GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DEM PARTİ Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:111
Tarih:28.07.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA UĞUR POYRAZ (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bir süredir Kürtçe öğrenmeye çalışıyorum. Kürtçe şarkıların ezgisi kadar sözlerini de anlamlı buluyorum. Kürtlerin bir konuya ilişkin analizlerinden de son derece istifade ediyorum. En çok güldüğüm filmler arasında da Vizontele var; Kürt'ün saflığını, samimiyetini, esprilerini en güzel anlatan film yani Kürt ve Kürt'e dair hiçbirimizi rahatsız eden bir durum söz konusu değil.

Önergede ise hukukun suistimaline ilişkin Gezi davası ve Can Atalay davası dışında sadece etnisite temelli örnekler sıralanmış. Adaletsizliği ve hukuksuzluğu bir etnisiteye, dine, mezhebe indirgemek bunun çözümsüzlüğüne hizmet etmektir.

Yine, önergede "Yüzyıllardır süregelen devlet aklını sürdürebilme gayesiyle..." cümlesi, sorunu hukuksuzluk ve adaletsizlik değil "devlet aklı" olarak tarif ediyor. Bunun sehven yapıldığını itiraf ve ifadesiyle ancak bu önerge meşruiyet kazanabilir. Aksi hâlde, öylesine yazılmış olmakla hatta bir yerlere "Bak, biz yazdık, verdik."ten öteye geçmemekle kalacaktır.

Adalet rejimin namusudur. Bu topraklarda her dönemde devlete hâkim olmak isteyen grupların ilk hedefleri adalet teşkilatı olmuştur. Ancak bu hâkimiyet ihtirası devlet aklından değil devlet aklı ve ahlakının yoksunluğundandır. Her dönemin sözde muktedirleri hukuku çekiştirip güçlerini büyütmeye çalışmışlardır; bunun için de siyasetle uyum içinde bir yargı hayalleri vardır. Yargı buna direndikçe her seferinde yara aldı, yargı yara aldıkça milletin adalet duygusu köreldi; sonuçta her şey gibi bu da olağanlaştı. Avukatlıkta bile nasıl bir hukukçu olduğunuz değil, hangi baroya, hangi partiye, hangi mezhebe, cemaate, tarikata mensup olduğunuz ve kimleri tanıyor olduğunuz kriter hâline geldi.

Önerge içeriğindeki örneklerden HDP kapatma davası; bu kadar zamandır bir karar verilmemiş olması sorunludur. Selahattin Demirtaş davası; Genel Başkan ve Milletvekili olarak gözaltına alınıp tutuklanmasına rağmen yıllarca karar verilmemiş olması sorunludur. 6-7-8 Ekim olaylarında on yıl sonra karar çıkması sorunludur. Bakınız, kararların içeriklerini değil, daha yargılama sürelerini konuşuyorum. AİHM'in bu uzun yargılamalara ilişkin kararları da maalesef yerindedir. Zira devlet aklı ve ahlakı, kolluğun tüm delilleri eksiksiz toplamasını, bu deliller ışığında mahkemelerin adil ve hızlı yargılamasını, kamu vicdanında da şaibe oluşmamasını önceler. Devlet aklı önergede özensizce kaleme alındığı gibi "iktidarların siyasi hedeflerini sağlamak" olarak tanımlanamaz. Millet olma şuur ve bilincinin tezahürüdür devlet aklı ve ülkeyi yöneten iktidarın mahrum olduğu bir kavramdır. Öte yandan, devlet aklı ve ahlakı etnisite ve mezhep temelli siyaseti değil, toplumun bütününe ilişkin sorunları çözmeyi, ihtiyaçları gidermeyi, hedeflere ulaşmayı gerektirir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Poyraz, lütfen tamamlayın.

UĞUR POYRAZ (Devamla) - Cemaatler, tarikatlar, kolluğu ve yargıyı sarıp henüz isimlendirilmemiş örgütler olarak sıralarını beklerken devlet aklı ve ahlakını hedef almak, yanlış yol, yanlış zaman, yanlış sonuç ve yanlış hedefe ulaştıracaktır.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)