| Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 28.07.2024 |
FERİT ŞENYAŞAR (Şanlıurfa) - Kan kokan kanunun 1'inci maddesi hakkında söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu, halkımızı ve yasaya karşı sokakta nöbet tutan bütün hayvan hakları savunucularını saygıyla selamlıyorum.
28'inci Dönemde halk tarafından en çok tepki gösterilen yasayı olağanüstü güvenlik koşullarında Genel Kurulda görüşüyoruz. Görüşülmekte olan bu kanunla ilgili en son söyleyeceğimi en başta söyleyeyim: İnsan, hayvanların tanrısı değildir. İnsan fıtratında canlıları katletmek, öldürmek yoktur. Hani biz karıncayı bile ezmeyen bir gelenekten geliyorduk, ne oldu da bu kadar gaddarlaştık ey iktidar? Son on yıldır zulüm, yasak ve cezalarla iktidarınızı ayakta durdurmaya çalışıyorsunuz. Devletin temeli olan yargıyı siyasallaştırarak adaleti ortadan kaldırdınız. Halk tarafından seçilmiş milletvekillerini ve belediye başkanlarını cezaevine atarak demokrasiyi yok saydınız. Emekliyi ve asgari ücretliyi açlığa mahkûm ettiniz. Hırsızlığı ve yolsuzluğu suç olmaktan çıkardınız. Diyaneti siyasallaştırarak insanları dinden uzaklaştırdınız. Evet, en kötü günler geride kaldı ama iktidarınız devam ettiği sürece daha kötü günler bizi bekliyor.
Şimdi de sokakta yaşayan hayvanlara sıra geldi. Ortada bir sokak köpekleri sorunu var. Suçlu, hayvanlar değil; fatura hayvanlara çıkartılamaz. İstenirse katletmek ve barınaklara hapsetmek dışında çok çeşitli önlemler ve tedbirler alınabilir. Bunun yolu, bilimi ve ortak aklı esas almaktan geçiyor. Genel Kurula getirilen bu yasa teklifi, köpek popülasyonunu azaltmada yöntem olarak ötanaziyi ve barınakları çözüm olarak sunuyor. 5199 sayılı Yasa'nın revize edilmesindeki gerekçeler akıl ve mantık dışıdır. "Kısırlaştırma, köpeklerde saldırganlığı artırır." diye bir iddiayı ortaya koymuşsunuz, yapılan bilimsel araştırmalar bunun tam tersini ortaya koyuyor.
Kuduz vakalarıyla ilgili veriler tamamıyla gerçek dışıdır. Ülkemizde 1932 tarihinde bir katliam yasası yapılmış, sahipsiz hayvanların hepsinin itlaf edilmesi, itlafın da belediyelerce yapılması hususlarının yer aldığı bir genelge yayımlanmış ve yasanın gerekçesine de bu alıntıyı eklemişsiniz. Beş yüz yıllık hatanızı tekrarlamayın, bu vicdan yoksunu yasadan vazgeçin ve hayvanlardan elinizi çekin. Sokakta yaşayan hayvanların öldürülmesi, sadece etik dışı olmakla kalmaz, aynı zamanda bu yöntemin uzun vadede sokak hayvanlarının popülasyonlarını azaltmada etkisiz olduğu bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Romanya gibi diğer ülkelerdeki örnekler bunu doğrulamaktadır.
Eğer bu kanun teklifi yasalaşırsa sokakta yaşayan bütün köpekler belediye ve il özel idareleri tarafından toplanarak en yakın barınağa teslim edilecek. Kanun teklifinin 6'ncı maddesine göre, toplanan sokak köpekleri sahiplenilinceye kadar barınakta kalacak. Türkiye'de mevcut 322 hayvan barınağı var. Hayvan barınaklarının kapasitesi 105 bin ve şu anda barınakların doluluk oranı yüzde 100'e yakındır. Yasayı sarayda hazırlayan iktidarın iddiasına göre sokakta 4 milyon köpek bulunmaktadır. Burada tam istediğiniz 5'inci madde devreye girecek, kamu düzeninin bozulduğu gerekçesiyle sizin belediyeleriniz öldürme işini çok rahat bir şekilde yapacaktır.
Ayrıca, ülkedeki barınakların durumu ortadadır. Erdoğan tarafından örnek gösterilen Konya Hayvan Barınağındaki kürekli katliam görüntüsü toplum hafızasında iz bırakmıştır.
Son iki yıldır sokakta yaşayan köpek popülasyonunda artış olduğu doğrudur. Sebep bu tablodadır. Eğer düzenli bir kısırlaştırma yapılsaydı, bugün bu sorunu burada konuşmuş olmayacaktık. Dünya Sağlık Örgütü, sokakta yaşayan hayvan sayısının azalması için her sene yüzde 70 oranında kısırlaştırma yapılması gerektiğini açıklamış, bizler ise son yılda sokakta yaşayan hayvanların sadece yüzde 8'ini kısırlaştırmışız. Bu durum da doğal olarak popülasyonun artmasının en önemli sebebidir. Yani sorun ne yasadır ne de sokakta yaşayan hayvanlardır. AKP iktidarı durduk yere uzun yıllardan beri kendi iktidarı döneminde katmerleşerek büyüyen sokak hayvanları sorununu alelacele Meclisin gündemine alarak ülkenin ertelenemez, ötelenemez birinci sorunu hâline getirdi. Gündem değiştirmekte, kitleleri manipüle etmekte üstüne olmayan AKP'nin Meclise getirdiği yasayı hayata geçirmeye hazırlandığı, herkesin huzurunu kaçıracağı muhtemel macera ne olabilir, hep birlikte bunu bekleyip göreceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Şenyaşar, lütfen tamamlayın.
FERİT ŞENYAŞAR (Devamla) - Son dönemini yaşayan iktidarın, iktidar olarak halkla inatlaşmaktan vazgeçmeyen, çözüm üretmeyen ve hiçbir bilimsel veriye dayanmayan bu yasa teklifini geri çekin, kanunun tarafı olan bilim insanlarını, ilgili bütün STK'lerin önerilerini dikkate alarak uzun vadede çözüm olarak bu yasayı gelin hep birlikte yapalım ve oybirliğiyle Meclisten geçirelim.
Dünyada hayvan popülasyonunu azaltmada uygulanan ve olumlu sonuç alınan "Kısırlaştır, aşılat ve yerinde yaşat." yöntemidir. Yaşam hakkı kutsaldır; öldürme ve katletmeye karşı yaşatmayı ve adaleti savunmaya devam edeceğiz. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)