GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 3 Ekim Nahçıvan Anlaşması'nın 15'inci yıl dönümüne, açıklanan enflasyon oranlarına, özel okul ücretlerine ve eğitimde eşitsizliğe, konut fiyatlarındaki artışa, İYİ Parti Genel Başkanı Dursun Müsavat Dervişoğlu'yla beraber dün Danıştay önünde yaptıkları çağrıya, Fatih Belediyesinin Kapalıçarşı'daki işgaliye ücretleriyle alakalı yaptığı düzenlemeye ve yeni yasama yılıyla ilgili temennilerine ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:3
Birleşim:3
Tarih:03.10.2024

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Değerli milletvekilleri, hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

Benden önce de bizim Ankara Milletvekilimiz Sayın Kürşad Zorlu da değindi, birbirimizden habersiz aynı konuya ikimiz de değindik çünkü ikimizin de önem verdiği, parti grubu olarak hepimizin önem verdiği kıymetli bir gün. Bugün, 3 Ekim Nahçıvan Anlaşması'nın 15'inci yıl dönümü. Türk Devletleri Teşkilatına temel teşkil eden bu anlaşma bizim Türk dünyasıyla olan birlikteliğimizin, beraberliğimizin, ilişkilerimizin derinleşmesini ve kökleşmesini sağlayacak çok kıymetli bir anlaşma.

Biz Türk Devletleri Teşkilatının siyasetüstü bir konu olduğunu, bu yapının yaşatılması, bu yapının güçlendirilmesi için atılan somut ve olumlu adımlardan son derece memnun olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Bu kapsamda ortak alfabeyle ilgili atılmış olan adım da son derece önemlidir, kıymetlidir; umarım bunun devamı da gelir. Daha önce konuşulan projeler vardı, ortak bir tarih müfredatı yani bu coğrafyadaki çocuklar Emir Timur'u, Hoca Ahmet Yesevi'yi bildiği kadar o coğrafyadaki kardeşlerimiz de Fatih Sultan Mehmet'i, Yavuz'u, Mustafa Kemal Atatürk'ü yakından tanısınlar. Bu, gelecek nesillerin birbirini anlaması, birbirini bilmesi açısından çok çok kıymetli. Bugünün hatrına, bugünün vesilesiyle de ben bugün bu anlamlı gelişmelerin yaşanmasında katkısı olan entelektüellerimizi, "Dilde, fikirde, işte birlik" diyen İsmail Gaspıralı'yı, "Üç Tarz-ı Siyâset" diyen Yusuf Akçura'yı saygıyla, minnetle bu vesileyle anıyorum. Umarım bu Türk Devletleri Teşkilatı dış politikada da, mesela Kıbrıs gibi, mesela Doğu Türkistan gibi konularda da bir, beraber ortak adım atabilme kudretini, iradesini de ortaya koyabilir. O takdirde çok daha anlamlı ve çok daha kıymetli hâle gelecektir.

Enflasyon oranları açıklandı. Tabii, benden önceki konuşmacılar da değindi; TÜİK rakamlarına göre yüzde 49, yüzde 50'ye varan bir yıllık enflasyonla karşı karşıyayız. Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek dün yapmış olduğu açıklamada önümüzdeki aylarda baz etkisinden arındırılmış düşüşlerin de görüleceğini söyledi. Bu, aynı zamanda şu anda gördüğümüz düşüşlerin büyük bir kısmının baz etkisinden kaynaklandığının da ifadesidir.

Tabii, alt kırılımlarına baktığımız zaman özellikle eylül ayında eğitim alanındaki artış çok yüksek; bütün sektörlerle karşılaştırdığınızda yüzde 14,21'le eğitimdeki artış 1'inci sırada. Tabii, eğitim öğretim sezonunun açılmasıyla da direkt, birebir alakalı olabilir ama biz okul ücretlerine, yurt ücretlerine, kırtasiye ücretlerine baktığımızda bu yıllık yüzde 50 enflasyon oranının katbekat üstünde bir rakamla karşı karşıya kalıyoruz.

Bu tahrip edici enflasyonla beraber -dün sizlerle bir oran paylaştım- İstanbul'da özel okulların toplam okullar içerisindeki oranı yüzde 63'e çıkmış durumda yani sadece yüzde 37'si devlet okulu. Bu, şu demek: Çocuğu olan bir ailenin cebinde en az -hani, öyle bir rakam kalmadı zaten- yıllık 150-200 bin lira para olabilecek ki çocuğunu özel okula gönderebilsin. Bu söylediğim rakam da çok düşük bir rakam yani böyle bir rakam da İstanbul'da yok. Varın siz buradan hesap edin eğitimde eşitsizliğin nerelere geldiğini, nerelere vardığını.

