GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: (10/235, 837,1601,1602,1800,1801) No.lu Yapay Zekânın Kazanımlarına Yönelik Atılacak Adımların Belirlenmesi, Bu Alanda Hukuki Altyapının Oluşturulması ve Yapay Zekâ Kullanımının Barındırdığı Risklerin Önlenmesine İlişkin Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmesi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:2
Tarih:02.10.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 28'inci Dönem Üçüncü Yasama Yılının ülkemize hayırlar getirmesini temenni ediyorum.

Yapay zekâ teknolojisiyle ilgili komisyon açılmasına ilişkin önerge üzerine söz almış bulunuyorum.

Yapay zekâ, teknoloji dünyasında devrim yaratmıştır. Yapay zekâ teknolojisi sadece belirli bir sektörde değil, hemen hemen her alanda karşımıza çıkmaktadır, hayatımızın her noktasında varlığını hissettiren teknoloji hâline gelmiştir. Ülkemizin bu alanda geride kalmaması ve stratejik adımlar atması zorunludur.

Değerli milletvekilleri, dünyada yapay zekâya yapılan yatırımlar son yıllarda ciddi oranlarda artmıştır; büyük teknoloji firmaları, devletler, hatta akademik kurumlar milyarlarca dolarlık yatırımlar yapmaktadır. Peki, bizim Hükûmetimiz ne yapmaktadır? Yandaşları zengin eden geçiş garantili otoyollar, köprüler, şaşaalı kamu binaları ve kamuda israf alıp başını gitmiştir, hâl böyle olunca da kalkınma sağlanamamıştır. Sanayide 4.0'ı anlayamadan bazı ülkeler çok bulutlu ve tam otomasyonlu Sanayi 5.0'a geçti. Ülkeler yapay zekâ teknolojilerinde rekabete girmiş durumda. Yapay zekâ yalnızca ekonomik ve teknolojik rekabet unsuru değildir, aynı zamanda stratejik güç unsurudur. Küresel yarışta var olmak istiyorsak bu teknolojiyi en verimli şekilde kullanmak zorundayız. Bu teknolojinin doğru atılımlarla kullanılması sayesinde Türkiye küresel rekabette önemli bir yer edinecektir. Örneğin, yerli arabamız Togg, Tesla'yla rekabet hâlindedir, iç piyasada ilgi de görmektedir. Ancak Togg'un servis hizmeti -yanılmıyorsam- sadece 3 şehirde vardır. Bunun sebebinin, yetkililer -şifahen geçen konuşmalarda- teknik eleman yetiştirme probleminden kaynaklandığını söylüyorlar. Teknolojik atılımlara insan kaynağımızı entegre edebilmeliyiz. Servis ağı daha fazla genişletilirse talep artacak, güven tesis edilecektir. Türk milleti millî şuuru had safhada gelişmiş bir toplumdur. Anadolu'da bir laf vardır "Param yabancıya gitmesin." denilir. İnanıyorum ki gerekli altyapı çalışmaları tamamlansın, üretim çeşitlendirilip artsın; Togg'a olan ilgi daha da artacaktır. Nasıl ki Tesla gelip bizim ülkemizde araç satışı yapabiliyorsa biz de yabancı ülkelere araç satışı yapabilmeliyiz.

Yapay zekânın hızla gelişmesi çeşitli risk ve sorunları da beraberinde getirmektedir.

(Uğultular)

SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Duyamıyoruz Sayın Başkan.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - İkaz eder misiniz.

BAŞKAN - Sayın Gürban, izin verir misiniz.

Değerli milletvekilleri, hatibin konuşması uğultudan anlaşılmıyor. O nedenle, hatibin konuşmasının anlaşılmasına izin verecek bir kısıklıkta konuşursak daha isabetli olur. Tekrar bir uyarıya umarım ihtiyaç olmaz.

Sayın Gürban, buyurun.

MEHMET MUSTAFA GÜRBAN (Devamla) - Yapay zekâ teknolojisinin kontrolsüz bir şekilde ilerlemesi ciddi endişelere yol açmaktadır, sahte dijital görüntüler üretebilen yapay zekâ sistemleri insanların yüzlerini ve seslerini kullanarak sahte içerikler oluşturabilmektedir. Bu durum, kişisel hak ve özgürlüklerin ihlali noktasında büyük bir tehlike arz etmektedir. Yapay zekâ sistemlerinin hatalı veri kullanımı sonucu insanları yanlış yönlendirmesi ekonomik zararlar oluşturabilir. Bu durumlara ilaveten, Sayın Bakan Uraloğlu, pandemi döneminde sağlık sisteminden kaynaklı sızıntılar olduğunu söylemişti. Bu nedenle, yapay zekâ teknolojisinin etik ve hukuki çerçevede kontrol altına alınması da çok önemlidir.

Tabii "hukuk" demişken ülkemizde adalet kangrene dönmüştür, adaletsizlik sarmalı vatandaşlarımızı dört bir yandan kuşatmıştır. Vergide adaletsizlik, gelir dağılımında adaletsizlik, hukukta eşitsizlik, sosyal statüdeki dengesizlik gittikçe derinleşmektedir. "Adalet" diyoruz, haftalar geçmesine rağmen Narin kızımızın katili kim, bilmiyoruz. Adalet terazisi güçlüye, zengine göre değişiyor; mazlumu, masumu, kadınlarımızı, çocuklarımızı koruyamıyoruz. Her konuda açıklama yapan Adalet Bakanı konu Polatgiller olunca suspus kesiliyor.

