GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:112
Tarih:29.07.2024

ŞENOL SUNAT (Manisa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 160 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin 6'ncı maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Yüce Meclisi saygıyla selamlarım.

Sayın milletvekilleri, 2004 yılında çıkarılan 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda değişiklik içeren bu kanun teklifi maalesef ülkeyi ikiye bölmüştür. Yani maşallah, iktidar olarak yine başardınız, tebrik ediyorum hepinizi. Teklif yine tepeden inmeci ve popülist anlayışla Meclise getirildi. Bu durum iktidarın süre gelen politik oyunlarıdır. Hiçbir konuyu aklıselimle çözmeye yanaşmayan, devamlı kutuplaştıran bir anlayışla problem çözülür mü değerli milletvekilleri? Tefrit ve ifrat arasında gidip geliyoruz, makulde buluşamıyoruz, empati kuramıyoruz. Ülkemizde sokakta başıboş hayvan sorunu var mı? Evet, var. İnsanlarımız bu durumdan muzdarip mi? Evet, muzdarip. Zarar gören var mı? Tabii ki var. Ölen var mı? Var. Kuduz vakaları var mı? Var. Peki, bunun sebebi, zamanında işlerini yapmayan, bu ülkeyi yirmi iki yıldır yöneten, kanunları uygulamayan belediyeler ve Hükûmet değil mi değerli milletvekilleri? Kocaman bir "Evet." diyor muyuz? Demiyorsunuz da diyoruz: Evet.

Kanun teklifiyle iktidarın çözümüne bir bakalım. Kelime oyunlarıyla hayvanların yok edilmesi, itlaf edilmesi ise tabii ki insan olarak hepimizin karşı çıkacağı bir durum. Bu teklifte amaç, tüm sahipsiz hayvanları korumak değil, yok etmek olmuş. Her konuda olduğu gibi, hazırlanan kanun teklifinin gerekçeleri o kadar özensiz ve bilimsel verilerden o kadar uzak ki veriler şaibeli ve yanlış. Sahipsiz hayvan sayısı bir yerde 2 milyon, bir yerde 4 milyon olarak açıklanıyor. Bir paragrafa bakıyorsunuz "2 köpek altı yıl sonra 67 bin köpek olacaktır." deniliyor. Bilimsel hiçbir yanı yok değerli milletvekilleri. Diğer yandan da "Sokak hayvanlarını, tehlike durumu olsa dahi bulundukları yerden asla ayırmayın." diyen karşı görüş. Barınak lafzına bile her hâlükârda karşı çıkan bir grup.

Sayın milletvekilleri, barınaklar bir koruma ve rehabilite merkezleri olmalı ve sahipsiz hayvanlarımız için bunlar en azından bir korunak olmalı. Evet, ülkemizde 322 barınak var, 106 bin hayvan barınıyor. Evet, çok yetersiz ve çoğumuz gitmişizdir, ben de çok gittim, çok yetersiz ve birçoğu çok kötü şartlara haiz. Hayvan barınakları modernize edilmeli, hayvanseverler tarafından işletilmeli, hayvan sayısına oranla veterinerler istihdam edilmeli, köpek eğitmenleri olmalı, bu barınaklar aynı zamanda sahipli hayvanlar için geçici süreli pansiyon olarak da kullanılanabilmeli, konu sadece belediyelere bırakılmamalı; özellikle ana muhalefet partisinin de çok rahatsız olduğu bir konudan söz ediyorum.

Tabii ki belediyelere bırakılmamalı, merkezî hükûmet -arsa, altyapı ve fon sağlayıcı- fon sağlayarak altyapıyı oluşturmalı. Ülkemizde hayvan sahiplenilmesi diğer Avrupa ülkelerine göre çok az. Bizim belki kültürel yapımız da buna müsait değil. Bir kere şehirleşme durumumuz, çarpık kentleşme ve arazilerin olması bu durumu ortaya koyuyor ve hayvanları bırakacak yerlerin çok az olması da insanları hayvan sahiplenmesi açısından sıkıntıya düşürüyor.

Evet, çeteleşmiş, saldırgan hâle gelmiş köpeklerin bulunduğu, öncelikli tehlike arz eden noktalar belirlenerek bu noktalardan köpekler tespit edilmeli, kısırlaştırılmalı ve rehabilite edilmeli. Birincil öncelikli noktalardaki köpekler ivedilikle toplandıktan sonra çember genişletilmeli ve tehlike arz etmesi muhtemel noktalara müdahale edilmelidir. Diğer taraftan, âdeta mahallenin bir sakini olmuş, hiçbir saldırgan tavır göstermeyen, tüm mahalleli tarafından sevilen sokak hayvanları yalnızca kısırlaştırılmalı ve aşılanmalıdır. Türk milletini temsil eden bu aziz Gazi Meclise yakışan budur sayın milletvekilleri. Türk milleti öldürmez, yaşatır.

Sayın milletvekilleri, evet, 6'ncı maddeye eklenen "kanuni" ibaresi çok sakıncalı ve tehlikeli bir sürecin önünü açacak yasal zemini hazırlamaktadır. Sokak hayvanlarının tıbbi gerekçeler dışında kanuni atıf yoluyla ölümünü meşru kılacak olan bu düzenleme uygulamada birçok sokak hayvanının kıyımına yol açabilir endişesi güçlü bir şekilde ortaya çıkmaktadır, o yüzden bu 6'ncı maddedeki "kanuni" kelimesinin çıkmasında fayda vardır.

Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)