Sonraki en büyük artışı konutta görüyoruz. Dün, biz bir konuyu gündeme getirdik, Genel Başkanımızla beraber Danıştay önünde bir suç duyurusunda bulunduk ve oradan bir çağrı yaptık, dedik ki: Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamı bu konuda dilekçe verebilir, o da şudur: Hatay millî bir meseledir, bu meseleden dolayı Suriye vatandaşlarının mülk edinmesi yasaklanmıştır ama buna rağmen 250-270 bine yakın Suriye vatandaşı mülk edinmiş ve üstüne vatandaşlık almıştır. Kanunun hangi amir hükmüyle bu uygulama yapılmıştır? Bunun cevaplanması dolayısıyla bir dilekçe verdik ve bir çağrı yaptık, dedik ki: Bütün vatandaşlarımız bu konuda şuurlu bir şekilde hareket edip bir başvuruda bulunabilirler.

Ben İstanbul 2'nci bölge milletvekiliyim, hâliyle bölgemin problemleriyle, sorunlarıyla da yakından ilgilenmek durumundayım. Son iki gündür Kapalıçarşı esnafının çok yoğun talepleriyle karşı karşıya kalıyoruz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Fatih Belediyesi, Kapalıçarşı kat malikleri ve Kapalıçarşı Esnaf Derneğiyle bir görüşme yaptıktan sonra buradaki işgaliye ücretleriyle alakalı bir düzenleme yapıyor. Buraya kadar her şey normal, esnaf bu düzenlemeyle ilgili belediyenin böyle bir adım atabilme yetkisinin olduğunu biliyor fakat sonradan öyle uygulamalar yapılıyor ki iş çığırından çıkıyor. Bakın, işgaliye ücretleri İstanbul Mısır Çarşısı'nda, Mahmutpaşa'da, Tahtakale'de, Yorgancılar'da metrekaresi yaklaşık 600 ila 900 TL civarındadır ama Kapalıçarşı'daki esnafa uygulanan metrekare fiyatları emsalleriyle karşılaştırıldığında hiçbir ölçüsü olmayan, hiçbir vicdana sığmayacak 10, 20, 30 yerine göre 40, 50 katı rakamlara varıyor. Metrekaresine 9 bin lira işgaliye ücreti alınan yerler var. Ölçümün nasıl yapıldığı belli değil, neye göre yapıldığı belli değil, hangi sisteme göre yapıldığı belli değil.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Kapalıçarşı esnafı bu ülkeye turist kazandıran, döviz kazandıran bir gruptur; önemlidir, kıymetlidir. Keyfekeder politikalarla, uygulamalarla biz esnafımızın mağdur edilmesine müsaade etmeyeceğiz ve konunun da takipçisi olacağız.

Ben, dün, yeni yasama yılıyla ilgili temennilerimi bildirmiştim, zaman yetmedi, iki konu açıkta kaldı. Onların ikisini de hemen söyleyip konuşmamı tamamlayayım. Bir, umarım, biz bu dönem Meclise gelen kanun teklifleriyle ilgili daha yapıcı, daha verimli bir ortamın sağlandığını görürüz, gerekli sürenin muhalif partilere verildiğini, kanun maddeleriyle ilgili STK'lerin sürece dâhil edildiğini, İç Tüzük'te yer alan sürelerin hakkaniyetli bir şekilde çalıştırıldığını ve tali komisyonlara gitmesi gereken birçok kanun teklifinin gitmediğini gördük; umarım bu dönem gideceğini görürüz.

Bir diğer konu da gensoru. Tabii, çok fazla gensoru veriyoruz. Bu gensorular milletvekili olarak bizim milletimizden aldığımız taleplerdir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kavuncu, lütfen tamamlayın.

MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) - Selamlıyorum Başkanım.

Hakkını yemeyeyim, bazı bakanlıklar bu soru önergelerine -özür diliyorum, gensoru dedim- cevap veriyorlar, makul zamanında cevap veriyorlar. Biz de bunu muhataplarıyla paylaşıyoruz fakat bazı bakanlıklar herhâlde atanmış oldukları için bizden giden hiçbir soru önergesini -ki diğer partideki arkadaşlarla da konuştum- dikkate almıyorlar, cevaplayamıyorlar. Bunun iki sebebi var; ya milleti tanımıyorlar, saymıyorlar ya da kibirleri öyle tavana vurmuş ki ihtiyaç bile duymuyorlar. "Biz yaparız." "Biz ederiz." "Biz biliriz." şeklinde hareket ediyorlar. Umarım, bu yasama yılında çok daha sağlıklı, çok daha doğru bir işleyiş mekanizması görürüz diyorum.

Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.

Saygılar sunarım.