GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:3
Tarih:03.10.2024

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Madde, başarılı olan eğitimcilerin üstün başarı, başarı belgesi alması ve ödül verilmesine yönelik. Burada komik bir madde olduğunu belirtmeliyim. Bunu okuyan öğretmenler muhtemelen diyorlar ki: "Siz bize yeterli maaş verin, başka bir şey istemiyoruz." Bu ülkede kölelikten bile daha kötü şartlarda çalışma hayatını sürdüren ücretli öğretmenler muhtemelen iç geçiriyorlar. Yine, öğretmenler diyorlar ki: "Siz bizi işten atmayın, iş güvencemiz olsun yeter!"

Değerli milletvekilleri, Meclisin ikinci yasama yılında yarım kalan Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ni görüşüyoruz. Bu kanun teklifi, hatırlanacağı üzere, büyük tepkiye neden olduğu için, içeriği yeterince hazırlanmadığı için geri çekildi. Meclis açılır açılmaz alelacele ne değişti de buraya getirildi anlamak mümkün değil. Bu süre içerisinde Komisyon toplanmadı, bu süre içerisinde yeni bir çalışma, çalıştay yapılmadı; öyleyse ne acelesi var, bunu insan merak ediyor.

Burada, iktidara yine şunu söylemek isterim ki: Arkadaşlar, ikiyüzlü olmaya gerek yok, sendikalara ayrı, Meclise ayrı söz söylemeye gerek yok. Sendikalar diyorlar ki: "Biz Bakanla görüştük, Bakan Yardımcısıyla görüştük; her şey hallolacak. Muhalefet burada önerge verecek, çözülecek." Çocuk mu kandırıyorsunuz Allah aşkına? Tam olarak yaşadığımız bu. Hiç olmazsa sizi destekleyen, alkış çalan insanlara ikiyüzlü davranmayın.

Burada Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi'ni görüşüyoruz. Meclis abluka altında; etrafımız ateş çemberi, Gazze'de, Lübnan'da kan dökülüyor; Mecliste Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi görüşülüyor, -çok önemli- etraftaki polislerin eğitimciler sesini daha fazla duyuramasın, "Şu maddelere düzeltme gelsin." demesinler diye ablukası altındaki bir Mecliste, şu doluluktaki bir ortamda bu yasa görüşülüyor.

Değerli milletvekilleri, burada, yasanın içerisinde gördüğüm kadarıyla bir başka yanlış da Sayın Yusuf Tekin'in hedef gösterilmesi. Aslında, burada Yusuf Tekin'in şahsi tutumundan çok daha önce yasanın içeriği var. Burada "Kuklaya bak." dercesine "Yusuf Tekin, Yusuf Tekin" diyoruz ama içerik gidiyor. Bakın, bir akademi çıkacak, kim olduğuna bakılmaksızın müfettiş raporuyla bir insan görevden ihraç edilecek, beş yıllık eğitim fakültesi tıp fakültesi gibi yedi yıla çıkarılacak; insanların iş güvencesi yok, hâlen 85 bin ücretli öğretmen asgari ücretin daha altında bir gelirle yaşamaya devam edecek; bunlara çözüm yok.

Özel öğretmenler, özel okul öğretmenleri işte ortada. Ya, çok mu zor? Hiç olmazsa bir maddede deyin ki: "Arkadaş, özel öğretmenleri patronlar sömürmesin, en azından bir asgari limit belli olsun." Bizim şunu düşünmemiz gerekir: Bir ülkenin geleceği eğitimle mümkündür; bir ailenin çocuğunun en iyi sözünü dinlediği kimse öğretmenidir. Siz bir çocuğu yetiştirdiniz, en güvenli kurum olarak devlete veriyorsunuz, devlet de kendi adına bir öğretmene, ücretli öğretmene çocuğunuzu teslim ediyor. Şimdi, canının derdinde olan, cebinde dolmuş parası olmayan, ay sonu "Kirayı nasıl ödeyeceğim?" diyen bir öğretmen, Allah aşkına, bu memleketi nasıl geleceğe taşıyabilir? Bugünkü sistemde ücretli öğretmen aslında tam bir vatana ihanet sayılması gereken suçlardan biri olarak kabul edilmeli, bu konu acilen çözülmeli.

Değerli milletvekilleri, burada pek çok husus var. Çok merak ediyorum, bu yasadan acaba kimler memnun? Yani buradan ücretli öğretmenler memnun değil, akademisyenleri içeren bir şey yok, mülakat mağdurları ortada, KHK'yle ihraç edilenler ortada, özel okul öğretmenleri ortada ama ne var? Bir ayırımcılık var. Ne ayırımcılığı? Şube müdürleri. Ya, siz adamı şube müdürü yapmışsınız, sorumluluk vermişsiniz, il Millî Eğitim müdür yardımcısı yapmışsınız, ilçe Millî Eğitim müdürü yapmışsınız ama...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Çalışkan, lütfen tamamlayın.

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) - ...bu şube müdürleri, il Millî Eğitim müdür yardımcıları, ilçe müdürleri başöğretmen, uzman öğretmen olmadığından, ek ders alamadığından herhangi bir öğretmenden, okul müdürlerinden daha az maaş alıyor. Bu tam olarak çarpıklık; bu, gündemin hiçbir yerinde yok. Ya, sen bir ilde 15 bin öğretmenin amiri olacaksın, emrin altındaki adam senden daha çok maaş alacak; burada nasıl otorite sağlanacak? Tabii bunların hiçbiri gündemde değil, bu da belli ki alelacele çıkarmak istedikleri bir yasa. İki üç yıl oldu, muhtemelen bu yasama dönemi geçsin "Pardon, yanlış olmuş." deyip yeni yamayla tekrar buraya gelinecek.

Onun için bu yasadaki özellikle bu madde çıkarılmalı ama yasa bütünüyle gözden geçirilmeli çünkü bu yasada tepkileri dindirecek hiçbir düzenleme yapılmadı.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)