niyetine verilen tek seferlik ödemelerle dilenci olarak görüldüğü gerçeğini konuşmamız icap etmektedir. Herkesçe bilindiği üzere, en düşük yaşlılık aylığı 2023 yılında önce 3.500 Türk lirası, sonrasında 7.500 Türk lirası olarak belirlendi, bu sene başında da 10.000 Türk lirası olarak değiştirildi, o da kanun değişikliği yapılarak. Neden? Çünkü kanunda taban aylığı artış oranı öngörülmemiş. Siz asgari ücrete yaptığınız artış oranını emekli aylığına yansıtmıyorsunuz, taban aylığına hiç yansıtmıyorsunuz. Diğer bir deyişle, Sosyal Güvenlik Kurumunun gelirlerinde yaşanan artış aynı oranda emekli aylıklarına yansıtılamıyor; ya ne yapılıyor? Fakirden çalınıp zengine veriliyor. Geçmişte yaptığınız ve hiçbir yaraya merhem olmayan düzenlemelerle benzer olarak bugün de teklif ettiğiniz 2.500 Türk liralık artışla hiçbir derde derman olamayacaksınız.

Değerli milletvekilleri, adaletin olmadığı bu sistemde emekliler arasında büyük gelir eşitsizliği mevcuttur. Bazı emekliler zar zor geçinirken diğerleri açlık sınırının çok altında aylıklarla hayatta kalmaya çalışmaktadır. Emekli maaşlarındaki adaletsiz dağılım toplumsal adaletsizliği de artırmaktadır. Genellikle emekliler, aylıklarının insan onuruna yaraşır bir seviyede olmaması nedeniyle çalışmaya devam etmek zorundadır. Emeklilik dönemi bir bireyin hayatındaki önemli bir evreyi temsil eder ve bu dönemi huzurlu ve onurlu bir biçimde geçirmelerini sağlamak bizim görevimizdir. Türkiye'deki emekli aylıklarının adaletsizliği ve yetersizliğiyle mücadele etmek için bir araya gelmeli ve emeklilerimizi daha iyi bir geleceğe taşıyacak adımları atmalıyız. Emeklilik sistemimizde yapılacak iyileştirmeler sadece mevcut durumu değil aynı zamanda gençlerimizin geleceğine yönelik sürdürülebilir ve adil bir emeklilik planını da içermelidir. Tek bir kişinin hayatı ve emekleri bile adil olmayan bir yaşam geçişi nedeniyle boşa harcanmamalıdır. Emekli maaşlarını insanoğlunun onuruna yakışır bir yaşam standardını sağlayacak seviyeye yükseltmek ana hedefimiz olmalıdır. Ancak yapacağımız düzenlemelerin, sadece bugünün emeklileri için değil aynı zamanda gelecekteki emekliler için de adaleti sağlaması gerekmektedir. Unutmamalıyız ki adalet ancak bugünümüze ve yarınımıza eşit şekilde uygulandığında gerçek anlamını bulur.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kılıç, lütfen tamamlayın.

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - Bu hususlar ışığında söz konusu eşitsizlikleri ve yetersizlikleri ele alan ve buna yönelik işlemleri değiştiren politika değişikliklerini savunmak, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi Grubumuzun önceliğidir. Emeklilik ve buna ilişkin geçim sıkıntıları hayatımızın son döneminde hepimizin karşılaşacağı bir gerçektir. Yıllarca çalışarak dişinden, tırnağından artırarak yaptıkları birikimlerin ve alın terlerinin bir karşılığı olarak emeklilerimize onurlu ve rahat bir yaşam sürdürmelerini sağlamak başta devletin sorumluluğundadır. Üzülerek tekrar ifade ediyorum ki ülkemizde emekli aylıkları giderek daha adaletsiz ve yetersiz duruma getirilmiştir. Adaletsiz ve öngörüye sahip olmayan düzenlemelerle emeklilerimizin hak ettikleri yaşam standartlarına ulaşmaları sağlanamaz. Bizim hedefimiz, geçmişteki meslekleri, iştigal alanları...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ŞERAFETTİN KILIÇ (Devamla) - ...ne olursa olsun her vatandaşın onurlu ve güvenli bir emekliliğin tadını çıkarabileceği bir Türkiye, bir ülke inşa etmektir diyor, Genel Kurulu saygıyla, hürmetle, muhabbetle selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)