| Konu: | Anayasa Mahkemesinin Şerafettin Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşmesi işlemiyle ilgili vermiş olduğu kararı doğrultusunda TBMM'nin tutum ve davranışının belirlenmesi, yaşanan bu durumun sebeplerinin tespit edilmesi ve benzer durumların önlenmesi konusunda bir genel görüşme açılmasına ilişkin önergenin (8/43) ön görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 114 |
| Tarih: | 16.08.2024 |
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu Parlamentoda seçilmiş milletvekilinin hak ve hukuku için yapmış olduğumuz olağanüstü toplantı çağrısına icabet eden tüm milletvekillerine teşekkür ediyoruz.
Değerli arkadaşlar, az önce AKP Grup Başkanı Sayın Abdullah Güler konuşurken anayasal gerekçeler bekliyordum, gerçekten Anayasa Mahkemesinin kararını ve Meclis Başkanının burada okuduğu kararı bir değerlendirmesini bekliyordum ama ilk on dakika öyle bir konuştu ki herhâlde saraydan gelen notları karıştırdığını düşündüm. (CHP sıralarından alkışlar) Ya da bugün hararetli tartışmalar ve saatin uzamasından dolayı toplantıları karıştırdığını düşündüm.
Sayın Başkan, öncelikle şunu söyleyeyim, bakın, Can Atalay'la ilgili, milletvekili olduğuna dair 3 tane Anayasa Mahkemesi kararı var. Bireysel başvuruyla ilgili birinci imzacı -ki Anayasa değişikliği- ilk imzacı kim? Sayın Recep Tayyip Erdoğan. Diğeri kim? Burada, Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin Yargıtay 3. Ceza Dairesi kararını okuyan Bekir Bozdağ ve Elitaş. İsimlere baktığımız zaman yıldızlar topluluğu gibi. Peki, gerekçede ne diyor? Sizin gerekçeniz, benim gerekçem değil. "Türkiye'de bireysel başvuru yolunun kabul edilmesi, bir yandan bireylerin sahip oldukları temel hak ve özgürlüklerin daha iyi korunmasını sağlayacak, öte yandan kamu organlarının Anayasa ve kanunlara daha uygun davranmasını sağlayacak." Yahu, sizin getirdiğiniz gerekçede bu var.
ALİ ÖZKAYA (Afyonkarahisar) - Sizin karşı çıktığınız...
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Şimdi, bu Anayasa Mahkemesi 3 kez bu kararı vermiş ve maalesef ki "Yok hükmünde." diyorsunuz. Az önce yanınızda oturan Grup Başkan Vekili Muhammet Emin Akbaşoğlu, yahu, diyor ki: "Can Atalay'la ilgili kesin hüküm var, hükümlü." diyor. Ciddi mi bu söylediğinde? Kendisi bir avukat. Can Atalay'la ilgili, Yargıtay 3. Ceza Dairesinde karar 28 Eylülde kesinleşti. Peki, Can Atalay ne zaman seçildi? 14 Mayısta seçildi. Anayasa 83 bağlamında Can Atalay'ın dokunulmazlığı yok mu? Bu Meclis 3 milletvekili için de aynı pratiği yaşamadı mı? Nasıl bunu söyleyebiliyorsunuz?
MUHAMMET EMİN AKBAŞOĞLU (Çankırı) - Cevap vereceğim.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Adalet Bakanı çıkmış "Bunun çözüm yeri Meclis değil." diyor. Ya, ben AKP Grubuna sormak isterim: Türkiye'deki tüm büyük krizlerde -bu Meclisin bombalanması dâhil- çözüm yeri Meclistir, Meclis. (CHP sıralarından alkışlar) Sormak istiyorum: Size göre bir zamanlar dost, yanınızda taşıyıp devleti teslim ettiğiniz bir yapı, MİT Başkanını tutuklamak isterken bu Mecliste yasa çıkararak durumu düzeltmediniz mi? Şimdi, Adalet Bakanı gelmiş "Bu sorunun çözüm yeri Meclis değil, Meclisin yapacağı bir şey yok." diyor.
ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Öyle demiyor, kararla ilgili söylüyor.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Arkadaşlar, kendimize gelelim. Bu Meclis 400 milletvekiliyle anayasa değiştirebiliyor, 360 oyla af çıkarabiliyor ve siz diyorsunuz ki: "Çözüm yeri burası değil."
Arkadaşlar, bakın, burada Bekir Bozdağ olsa söylenecek çok söz vardı ama Sayın Başkana söylüyorum, ben buradan Bekir Bozdağ'a iletilmek üzere sizlere de söylüyorum: Anayasa Mahkemesinin hak ihlali verdiği bir kararı burada nasıl okuyabiliyor? Anayasa Mahkemesi, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesini muhatap alıp kararlarını oraya yollamasına rağmen Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararını okuyup nasıl muhatap olabiliyor ve en acısı Sayın Meclis Başkanı bu kararı neden okumuyor? (CHP sıralarından alkışlar) Neden okumuyor? Sayın Enis Berberoğlu kararında kim okudu? Mustafa Şentop okudu. Daha sonra ne oldu? Anayasa Mahkemesi hak ihlali kararı verdiğinde burada o kararı tekrar okudu, geldi milletvekili görevine döndü.
ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Yerel mahkeme kararını okudu.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Peki, o gün milletvekilliğini düşüren bu Meclis, daha sonra ona bu hakları verdi. Pulları mı döküldü! Şimdi pullarınız mı dökülecek bu kararı tekrar verseniz! Ha, veremiyorsunuz.
ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Yerel mahkeme kararı yok, yerel mahkeme kararı.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Bakın, değerli arkadaşlar, maalesef ki önümüzde büyük bir kriz var. Bu Meclis 27 ve 28'inci Dönemde 3 arkadaşımızın milletvekilliğini düşürdü. 2'si dönebildi, 1'isi dönemedi ve şimdi bu anayasal krizi nasıl çözeceğiz?
Şimdi, diyorsunuz ki: "'Ben karar vermiyorum.' dedi Anayasa Mahkemesi." Anayasa Mahkemesi öyle demiyor bakın.
ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Ne diyor?
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - "Hukuken var olmayan bir işlemle ilgili yani Meclis Başkanının okuduğu Yargıtay 3. Ceza Dairesinin kararıyla ilgili ben ne yapacağım? Meclis kör mü, sağır mı?" diyor, "Bu kadar net, açık bir karar verdin." diyor ve siz bunu getiriyorsunuz, burada nasıl yorumluyorsunuz? (CHP sıralarından alkışlar)
ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Senin yorumun o. Hükmü oku, hükmü. Hükümde öyle bir şey yok.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Sayın Başkan, diyor ki: "Türkiye Büyük Millet Meclisinde okunan o karar yok hükmündedir."
ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Demiyor öyle bir şey.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Aynen de öyle diyor ama maalesef ki anlayamıyorsunuz.
Şimdi, burada bir karar vereceksiniz arkadaşlar, ya 600 milletvekilinin, bu Parlamentonun itibarını koruyacaksınız ya da var ya 3. Ceza Dairesine ayar verip "Anayasa Mahkemesini kapatsın." diyen küçük ortağınız MHP, -bugün yok, MHP bugün yok- oradaki 50 milletvekilinin desteği için Meclisin itibarını ayaklar altına alacaksınız.
ABDULLAH GÜLER (Sivas) - Usul esasa mukaddemdir.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Siz, burada, vereceğiniz kararla Parlamentonun onurunu, anayasal zeminde duruşunu korumak zorundasınız.
Şimdi, bu hukuk hepimize lazım, yarın muhalefette olacaksınız; dünyada, Türkiye'de hiç kimse ömür boyu iktidarda kalmadı, yarın belki bir milletvekili arkadaşınızın başına bu olay gelecek, ne yapacaksınız?
GÖKHAN GÜNAYDIN (İstanbul) - Biz öyle davranmayacağız!
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Kesinlikle öyle davranmayacağız çünkü biz Anayasa'ya bakacağız, Anayasa 83'e bakacağız, Anayasa Mahkemesi kararlarına, hukukun üstünlüğüne bakacağız. (CHP sıralarından alkışlar) Ama üzülerek söylüyorum ki AKP Grup Başkanı Anayasa'dan, Anayasa Mahkemesi kararlarından başka her şeyi, her şeyi kullandı.
Şimdi, Meclis Başkanımız burada, ilk kararı, o ucube kararı okuyan Meclis Başkan Vekili Bekir Bozdağ yok. Sayın Başkan, gelin bir ayıba son verin; seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekili haklarını teslim edin. (CHP sıralarından alkışlar) Bu, Meclisin, sizin hukuki bir sorumluluğunuzdur. Arkanızda "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." diyor. Siz millet iradesini, 100 bin Hataylının oyunu koruyun Sayın Başkan. Küçük ortağınıza bakmayın, MHP'ye bakmayın, böyle bir günde bile yanınızda yok, yok. Var mı MHP? Nerede Devlet Bahçeli? Anayasa Mahkemesini kapatmak isteyen MHP nerede? Yok. 50 milletvekili için değil, 600 milletvekili, 85 milyonun iradesi için kararınızı verin.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; üzülerek söylüyorum, Türkiye Büyük Millet Meclisinin 1876'dan bugüne kadar Parlamento deneyimi var.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Devamla) - Ama son yıllarda anayasasızlığı, çevreyi, doğayı, toplantı yürüyüş hakkını, mezuniyetleri, milletvekillerinin dokunulmazlığını, Anayasa'yı ayaklar altına alan kararlar alınıyor. Maalesef, bu yüzyılda bir milletvekili hukuken esir alınmış durumda ama şunu bilin: Mesele esir düşmekte değil, mesele direnmekte. Bu Parlamento, 85 milyon direneceğiz, direneceğiz, direneceğiz. (CHP sıralarından alkışlar) Hukuksuzluğunuza karşı, hukuk tanımayan yapınıza karşı, bu kadar net gerekçeye karşı, gülmenize karşı bu Meclis, 85 milyon direnecek diyorum.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)