| Konu: | Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 3 |
| Tarih: | 03.10.2024 |
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Batman) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle hepinizi sevgi, saygıyla selamlıyorum.
Ben, Adalet ve Kalkınma Partisinin Türkiye'yi iyi yönetemediğini düşünüyorum ama bu kanun teklifi, aynı zamanda Adalet ve Kalkınma Partisinin artık iyi kanun değil, kanun da yapamadığını gösteriyor. Ben şimdi bunun gerekçelerini ayrıntılı olarak birazdan size anlatacağım ama önce izin verirseniz şunu söyleyeyim: Bir fırsattı, bir kod kanun görüşecektik ve milletvekillerimiz kod kanun nasıl yapılır, onu görme fırsatı elde edeceklerdi; izin vermediniz. Bir çerçeve kanun teklifi, sadece bir konuyu düzenleyen bir kanun teklifiydi Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi ve Adalet ve Kalkınma Partisi bunun da temel kanun olarak görüşülmesini istedi. Herkes önerge versin, o önerge üzerine beş dakika konuşsun, biz ayrıntılı olarak bu kanun teklifini tartışmayalım istedi.
Şimdi, iyi yönetemiyorsunuz derken gerekçesini söyleyeyim: Şu anda Türkiye'de bir öğretmenlik meslek kanunu var, bu kanun Şubat 2022'de kabul edildi; Öğretmenlik Meslek Kanunu. 12 maddelik bir kanundu. Bu 12 maddelik kanunun içerisinde amaç, kapsam yürürlükten kaldırılan maddeler, başka kanunlara işlenen maddeler, yürütme ve yürürlük dışında sadece 4 maddeden oluşuyordu. Öğretmenliğin tanımı vardı, öğretmenliğe atanma vardı ve sadece öğretmenliğin kariyer basamaklarına ayrılması için bir kanun getirdiniz ve dediniz ki: "Bunun ismi Öğretmenlik Meslek Kanunu." Uzun uzun anlattık, öğretmenler sokağa çıktı, dedik ki: "Bu öğretmenlik meslek kanunu değil." Komisyonlarda günlerce tartıştık, Adalet ve Kalkınma Partisi adına söz kuran herkes çıktı, burada ne kadar iyi bir şey yaptığını söyledi, "Biz öğretmenliği bir meslek kanununa kavuşturuyoruz." dedi. İki buçuk yıl. O kadar övündüğünüz kanunun ömrü iki buçuk yıl. Bugün bu kanunu yürürlükten kaldırıyorsunuz ve tekrar yeni bir öğretmenlik mesleği kanunu yapıyorsunuz. Onun içerisinde olmayan bazı şeyleri içerisine koydunuz, sadece kariyer basamakları yok bunun içerisinde, birkaç tane başka düzenlenen konu var; disipline dair birkaç hüküm, atanmaları, yer değiştirmeleri; kariyer basamakları dışında getirdiğiniz tek düzenleme Akademi. Ona ilişkin görüşlerimi söyleyeceğim ama kariyer meselesini öğretmenler çok yakından takip ettiği için sizlerle paylaşayım. Bu, öğretmenlik mesleğine nitelik kazandıran bir iş değil.
