| Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 112 |
| Tarih: | 29.07.2024 |
SALİHA SERA KADIGİL (İstanbul) - Gitmeden görün, gitmeden! Gitmeden görün, gitmeden! Size ne anlatsak boş zaten! Güle güle! (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
(CHP ve DEM PARTİ sıralarından "Kaçın, kaçın!" sesleri)
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Ya, bir kızcağızdan bu kadar korkmanın anlamı ne?
BAŞKAN - Bir dakika, bir dakika...
Buyurun.
SALİHA SERA KADIGİL (Devamla) - Genel Kurulu ve AKP sıralarında bulanan 3 milletvekilini saygıyla selamlıyorum. (CHP, DEM PARTİ, Saadet Partisi sıralarından alkışlar)
Şu anda milyonlarca insanın gözü kulağı burada. İnsanlar harçlıklarından, asgari ücretlerinden, yetim aylıklarından ayırıp AKP'nin yirmi yıldır yapmadığı işi yaptıkları için göz yaşları içinde bu yasa teklifini izliyorlar ama AKP sıralarında 3 milletvekili var çünkü ne desek boş, çünkü talimatı aldılar, çünkü vicdanlarıyla saray arasına sıkıştıklarında hep sarayı seçtiler ve yine aynı şey olacak.
Bakın arkadaşlar, bundan tam iki ay önce ben yine bu kürsüdeydim -sadece iki ay oldu- ortada daha bir tasarı yoktu, "Uyutma teklifi yolda." diye haberleri sunmuşlardı, nabız yoklamaya çalışıyorlardı. Çıktım ne dedim biliyor musunuz: "Uyutacağız." diyorsunuz ama niyetiniz bu değil, tepkiler üzerine "Tamam, tamam, barınaklara koyacağız." diyeceksiniz, ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışacaksınız. Peki, bu son iki ayda ne oldu? Kanun teklifinde "uyutma" yerine "ötanazi" olarak geldi, sonra bunu "Çektik." dediler ki çekmediler, şimdi de çıkmış diyorlar ki: "Tamam, tamam, ötanaziyi kaldırdık ama toplayıp barınaklara alacağız." Niye döndüler biliyor musunuz yine böyle fırıl fırıl? Onu da anlatayım. Çünkü görev suçları yüzünden zarar gören insanların acılarını kullanarak milyonlarca suçsuz köpeği öldürmenin meşru bir zemini kalmadı bu ülkede. O yüzden daha geçen hafta ölüm teklifini buraya getirenler dünden beri, maşallah, çıkmışlar ne anlatıyorlar? "Ya, biz de hayvanları çok seviyoruz aslında. Ölsün istemiyoruz, barınaklara koyacağız." diyorlar bize değil mi. Niye biliyor musunuz? Çünkü oyunları tutmadı arkadaşlar, çünkü o atanamamış Goebbels var ya atanamamış Goebbels, onun trolleri yetmedi, halk tepki gösterdi, şimdi yeni bir meşru zemin inşa etmeye çalışıyorlar kendilerine, "Barınaklarda yaşatacağız." diyorlar. Bu bir yalan değilse -ki yalan- toplu bir halüsinasyon olabilir ancak, böyle bir şey olabilir ancak. Türkiye'de kaç hayvan yaşadığını bilen yok. Vahit Bey de bilmiyor, AKP Grup Başkan Vekili de bilmiyor, Tarım Bakanı da bilmiyor, Tayyip Bey de bilmiyor, bu soruyu, bu sorunun cevabını kimse bilmiyor ama "4 milyon hayvan var." yazmışlar bu teklife. Şuna inanmanızı bekliyorlar, bizim de bizi izleyen yurttaşların da şuna inanmasını bekliyorlar ya: Geçtiğimiz yirmi yılda 200 barınak açmaktan aciz bir saray rejimi önümüzdeki dört yılda 4 bin adet barınak açacakmış, burada da köpekleri mutlu mutlu yaşatacakmış. Buna köpekler bile inanmaz. Bakın, biz değil, buna köpekler bile inanmaz arkadaşlar. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Hadi bunları yaptın, hadi inandık ya, vallahi hadi inandık, Tayyip Bey'in bir tane uçağı sattın, bütün bu barınakları yaptın -parası yetiyor- kılına zarar gelmeden bütün köpekleri topladın, koydun. Yüzlerine bakın, bakmanızı istiyorum gerçekten, müebbet hapse bu hayvanları koymaya kimin ne hakkı var ya? Şu çaresizliğe bakın, şu üzüntüye bakın. Kimsenin kılına bir zarar gelmemiş köpekleri katletme peşindeler. Bir de utanmadan ne diyorlar biliyor musunuz? "Sahiplendireceğiz." diyorlar. Aha teklif sahiplerinin yüzü burada, Komisyon burada, kardeşim sen üretimi yasaklıyor musun? Sen ticareti yasaklıyor musun? Sen kaçakçılıkla ilgili bir şey yapıyor musun? Hani "Yoksullar." deyip duruyorsun ya sen "pet shop"larda bin dolara hayvan satılmasına ses çıkartıyor musun ki gelip burada bana "Sahiplendireceğim." diyorsunuz.? Biraz dürüst olun, dürüst, birazcık dürüst olun.
