Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 112 |
Tarih: | 29.07.2024 |
SEVDA KARACA DEMİR (Gaziantep) - Evet, günlerdir konuştuğumuz bu yasa teklifiyle, bu kanun teklifiyle bir kez daha, kendi koyduğu yasaları bile uygulamayan AKP iktidarının kirli bir operasyonuyla karşı karşıyayız. Tehdit ve güvensizlik atmosferi yaratarak, uydurma rakamlar vererek bilimle ilgisi olmayan yalan yanlış argümanlarla, trol operasyonlarıyla halkı bu vahşi çözümsüzlüğe ikna etme derdindesiniz. İletişim Başkanlığı eliyle yürüttüğünüz kirli propagandayla yasayı uygulamadığınızı, hayvanları kısırlaştırmadığınızı, sorunun asıl sorumlusu olduğunuzu, bedelini canla ödetmek istediğinizi gizlemeye çalışıyorsunuz. Temaslı kişileri kuduz gibi gösteriyorsunuz. Anadolu Ajansı "Kuduz vakaları arttı." diye manşetler atıyor. Bakın, burada Grup Başkan Vekiliniz aynı çarpıtmayı bu kürsüden defaatle itiraf etti. Yahu, sizin kendi Sağlık Bakanlığınız bile sizi yalanlıyor, diyor ki: "Son iki yıldır kuduz vakası sadece 2, son on yılda en yüksek rakam 2014'te 4 vaka. Gerçeği siz de bal gibi biliyorsunuz ama bu gerçekleri saklamaya çalışıyorsunuz. Hayvanlar için kullandığınız sıfatlara bakın, "Başıboş, saldırgan, hastalıklı, bozuk." Siz, nereye bakarsanız bakın rant görüyorsunuz, kâr görüyorsunuz; sokak hayvanlarını, endüstriyel üretim sonucu değer kazanan sahipli hayvanların bir sapması, bir arızası olarak değerlendiriyorsunuz. Sizin için canlı olan her şey ancak sermayenin çıkarına, kârına hizmet ederse değerli, siz satın alınacak kıymeti olmayan, kâr getirmeyen her canlının gözden çıkarılabileceğini; fazlalık, artık olarak görülüp yok edileceğini ilan ediyorsunuz bu yasayla. Yürüttüğünüz kirli propagandayla canlı yaşamını savunanlara "tuzu kuru elitler" diyorsunuz utanmadan, siz halkın doğaya ve canlılara duyduğu sevgiyi, bağlılığı küçümsüyorsunuz ama fena hâlde yanılıyorsunuz, fena hâlde yanılıyorsunuz. Katliam çabalarınız şimdiden sonuçsuz kalmaya mahkûm. Hayırsızada katliamından beri bu halkın sokakta yaşayan hayvanları savunma konusundaki mücadelesi ortada, o katliamdan bugüne değişmeyen bir de ne var biliyor musunuz? Şimdi şehrin çeperine sürdüğünüz, toplama kamplarında açlığa, işkenceyi, ölüme mahkûm ettiğiniz hayvanlara bakan, onlarla ekmeğini, suyunu paylaşanlar da yine şehrin çeperlerinde yaşayan emekçiler. Bakın, 1930'lardan 1950'lerden çok bahsediyordunuz, buyurun, getirdim size, bu haberlerde yine belediye ekiplerinin, zabıtaların elinden hayvanları alan, saklayıp koruyan, yaşatmaya çalışanların bu ülkenin işçi ve emekçileri olduğunu görüyoruz. Bugün, Gebze'de, ellerinde "Yasayı geri çek" dövizleriyle Elastron Kimya işçileri "Bu bir insanlık suçudur." diye bağırıyor size. Somun ekmeğini bölüp kedilerle köpeklerle paylaşan Rukiye abla sizin her birinize tek tek lanet okuyor, biliyor musunuz bunu? Ortada tek bir marjinal grup var, tek bir elit grubu var, o da çökmekte olan iktidarını tahkim etmek için yok etme politikasına başvuran, bunu da günde 5 vakit yalan söyleyerek meşrulaştırmaya çalışan iktidarınız. Bu halkın başındaki en büyük sorun, sermayeye kol kanat geren, tüm canlıları sermayenin dişlileri arasında öğüten tek adam yönetimi, bunu artık halk da biliyor.
Orta vadeli programdan On İkinci Kalkınma Planı'na kadar sizin bütün programınız canlı olan her şeyi, her şeyi tekellerin hizmetine ve kârına açmak üzerine kurulu. Sizin için canlı olan her şey ancak sömürüldüğünde değerli; sizin için sömürü çarkında öğütemediğiniz her şey bir yük, bir artık.
Bu yasayı geçirip ne yapacaksınız? Ormanlık ve doğal alanları yandaş kapitalistlere peşkeş çekerek devasa toplama kampları kuracaksınız, hayvanların katledilmesi için milyarlık ihaleler açacaksınız, yaban hayvanlarını "av turizmi" adı altında yabancı diplomatlara, zengin kodamanlara, kelle başı fiyat biçip ihale malı yapmaya devam edeceksiniz.
Erdoğan diyor ya: "Sermaye düşmanlarına fırsat vermeyeceğiz." diye. Bakın, biz bu yasayı konuşurken haklarını arayan Polonez işçilerini Emniyet müdürünüz döverek işkence etti, bir de "Sizi burada sabaha kadar döverim, kimse sesini çıkaramaz." demiş "Valimizin emriyle." demiş bunu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
SEVDA KARACA DEMİR (Devamla) - Emekçileri, küçücük çocukları sermayenin kulu olarak gören, göz göre göre işkence edilmelerine, öldürülmelerine yol açan bu zihniyet hayvanlara neler etmez, biz bunu çok iyi biliyoruz; o yüzden karşı çıkıyoruz ama nafile, sokaklar "Yasayı geri çek!" sözleriyle çınlıyor. Her evde, eli böğründe insanlar sizi lanetliyor, mahallelerde insanlar kendileri, köpekleri kolluyor, gözlüyor. Bu halk, halk düşmanlığınıza, can düşmanlığınıza, emek düşmanlığınıza "Yeter artık!" diyor. Bu yasa Meclisteki çoğunluğuna sırtını yaslayan iktidar tarafından çıkarılsa dahi bu halk size bu yasayı uygulatmayacak. Bunun için de her yerde söyleyeceğiz, her yerde bağıracağız: Sizi de katliam kanunlarınızı da tanımıyoruz. Sizi de katliam kanunlarınızı da tanımıyoruz. Sizi de katliam kanunlarınızı da tanımıyoruz. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)