| Konu: | Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 110 |
| Tarih: | 27.07.2024 |
TAHSİN OCAKLI (Rize) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 30'uncu maddesi üzerinde söz almış bulunmaktayım.
Bu maddenin değerlendirilmesiyle ilgili şunu söyleyelim: Bilindiği gibi, madde, 5510 sayılı Kanun'un geçici 95'inci maddesinin ikinci fıkrasını yürürlükten kaldırıyor ve geçen yıl "EYT'liler" olarak bilinen yani 1999 yılının 9'uncu ayının 7'sinden önce sigortalı olup yaş dışındaki diğer şartları yerine getirenlere emekli olabilme hakkı getirilmişti. Bu düzenlemeyle birlikte, bu kapsamda olup emekli olanlardan emekli olduktan sonra otuz gün içinde yeniden aynı iş yerinde çalışmaya başlayanlar için diğer sigortalılara uygulanmayan bir düzenleme yapılmış ve bunlar için işverenlerin ödeyeceği sosyal güvenlik destek primi oranının -ki bu yüzde 32,5 idi- 5 puanlık kısmının hazine tarafından karşılanması düzenlenmişti. Teklif ise hazineden karşılanan bu 5 puanlık destek uygulamasını kaldırmayı düzenliyor. Madde metninin gerekçesinde üç husustan bahsedilmekte. Birincisi, söz konusu desteğin maddenin yürürlüğe girdiği tarihlerde iş gücü piyasasında yaratabileceği daralmanın artık olmayacağı şeklindeki görüştür. İkincisi de sadece EYT'liler için getirilen bu düzenlemenin bir ayırımcılık yarattığı ve normal emekliler ile EYT'liler arasında yaratılan bu destek uygulamasının normal emekli olma şartını kazanan emeklileri çalıştıran işverenler aleyhine bir durum yaratmasıdır. Üçüncüsü ise bu uygulamanın genç işçilerin istihdamını olumsuz yönde etkilemesidir.
Kanımızca, işverenlere yönelik olarak, sadece bu desteğin değil diğer destek ve teşviklerin de ele alınması gerekir. SSK sisteminin işsizlik sigortası sisteminden işverene sağladığı destek ve teşvikler artık istihdamı artırma amacını taşımamaktadır. Nitekim, 2022 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Sayıştay Denetim Raporu'nda da konuyla ilgili yerindelik etki analizi yapılmasına yönelik bir öneri bulunmaktadır. Destek ve teşviklerin gerçekten yeni genç, kadın işçi çalıştırmayı teşvik edip etmediğine ilişkin Meclisin geniş ve uzun vadeli bir araştırma yapma zorunluluğu bulunmaktadır. Maddenin görüşülmesi sırasında söz alan TİSK temsilcileri de söz konusu maddeye iş gücü maliyetlerini artıracağı için karşı olduklarını belirtmiştir.
Düzenleme, yürürlük maddesinde belirtildiği üzere, kanunun yayımı tarihini izleyen ay başından itibaren yürürlüğe girecektir. SGK aylık istatistiklerine göre, Nisan 2024 itibarıyla Türkiye'de 1 milyon 724 bin 575 erkek, 221.491 kadın olmak üzere, toplam 1 milyon 964 bin 66 emekli çalışmaya devam etmektedir. Çalışan emekli için işverene verdiğiniz desteği çektiğiniz anda, onun yerine emekli olmayan birini çalıştırmayı tercih edecektir. Emeklinin işverene prim maliyeti yüzde 24,5'tur. Söz konusu desteğin kalkması hâlinde emeklinin işten çıkarılıp yerine yüzde 20,5 prim ödeyeceği bir başkasının işe alınması kaçınılmaz bir sonuç olarak görünmektedir. Yani arkadaşlar, bu düzenlemeyle açlık sınırının altında yaşamaya mahkûm edilen emeklilerin çalışmasını engellemeye yönelik bir düzenleme var.
Şimdi, buna yönelik tespitleri sorduktan sonra bir şey söyleyeceğim size. Şu, Amerikalının yaptığı Google'a sordum "Türkiye'de kaç tane saray var?" diye, Google da bana cevap verdi -belki siz de eklersiniz- Ayvansaray, kervansaray, Bahçesaray, Sulusaray, sarayın kendisi, Aksaray vesaire gibi saraylar çıktı. Baktım, daha fazla olmuyor, 6 tane saray bulabildim -7 tane, siz de ekleyebilirsiniz ama- Cumhurbaşkanlığının 12 tane sarayı var. Dolayısıyla burada bir haksızlık var. Bu saraylardan biraz tasarruf yapılması lazım.
Değerli arkadaşlar, Sayın Cumhurbaşkanı Rize'ye gittiğinde şu cümleleri kullanmış, demiş ki: "Çaylar ne alemde? Fakat şimdi makineyle tarıyorsunuz, bu da pek hayra alamet değil. Ben anlamam, siz anlıyorsunuz ama benim hemşehrilerim kendisine yakışanı yapar." Yani çay sorununu aslında görmezden gelmiş ve "Rize'ye 2 tane cami yapacağım, biri Güneysu'da, biri şehir merkezinde." demiş, aynı zamanda da "Şehir hastanelerini kontrol edeceğim." demiş. Çay fabrikalarının üretimlerinin artırılmasıyla ilgili hiçbir şey yok, çiftçiyle ilgili hiçbir şey yok, 2 tane cami yapma sözüyle Sayın Cumhurbaşkanı oradan ayrılıyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Ocaklı, lütfen tamamlayın.
TAHSİN OCAKLI (Devamla) - Tamamlıyorum.
Şimdi, oradaki durumumuz neymiş? "Hayra alamet değil." demiş Sayın Cumhurbaşkanı. Biz de diyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanına buradan: Bakın, sizi orada karşılayanların sayılarında da bir hayra alamet yok, orada seçim sonuçlarında sizin lehinize çıkacak olası sonuçların da bir hayra alameti yok; lütfen, oradaki üreticiye destek verin, orada parasıyla TOKİ'den birkaç tane konut alan insanları koruyup kollamak yerine çiftçinin kendisini büyüten, fabrikanın kapasitesini artıran düzenlemeler yapın. Yapmanız gereken budur.
Genel Kurula saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)