Adalet ve Kalkınma Partisi 2004 yılında 1739 sayılı Millî Eğitim Temel Kanunu'nda bir değişiklik yaptı, dedi ki: "Öğretmenliği kariyer basamaklarına ayırıyorum. Sadece bir sınavla sizi uzman öğretmen yapacağım, bir sınavla sizi başöğretmen yapacağım." 2004'ten sonra sadece 2005 yılında bir sınav yaptı ve bazı öğretmenlere uzmanlık, başöğretmenlik unvanı verdi, bu kadar; herhangi bir eğitim yok, yetiştirme yok, kurs yok, başka hiçbir şey yok. Bir sınava girdi, başarılı oldu öğretmenler, uzman öğretmen oldu, bir kısmı başöğretmen oldu. Sınav puanıyla değil, 75 alıp uzman öğretmen olamayanlar vardı, 60 alıp olanlar vardı. Niye biliyor musunuz? Çünkü kontenjan ayrılmıştı. Biyoloji öğretmeni şu kadar, felsefe öğretmeni şu kadar. Aynı sınava girip 75 puan alan bir kişi uzman öğretmen olamadı, 60 puan alanlar uzman öğretmen oldu. Böyle bir sınav yapmıştı Adalet ve Kalkınma Partisi. 2008 yılında Anayasa Mahkemesi iptal etti, bu arada bir daha sınav yapmadılar, kimseyi de uzman, başöğretmen yapmadılar. 2008'den 2022'ye kadar hiçbir şey yapmadılar, 2022'de bir daha Adalet ve Kalkınma Partisinin aklına geldi "Bir kariyer basamakları yasası getireceğiz." dediler. Öğretmenler yine karşı çıktı "Sadece bir sınavla öğretmenliği uzman öğretmenlik, başöğretmenlik unvanı şeklinde ayırmayın." dedi ama dinlemediniz. Dediniz ki: "Hizmet içi eğitim vereceğiz." "500 bin öğretmene, 700 bin öğretmene nasıl hizmet içi eğitim vereceksiniz?" dedik, Nazım Bey o zaman Komisyon üyesiydi, dedi ki: "Uzaktan eğitimle vereceğiz." Uzaktan eğitimle üniversiteyi bitirmiş, eğitim bilimlerini bitirmiş, yüksek lisans yapmış, doktora yapmış birisine yüz seksen saat uzaktan eğitim verecek, onu uzman ve başöğretmen yapacak; onu da yapamadı Adalet ve Kalkınma Partisi, onu bile beceremedi. Şimdi başka bir şey yapıyor: Millî Eğitim Akademisi kuruyor. Neymiş? Öğretmenler iyi yetiştirilemiyormuş. "Biz Millî Eğitim Akademisiyle öğretmenlerin niteliğini artıracağız." Yok böyle bir şey. İlkokulu bitirdi, ortaokulu bitirdi, liseyi bitirdi, yüzlerce sınava girdi, üniversite sınavına girdi, Türkiye'nin en seçkin eğitim fakültelerini bitirdi, eğitim bilimleri fakültelerini bitirdi, diyorsunuz ki: "Bu yetmez." Nasıl olacak? "Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir akademi kuracağım, o Akademide de akademisyenler olmak zorunda değil, üniversite mezunu herhangi birisi de o Akademide görev alabilir..."
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Tiryaki, lütfen tamamlayın.
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Devamla) - "...onlar sizi çok daha iyi öğretmen yapacak." diyor Adalet ve Kalkınma Partisi. Bu, öğretmenliğin niteliğinin artırılmasına hiçbir katkı sunmayacak.
Diyor ki Nazım Bey arada cevap verirken: "Öğretmenlerin ekonomik koşullarını da düzeltiyoruz." Aday öğretmenlerin ücretini düşürüyorsunuz ya, kimin ekonomik koşullarını düzeltiyorsunuz? Bugün itibarıyla aday öğretmen olarak atanan kişi kadrolu bir öğretmenle aynı ücreti alıyor, sizin bu getirdiğiniz yasadan sonra aday öğretmenler bir öğretmen maaşı alamayacak, asgari ücret civarında ya bir para vereceksiniz ya da veremeyeceksiniz ve şimdi "Biz öğretmenlerin koşullarını düzeltiyoruz." diyorsunuz. Öğretmenliği kariyer basamaklarına bu biçimde ayırmanıza gerek yok. Bir sınavla, bir bilmem neyle öğretmenlerin kariyer basamakları artmaz, öğretmenin ihtiyacı olan şey bu değil. 1 milyon öğretmen var, yüksek lise gibi üniversite açtınız, her tarafa üniversite açtınız ve bunları kapı önünde bekletiyorsunuz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MEHMET RÜŞTÜ TİRYAKİ (Devamla) - Bu yasa teklifi hiçbir öğretmenin hiçbir sorununu çözemeyecek diyorum ve hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ sıralarından alkışlar)