Ne diyor uzmanlar? "Köpeklerin mezarı olacak bu hapishanelere milyarlar harcayacağımız yerde bunun onda 1'i fiyatına kısırlaştırma yapabiliriz ve bu sorunu iki sene içinde çözebiliriz." diyorlar ama siz bunu seçmiyorsunuz, siz yaşatmayı değil, siz öldürmeyi seçiyorsunuz. Dahası, siz şu anda aşılı, mahallesine alışık köpekleri toplayıp yerine gelecek yaban hayatı sayesinde daha çok çocuğun yaralanmasına yol açacak bir şey yapıyorsunuz. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Tam da burada bir şey söyleyeceğim, Sayın MHP Grubu Başkan Vekiline söyleyeceğim bunu: Filiz Hoca, daha on beş gün önce şöyle dediniz: "Mahallenin maskotu olan uysal hayvanlar bulundukları yerde yaşamaya devam edecekler."
FİLİZ KILIÇ (Nevşehir) - Evet, evet.
SALİHA SERA KADIGİL (Devamla) - Sosyal medya hesabınızda duruyor bu hocam ve bu teklife MHP Grubu olarak "Evet." dediğiniz anda en başta bu hayvanları toplayacaklar. Bu doğru bir bilgi değil, en azından o paylaşımı silmeniz gerekiyor sizin.
Şimdi şunu da söyleyeceğim, kendinizi şöyle rahatlatmaya çalışıyorsunuz, AKP vekillerinde de görüyorum, MHP vekillerinde de görüyorum ben bunu: "Ya, öldürmeyeceğiz, öldürmeyeceğiz, vallahi öldürmeyeceğiz, siz bize güvenmiyor musunuz?" Bir şey diyeyim mi: Siz bu akıl ve bilim dışı teklife "Evet." dediğiniz anda binlerce köpeği öldürdünüz, öldürdünüz. Örneklerini vereyim, daha sadece son üç günde yaşadığımız örnekleri anlatayım mı ben size? Gökova'da onlarca köpeği zehirlediler, Ankara'da bir inşaatta 8'i yavru, 13 köpeğin cesedi bulundu, Urfa'da bir masum köpeği dün gece siz burada bu yasayı geçirmeye çalışırken boğazını keserek katlettiler.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
SALİHA SERA KADIGİL (Devamla) - Sağ olun Başkan.
Daha dün Bartın'da köşeye sıkıştırdıkları sokak köpeklerini tüfekle kurşuna dizdiler. Siz yaptınız, siz azmettirdiniz, siz cesaretlendirdiniz bunları. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar) Buca'da bir sokak köpeğinin kafasına vura vura kör bir hayvanı katletmeye kalktılar ya, sizden aldılar bu cesareti bunlar; o yüzden, kendinizi hiç böyle rahatlatmayın. "Bizim bir suçumuz yok, biz öldüremeyeceğiz." diyemeyeceksiniz ve diyemeyeceğiniz bir noktadasınız. Bakın, geçiyorum milyonlarca hayvanı, sadece bu bir kör köpek var ya, onun bile ahı iki cihanda sizin yakanızı bırakmayacak arkadaşlar, bırakmayacak. (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
Şimdi Tunahan'dan bahsetti Sayın Vekil, gitmeseydi gösterecektim. Tunahan nerede yaralandı? Keçiören'de. Keçiören'i ben mi yönetiyorum? Yirmi yıldır siz yönetiyorsunuz. Doğru düzgün kısırlaştırma yapmamış, aşılama yapmamış, saldırgan köpekleri toplamamış; ondan sonra "Tunahan yaralandı." Siz ne yaptınız buna bu kadar üzülen AKP Grubu? Aldınız o Belediye Başkanını, Ankara Büyükşehir Belediyesine aday yaptınız. Bu kadar mı umurunuzda sizin Tunahan, soruyorum hepinize ya! (CHP ve DEM PARTİ sıralarından alkışlar)
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SALİHA SERA KADIGİL (Devamla) - Başkanım, bir dakika daha alabilir miyim? On saniye?
BAŞKAN - Maalesef.
SALİHA SERA KADIGİL (Devamla) - Peki, Başkanım, teşekkür ederim.