Konu: | Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 112 |
Tarih: | 29.07.2024 |
UMUT AKDOĞAN (Ankara) - Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; gerçekten bu görüşmelerin sonuna geliyoruz ama kafamdan bir soru işareti gitmiyor. Köpek sevmezsiniz, kedi sevmezsiniz, börtü sevmezsiniz, böcek sevmezsiniz, ağaç sevmezsiniz.
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Nereden biliyorsun?
NAZIM ELMAS (Giresun) - Hepsini severiz.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Orman sevmezsiniz, emekliyi sevmezsiniz, emekçiyi sevmezsiniz, yazarı sevmezsiniz, sanatçıyı sevmezsiniz.
EYYÜP KADİR İNAN (İzmir) - Onlar senin iddian.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Sizin Tayyip Erdoğan dışında sevdiğiniz bir canlı yok mu ya? Yok mu Allah aşkına, yok mu?(CHP sıralarından alkışlar)
VEHBİ KOÇ (Trabzon) - Seni sevmiyoruz.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Bakın, madem durum öyle, bu kadar konuştuk, bu işin üzerinde bir vicdan, bir merhamet etmeniz lazım.
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Bak, Fethan seni seviyormuş.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Zaten siz köpeği, börtüyü, böceği sevmiyorsanız beni hiç sevmeyin ya. Emekliyi, emekçiyi sevmiyorsanız beni hiç sevmeyin.
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Fethan seviyor.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Ağacı, ormanı sevmiyorsanız beni hiç sevmeyin.(CHP sıralarından alkışlar) Ağacı katleden sizsiniz, ormanları kesen sizsiniz, insanları perişan eden sizsiniz; her şeyi bitirdiniz sıra geldi köpekleri öldürmeye.
AHMET FETHAN BAYKOÇ (Ankara) - Hepsini severiz, seni de severiz.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Biz buna buradan bu yasayı geçirseniz de müsaade etmeyeceğiz, müsaade etmeyeceğiz, müsaade etmeyeceğiz; bunu bilin.(CHP sıralarından alkışlar)
Değerli arkadaşlar, bu işi kısa vadede çözmek vicdansızlıktır.
EYYÜP KADİR İNAN (İzmir) - Kaç tane sokak köpeği sahiplendin, onu söyle.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Bakın, bu işi kısa vadede çözmek vicdansızlıktır, bu işi uzun vadeye bırakmak umursamazlıktır, bu işi orta vadede çözmek akılcılıktır, akılcılık.
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Biz de dört yıl dedik ya.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Sizin kendinize örnek aldığınız dönem 1910'lu dönemlerdir. Ne oluyor 1910'da? Çok konuşuldu bu kürsüde; Sivri Ada'ya köpekleri topluyorlar, götürüyorlar, onlar da sizin gibi alelacele bir anda bu işi çözmek istiyorlar. Ne oluyor biliyor musunuz? 1912'de Doktor Cevdet Paşa İstanbul Belediye Başkanı oluyor ve hatıratında şunlar yazıyor, diyor ki: "İki sene sonra göreve geldim, İstanbul sokaklarında 30 bin köpek vardı." Yani biz kabul ettik, siz de elinizi kana buladınız, bu köpekleri topladınız, öldürdünüz; sokakta kalan tek tük köpeklerden yine bu popülasyonun artacağına emin olun, dolayısıyla sonuç alamayacaksınız. Kiminiz diyor ki: "Ben rektördüm, köpek besledim." Kimi bana köpek fotoğrafı gösteriyor, kimi "Ben çocuktum, köyde köpek besledim..." (CHP sıralarından alkışlar) Ya, arkadaşlar, bir problem var, siz bu köpekleri beslediyseniz, bu kadar hayvan seviyorsanız ve buna rağmen bu yasayı getiriyorsanız bu çok büyük bir problem, değil mi? Ha, içinizde zerrece hayvan sevgisi yoksa, bunu da istismar ediyorsanız bu da bir problem.
Değerli milletvekilleri, kısırlaştırmanın bu işin bir çözümü olduğunu söyledik. Kısırlaştırma yapılabilir mi? Yapılabilir. Veterinerler diyor ki: "Biz bu köpeklerin yüzde 70'ini altı ay içerisinde, tamamını bir yıl içerisinde kısırlaştırırız." nokta. Veterinerler diyor ki: "Biz doğanı öldürmeyiz, biz doğmasını engelleriz. Bunu yapabilecekken niye yaptırmıyorsunuz?" Bu işi yapacak para var mı? Bu işi sizin bulduğunuz yöntemin yarı parasına hem de hiç elinizi kana bulaştırmadan yapma imkânı var. Bir yasa var mı? Var. Bu mevcut yasa yeterli mi? İşini bilene yeterli, sizin gibi iş bilmezlere yetersiz ama yine de "Eksik var." diyorsanız gelin, bu yasadaki eksiği tamamlayalım ama böyle değil. (CHP sıralarından alkışlar)
İnatla bu yasayı uygulayabilir misiniz?
1) Belediyelerimiz bu yasayı uygulamaz.
2) Belediyelerimiz uygulasa -ki olmaz- veterinerler yapmaz.
3) Veterinerler yapmayı kabul etse sokakta hayvanseverler bu işe müsaade etmez. Dolayısıyla bunun uygulanabilir yanı yok.
Diğer bir sorum: Ya, siz hiç evde çocuğunuzla, torununuzla, karınızla, eşinizle dostunuzla konuşmuyor musunuz?
YAHYA ÇELİK (İstanbul) - Konuşuyoruz.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Hangisi buna onay veriyor? Eğer çocuklarımız, çocuklarınız bu kadar meseleye rağmen bu olaylardan habersizse bir sorun; haberliyse, duyarsızsa bu bir sorun; duyarlı ve size söylemelerine rağmen, siz umursamazsanız bu başlı başına diğer bir sorun.
Değerli milletvekilleri, bu konuya çok çalıştık, bu konuyla ilgili incelemelerimizi yaptık ve sonuçta, bu sorunun çözümü olduğunu bulduk.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
UMUT AKDOĞAN (Devamla) - Bakın, bu reçeteyi şimdi Grup Başkan Vekilimize vereceğim, 10 madde yazıyor burada.
1) Bütçe ayırmak zorundayız.
2) Aşılama yapmak zorundayız.
3) Kısırlaştırma seferberliği yapmak zorundayız; bakın, kısırlaştırma değil, seferberliğini yapmak zorundayız.
4) Çipleme yapmak zorundayız.
5) Terk eden zalimlere caydırıcı ceza vermek zorundayız.
6) Sahiplendirmeyi çok büyük bir kampanya hâline getirmek zorundayız.
7) Barınaklar değil, bakımevleri yapmak zorundayız.
8) İthalata yasak koymak zorundayız.
9) Kontrolsüz satışı yasaklamak durumundayız.
10) Üretim çiftliklerini çok sıkı denetlemek durumundayız ve mutlaka gönüllülerle iş birliği yapmak zorundayız; bunu yapalım, üç sene içerisinde bu sorun bitecek, kimsenin eli kana bulanmayacak.
Çok teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)