GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Vergi Kanunları ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:110
Tarih:27.07.2024

HASAN EKİCİ ¬(Konya) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Görüşmekte olduğumuz kanun teklifinin 36'ncı maddesi üzerine Gelecek-Saadet Grubu adına söz almış bulunmaktayım.

Değerli milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz kanun teklifinde yer alan en önemli düzenlemelerden biri de yurt içi asgari kurumlar vergisinin getirilmesidir. Basına sızdırılan ilk metinde tüm kurumlar ile gelir vergisi mükellefleri için asgari kurumlar ve gelir vergisi öngörülüyordu ancak muhtemelen gelen tepkiler üzerine kapsam daraltılmış, gelir vergisi mükellefleri için asgari gelir vergisi tekliften çıkarılmış. Ayrıca kurumlar vergisi mükellefleri için de kapsamın daraltıldığı görülüyor. Şöyle ki ilk teklif metninde asgari kurumlar vergisinin hesaplanmasında iki farklı yöntem öngörülmüştü; birincisi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10'u; ikincisi ise, beyan edilen hasılatın yüzde 2'sinin yüzde 10'u. Buna göre, şirketlerin kendi beyanlarına göre hesapladıkları kurumlar vergisi bu iki yönteme göre hesaplanan asgari vergiden düşük olamayacaktı; şayet düşük olursa bu iki yöntemle hesaplanan asgari kurumlar vergisinden biri, o yıl için hesaplanan kurumlar vergisi olarak kabul edilecekti. Muhtemelen, gelen tepkiler üzerine olacak ki ikinci yöntem yani "Beyan edilen hasılatın yüzde 2'sinden az olamaz." yöntemi tekliften çıkarılmış, sadece birinci yöntem yani istisnalar düşülmeden önceki kurum kazancının yüzde 10'u olarak hesaplanan kurumlar vergisi kalmıştır. Ancak kapsamın daraltılması bununla da sınırlı kalmamış, ikinci yönteme göre hesaplanacak kurumlar vergisinde birçok indirim ve istisnanın da kurum kazancından düşülmesi sağlanarak asgari kurumlar vergisi salınacak mükellef sayısının iyice azaltıldığı görülmektedir. Şöyle ki hâlihazırda 1 milyon 150 bin kurumlar vergisi mükellefi bulunmaktadır, teklifin ilk hâlindeki asgari kurumlar vergisi hükümlerine göre tüm kurumlar vergisi mükelleflerinden asgari kurumlar vergisi alınacaktı. Yapılan değişiklikler sonucu 1 milyon 150 bin mükelleften sadece 60 bini asgari kurumlar vergisinin muhatabı olacak. Asgari kurumlar vergisinin kapsamındaki bu daralma, bu uygulamadan sağlanacak ilave kurumlar vergisi tutarını da ciddi şekilde azaltmıştır. Teklifin ilk hâline göre asgari vergi uygulamasından yıllık 100-150 milyar TL gelir beklenirken şimdi bu tutar 40 milyar TL'ye düşmüştür.

Değerli milletvekilleri, ilkesel olarak vergi adaletinin sağlanması bakımından kurumlar vergisi ve gelir vergisi gibi doğrudan vergilerin bütçe gelirleri içerisindeki payının artırılması gerekliliğinden hareketle, asgari kurumlar vergisi gibi vergi güvenlik müesseselerinin AB ve OECD standartlarına uygun şekilde uygulanması şartıyla olumlu değerlendiriyoruz. Ancak doğrudan vergilerin vergi sistemi içindeki payının artırılmasında tek yöntemin asgari vergi uygulamaları olmadığını da bilmemiz lazım. Hazine ve Maliye Bakanlığının yaptığı 2023 yılı kurumlar vergisi analizine göre, 1 milyon 150 bin kurumlar vergisi mükellefinin yaklaşık yarısının zarar beyan ettiği ya da matrahsız beyanname verdiği, buna karşın bu mükelleflerin 60 trilyon TL hasılatı ve 5,7 trilyon TL gibi bir bilanço kârı olduğu tespit edilmiştir.

Değerli milletvekilleri, burada şunu sorgulamamız lazım: Şirketlerin bu kadar yüksek hasılatlarına ve bilanço kârlarına rağmen ödenecek vergilerinin çıkmaması veya matrahsız beyanname vermeleri ilginç değil mi?

Tabii ki, matrahsız beyanname verilmesinin vergi kanunlarındaki teşviklerden, istisnalardan ve indirimlerden kaynaklanan yasal gerekçeleri de olabilir. Ancak şirketlerin yüksek hasılatlarına rağmen zarar beyan etmelerinin ya da sembolik düzeyde matrah beyan etmelerinin en önemli nedenlerinden biri de giderek artan kayıt dışılık ve mükelleflerin vergi ödememe alışkanlıklarının artmasıdır. Buradan Hükûmet yetkililerine sesleniyorum: Siz her iki yılda bir vergi afları çıkararak şirketlerin kaçırdıkları vergileri ve cezaları silerseniz matrah artırımlarıyla Maliyenin vergiye uyumda en önemli yaptırımlarından olan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekici, lütfen tamamlayın.

HASAN EKİCİ (Devamla) - ...vergi incelemelerini âdeta yok ederseniz şirketler niye kâr beyan etsinler ki? Sistemde vergi incelemesi yok, ceza yok, kâğıt üzerinde var ama uygulamada yok. Niye kâr beyan etsinler? Niye peşin peşin vergi ödesinler ki? Kaçır kaçırabildiğin yere kadar. Maliye tespit edene kadar zaten bir vergi affı ve matrah artırımı çıkar, ben de geçmiş beş yılı temizler geçerim. Tabii, böyle bir vergi sisteminde olan dürüst vergi mükelleflerine olmakta, dürüstlükleri mağduriyete dönüşmektedir.

Sonuç olarak asgari kurumlar vergisi uygulamasından önce vergi sistemimizi güçlendirmemiz lazım. Öncelikle dürüst mükelleflerin bile bozulmasına neden olan vergi aflarına ve matrah artırımlarına son verilmeli, vergi inceleme oranları ve vergi denetimleri artırılmalı, özellikle dijital ve yapay zekâ destekli vergi denetimleri artırılmalı.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)