GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:111
Tarih:28.07.2024

BARIŞ KARADENİZ (Sinop) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Hayvan Haklarını Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 2'nci maddesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Hepinizi saygıyla selamlıyorum öncelikle.

Bu Hayvan Haklarını Koruma Kanunu artık hayvan haklarını AKP'den koruma kanununa dönüştü çünkü bizim burada konuştuğumuz şeyler maalesef bu yönde ilerliyor. 2004 yılında bir kanun çıkardınız, o kanun üzerinden yirmi yıl geçti, 2019'da bir komisyon kuruldu, komisyonda birçok milletvekili her şeyi tartıştı, bir raporu çıktı ama şu anda ortada "hayvanları nasıl öldürürüz?" onu konuşuyoruz. Yani bu gerçekten Meclis açısından bence çok üzücü bir durum.

Şimdi, artık öyle bir noktaya geldik ki "Biz Türkiye'de sizden neyi koruruz?" onu düşünüyoruz. Ormanlar talan ediliyor, orman köylüsü sizden ormanı korumaya kalkıyor. Hatta ormanlar yanıyor, ben korkuyorum ki bu ormanlar yanıyor diye "Bütün ormanları keselim." de diyebilirsiniz yani bunu da aklınıza getirmiş olmayalım. Zeytinler gidiyor, zeytinleri, onları oradaki insanlar korumaya kalkıyor. Kadınlarımız dertli. Çocuklarımız... Uyuşturucu mahallelerde 10 yaşına inmiş, çocuklar uyuşturucu müptelası olmak üzere. Siz mahallede bunları kurtaracağınıza "Sokak köpeklerini toplayalım." diyorsunuz.

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Avcılığı da yasaklamak lazım.

BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Evet, cumhuriyeti de korur olduk sizden. Vatan talan ediliyor, burayı da koruyoruz. Vallahi neyi koruyacağımızı biz, vatandaş, herkes şaşırdı. Ama eminiz ki siz tüm dünyanın efendisi değilsiniz. Sizin haricinizdeki insanlar ya da hayvanlar eşya değil, size kul da değil. Sadece bu noktada kendinizi dünyanın efendisi zannediyorsunuz.

Komisyonda diyorsunuz ki... Burada milletvekilleriniz çıkıyor: "Biz müzakere ettik." Hayır efendim, biz sizinle müzakere etmedik, mücadele ettik ya, ne müzakeresi? Müzakere etseydik -bizim dediğimiz müzakereyi- buradaki 600 milletvekili otururduk, bu yasayı el birliğiyle çıkarırdık dışarıdaki insanların beklediği şekilde, yolumuza devam ederdik, hiçbir sorun olmazdı. Ama buradan burası ayrı bir dünya, burası ayrı bir dünya oldu yani gereksiz bence.

Burada bir milletvekilimiz çıktı, dedi ki: "On yıldır milletvekiliyim." Peki, Komisyonda ne dedi? "Bu yasa geçsin, belediyelerinizi göreceğiz nasıl yapacaklar?" diye... Bu belediyeler başka bir devletin belediyesi değil ki Türkiye Cumhuriyeti'ndeki belediyelerimiz. Ben size söyleyeyim: 14 büyükşehir belediyemiz var, 21 il belediyesi, 377 de ilçe ve belde belediyesi var. Pandemide dediniz ki: "Biz aşılamayı yeterince yapamadık. 2004'te çıkardığımız kanunu uygulayamadık." Yahu siz pandemide maske de dağıtamadınız, haklısınız yapamamakla. Ben buradan diyorum ki: "Ekrem Başkana helal olsun, Mansur Başkana helal olsun!" (CHP sıralarından alkışlar) Şimdi, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız, helal olsun, yapıyorlar, Bursa Büyükşehrimiz yapıyor, 21 il belediyemiz hazır bekliyor.

ADEM YILDIRIM (İstanbul) - Ne yapıyor?

BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Bu yasayla korkutacağınızı mı zannediyorsunuz? Biz gerekeni yaparız arkadaş. O "on yıldır belediye başkanı" diyen, burada çıkan arkadaş, cumhuriyet tarihinde biz oranın belediyesini aldık, o öfkesini bize burada kusmayacak... (CHP sıralarından alkışlar) Onun derdini ben çok iyi anlıyorum, o dediğin de. Teklif sunan milletvekilimiz geliyor buraya diyor ki: "Hadi kısırlaştırmada hayvanlara sordunuz mu?" Burada Komisyon Başkanı da diyor ki: "2,5 milyon hayvanı kısırlaştırdık." Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?

MEHMET DEMİR (Kütahya) - Avladığınız hayvanlara soruyor musunuz vurulmak istiyorlar mı?

BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Ben çok şeyi soracağım.

Evet, şimdi, burada sivil toplum örgütleri... Sayın Grup Başkan Vekilim, sivil toplum örgütlerini dediniz, hekimleri dediniz, orayı burayı söyledik. Yahu, belediyelere sordunuz mu, belediye başkanlarına sordunuz mu? Hayır, bizimkilere sormayın. Kendi belediye başkanlarınıza sordunuz mu? Ben biliyorum ki AK PARTİ'de şu anda işçilerin maaşını ödeyemeyen belediyeler var. Sokağa, depoya arabalarını sokup da haciz görmesin diye arabayı saklayan belediyeleriniz var. Hadi, nasıl yapacaksınız bu barınakları? Belediye başkanlarınızı hapse mi atacaksınız? Ya, arkadaşlar, bizim derdimiz ortak müzakere yaparak bu kanunu çıkarmak, derdimiz bu. Evet, bir sorun var ortada, acılı vatandaşlarımız da var, hepsinin acılarını saygıyla karşılıyoruz, onların yanındayız ama öyle bir noktaya getiriyorsunuz ki biz onların karşısındayız, siz iyi niyetlisiniz, biz kötü niyetliyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Karadeniz, lütfen tamamlayın.

BARIŞ KARADENİZ (Devamla) - Sağ olun Sayın Başkan.

Yani bu kanunu ortaklaştırmada ne gibi sorun görüyorsunuz, ben onu anlamıyorum. Gelin, çekin kanun teklifini, hep beraber çıkaralım ve Türkiye'de bir sorun varsa ortak çözelim. Bunu yaparken de şunu demeyin bana: "Hadi yapın da görelim, belediyeleriniz yapsın da görelim." Bizim belediyelerimizin bunu yapacak gücü de var, Allah'tan başka kimseden de korkusu yok.

Saygılar, sağ olun. (CHP sıralarından alkışlar)