Sayın milletvekilleri, yapay zekâ yalnızca teknolojik gelişme değildir, toplumsal ve ekonomik yapılarımızı köklü şekilde dönüştürebilecek potansiyele sahiptir. Sağlık, eğitim, savunma, enerji, tarım ve sanayi gibi birçok sektörde yapay zekâ uygulamaları hızla yaygınlaşmalıdır. Örneğin, sağlık alanında yapay zekâ sistemleri hastalıkların erken teşhisinde ve tedavi süreçlerinde yardımcı unsur hâline gelmiştir. Tarımda yapay zekâ kullanılarak ürün verimliliği artırılmalıdır. Tarım 4.0 uygulamalarına öncelik verilip bu alandaki destekler ve AR-GE çalışmaları hızlandırılmalıdır. Üniversiteler, sanayi ve Hükûmet iş birliğiyle akıllı tarım uygulamaları geliştirilip uygulanmalıdır. Bilim adamları yetiştirerek, ülkemizin birçok noktasında araştırma merkezleri kurarak süreci hızlandırmamız gerekmektedir. Bu konuda örnek olarak 2011-2012 yılları arasında İngiltere'de sadece tarım ve gıda sektöründeki araştırma çalışmalarına 450 milyar euro harcanmıştır. Üniversitelerimizin tarımda teknolojik çalışmalarını destekleyerek yabani otları otomatik olarak belirleyip haritalamak için "drone" geliştirmek, bahçe ve hasat robotu geliştirmek, dayanıklı ve hassas sensörler, algılayıcılar gibi projelerle ciddi kaynaklar sağlamamız gerekiyor. Yüksek verimli sulama sistemleri, yenilenebilir enerji sistemleri, ileri tohum teknolojileri, otomasyon sistemleri, veri analizleri ve akıllı çiftlik yazılımları geliştirilerek üretim ve verimliliğimizi artırmamız gerekmekte.

Tarımsal işletme yönetiminde uydu desteğiyle akıllı üretim ve siber sistemler gibi bir süreç yaşanmaktadır. Örneğin, NASA, topraktaki nem miktarını ölçmek için uzaya gözlem uydusu göndermiştir. Akıllı teknolojiler ve Tarım 4.0 sürecinde yaşanan pozitif gelişmelerle maliyetler azalır. Kalite ve verimde artışın olması kaçırılmaması gereken fırsatlardır. Enerji sektöründe ise kaynakların daha verimli kullanılmasına olanak tanınmaktadır. Eğitimde kişiselleştirilmiş öğrenme modelleri sayesinde öğrencilerin başarı oranları artmaktadır.

Yapay zekâ teknolojileri güvenlik alanında da devrim niteliğinde fırsatlar sunmaktadır. Yapay zekâ sayesinde, birçok küçük devlet, doğru stratejik atılımlarla, büyük devletler karşısında güvenlik alanında üstünlük sağlayabilir; bu durum, yapay zekâ teknolojilerinin savunma alanındaki potansiyelini ortaya koymaktadır, ülkemizin güvenlik yatırımlarını artırmasının ne denli elzem olduğunu göstermektedir. Gerek ekonomik gerekse güvenlik boyutlarıyla yapay zekâ Türkiye için stratejik öncelik hâline gelmiştir.

Yapay zekâ teknolojilerinde güçlü bir altyapı kurmak zorundayız. Araştırma ve geliştirme çalışmalarına daha fazla yatırım yapmalı, bu alanda nitelikli insan gücünü yetiştirmeliyiz. Üniversitelerimizde yapay zekâ üzerine daha fazla bölüm ve program açılmalı, öğrencilerimiz bu alanda uzmanlaşmaya teşvik edilmelidir.

Geçen günlerde eski Millî Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik "Üniversite sayılarını artırmamalıydık." diyerek çok önemli bir itirafta bulundu. Gerçi buna "itiraf" denmez, bu bir gerçekliktir.

Hükûmetin en sevdiği şeylerdendir nicelik, nitelikle pek işleri olmaz. Genç nüfus çok önemli bir unsurdur. Genç nüfusu verimli, etkin kullanmadıktan sonra sadece sayıdan ibaret olur. Şehirlerimizi geçtik, birçok ilçemizde bile iki yıllık üniversiteler var. Sırf ticaret hareketlensin, şehirlere, ilçelere para girsin diye büyük resimdeki zararı kaçırıyoruz. Tabii ki bolluk, bereketlilik yurdun dört bir yanında olmalı ancak bu suni ekonomilerle yapılmamalıdır. Şehirlerimizin üniversiteye değil, üretime dayalı kalkınmaya ihtiyacı vardır. Ülkemizde üniversiteyi bitirme yaşı yaklaşık 25'tir. Birçok bölümde istihdam problemi yaşandığını düşünürsek elimizdeki beşerî sermayeyi kullanamıyoruz. Oysaki ülkemizin çok ciddi ara eleman ihtiyacı vardır. Gençlerimizi dipsiz kuyuya atmaktansa ülkemizin geleceğini şekillendirecek teknolojik gelişmelere eleman yetiştirmeliyiz.

Ayrıca, kamu ve özel sektör iş birliğiyle yapay zekâ ekosistemini güçlendirmeli, bu alandaki girişimcilik faaliyetlerini desteklemeliyiz.

Değerli milletvekilleri, sonuç olarak Türkiye'nin yapay zekâ teknolojisinde ileriye gitmesi, bu alandaki fırsatları değerlendirmesi ve dünya çapında rekabet edebilmesi için kapsamlı bir strateji oluşturulması gerekmektedir. Bu strateji, yapay zekâ teknolojilerinin geliştirilmesi, kullanılması ve kontrol altına alınması noktasında atılacak adımları içermelidir.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)