| Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 111 |
| Tarih: | 28.07.2024 |
BURHANETTİN KOCAMAZ (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 160 sıra sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin 3'üncü maddesi üzerine grubumuz adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Kanun teklifinden "ötanazi" kavramı her ne kadar çıkarılmış olsa da bu kanun teklifinde Komisyonda uzlaşılıp da mutabık kalınamayan birçok madde bulunuyor. Bu nedenle de Genel Kurula bu kanun teklifi sıkıntılı bir şekilde getirildi. Kanun teklifinin bu hâliyle meseleye bir çözüm getireceğine İYİ Parti olarak inanmıyoruz. O nedenle de bu kanun teklifine "hayır" diyoruz.
Hepimiz biliyoruz ki Allah'ın verdiği canı yine ve sadece Allah alır. Ötanazi bir vicdansızlıktır, insanlık dışı bir uygulamadır; bunun ne inancımızda ne de insanlığımızda bir yeri yoktur. Ancak ortada bir sorun vardır ve başıboş köpeklerin çevreye ve insanlara verdiği dehşet ve zararlar da orta yerde durmaktadır. Bu işi bilen ve geçmişte bu işe kafa yoran, bizzat çözümler üretmeye çalışan, fiilî olarak da içerisinde ameliyathanelerden fizik tedavi merkezlerine, terapi havuzlarına varıncaya kadar modern ve hayvanların her türlü ihtiyacına cevap verebilecek barınaklar yapmış bir belediye başkanı olarak bizim önerimiz, öncelikle sorunu kabul etmemiz ve çözüm yolları üretmeye karar vermemizdir. Bir defa, bu işi bir başkasına ya da belediyelere havale ederek çözmüş olamazsınız. Çobanın yeter ki canı istesin, tekeden teleme çıkarır. Siz devletsiniz ve ortada böyle bir problem varsa ve vatandaşlarımız da bu işten muzdarip ise sorumluluğu en başta siz üstlenecek ve kendinize çözüm ortağı arayacaksınız. Bu sorun maddi olarak tek başına ve yalnızca belediyelere yüklenebilecek kadar basit ve ucuz bir sorun değildir. Bu kanun teklifiyle, Hükûmet belediyelere herhangi bir kaynak aktarmadan ekstra bir yük ve yükümlülük getirmek istiyor, buna "El kesesinden ağalık yapmak." derler. Sokaklarda 4 milyona yakın başıboş köpeğin dolaştığı ve etrafa verdiği zararlar ortadayken bu sorunun öyle kısa sürede çözümlenebilmesi de mümkün değildir. Sorun oldukça büyüktür ve bu devasa sorunu çözmek ancak hep birlikte taşın altına ellerimizi koymakla mümkün olabilir. Bu iş öyle sanıldığı gibi, bugünden yarına hemen çözülebilecek bir sorun da değildir. Bize göre, sorun ancak belli bir planlama ve belirli aşamalarla çözüme ulaştırılabilir. Çözüm, mademki görev belediyelere verilmek isteniyor, öncelikle bu iş için acilen yeterli bir kaynak bulunmalı ve belediyelere aktarılmalıdır; başka türlü kanunda bahsedilen barınakların yapılması mümkün olmayacaktır. Ayrıca, hayvanların yaşatılabilmesi için bu kaynakta süreklilik sağlanmalıdır. Yeterli miktarda barınak olmadığına göre, barınaklar yapılıncaya kadar istasyon olarak kullanılmak üzere uygun yer tahsisleri yapılmalı, buralarda köpekler yaşına, büyüklüğüne ve cinsiyetine göre birbirinden ayrı olarak yerleştirilmeli, hayvanların yağmurdan, yaştan ve soğuktan etkilenmemesi için ahşaptan, prefabrik, üzeri kapalı korunaklar yapılmalı, toplanan köpeklerin beslenmeleri de buralarda sağlanmalı, gerekirse bazı bölümler talepleri hâlinde hayvanseverlere tahsis edilmelidir. Buna benzer örnekler gelişmiş ülkelerde vardır. Bu, geçici bir çözümdür aksi takdirde 2028'e kadar yani barınaklar tamamlanıncaya kadar sokak köpeklerinden gelen şikâyetler daha da artacaktır. Bu arada köpeklerin zaman kaybetmeden kısırlaştırma işlemlerine başlanılmalı, kısırlaştırılması tamamlanan, aşıları yapılan köpekler ivedilikle sahiplendirilmeye çalışılmalı, barınaklar tamamlandığında sahipsiz köpekler mümkün olduğunca barınaklara alınmalıdır. Sokaklarda kesinlikle sahipsiz ve başıboş köpeklerin dolaşmasına izin verilmemelidir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Kocamaz, lütfen tamamlayın.
BURHANETTİN KOCAMAZ (Devamla) - Köpeklerini rastgele yerlere bırakarak, açlık ve susuzluğa mahkûm ederek tehlike yaratanlara, para cezalarının yanı sıra hapis cezaları da verilmelidir.
Değerli milletvekilleri, ülkemizde kronik hâle gelmiş ve çok büyük endişe ve dehşet olaylarının yaşanmasına, yaralanmalara ve hatta ölümlere yol açan bu problem inatlaşmayla ve de Hükûmetin kendini taca atmasıyla asla çözülemez. Aksi takdirde, sokaklarda yaşanan endişe ve dehşet olaylarını bizler daha çok konuşuruz diyor, yüce Meclisi ve aziz milletimizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)