| Konu: | (10/1806, 1813, 1827, 1828, 1829, 1830) No.lu Çocukların Her Türlü Şiddet, İhmal ve İstismardan Korunarak Akıl, Ruh ve Beden Sağlıklarının Gelişimi İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Bir Meclis Araştırması Açılmasına İlişkin Önergelerin Ön Görüşmesi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 08.10.2024 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA SELCAN TAŞCI (Tekirdağ) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Sıla'ya, İkbal'e, Ayşenur'a, Efecan'a; günlerdir her türlü sapıklığa, sapkınlığa, caniliğe kurban verdiğimiz bütün evlatlarımıza Allah'tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır dileyerek başlamak istiyorum.
Korkunç günler. Aslında Batı'yı kınayıp "Bizde yaşanmadı." diye kıvandığımız o karanlık çağı yaşıyor gibiyiz uzun süredir. Narin, korunağı olması gereken kendi evinde öldürüldü. Katili, fiilen bu suçu işlemiş olanı, tanığı, susanıyla topyekûn öz ailesiydi. Tekirdağ'da 2 yaşındaki Sıla'yı olmayan hakkımızı helal ederek defnettik bugün. Madde bağımlısı annesi teslim etti onu tecavüzcülerine ve tecavüzü gördü, bildi, gizledi.
Pelda'yı hatırlar mısınız bilmiyorum, çabuk unutuyoruz çünkü. 12 yaşında dayı oğlu tarafından kaçırıldı; 18 yaşındayken birisi 7 aylık, birisi 4 yaşında 2 çocuklu bir çocuk anne olarak kalbinde bir kurşunla ölü bulundu. Tıpkı Sıla gibi "Düştü." denilen 3 yaşındaki Arda'nın, annesinin gözü önünde işkence gördüğü anlaşıldı. İstismara uğrayan çocukların yüzde 30'u 2 ila 5, yüzde 40'ı 6 ila 10 yaş arasında ve istismarcıların yüzde 80'i tanıdık; o tanıdıkların yüzde 90'ı da o çocukların kendi ailelerinden birileri; 13 yaşında öz kardeşini doğurmak zorunda kalan A.A'nın gibi kendi öz babası mesela. Demek ki bizim çocuklarımızı ailelerinden de koruyacak bir sistem inşa etmemiz gerekiyor.
Ailelerden koruduk diyelim. Nasıl? Devletin kurumları aracılığıyla. Oraya bakıyoruz; orada da mesela Hatay'da öğrencilerini istismar etmiş, hatta pazarlamış öğretmen sıfatlıları görüyoruz. Sair zamanda öğretmen "hık" dese soruşturma açan idarenin ruhu duymamış yıllarca. 14 yaşında çocuğa zorla uyuşturucu verip tecavüz eden bekçileri görüyoruz. Koruma altındayken bir inşaatta ölü bulunan 17 yaşındaki Yasemin Cemre'yi, Beykoz ÇODEM'de M.K.'yı, Beylikdüzü ÇODEM'de F.U.'yu, Kemerburgaz ÇODEM'de K.C.'yi, Florya ÇODEM'de C.D.'yi yani koruma altındayken uyuşturucu ve fuhşa sürüklenmiş çocuklarımızı görüyoruz.
Grup Başkan Vekilimiz defalarca ifşa etti burada; yuvalardan kaçırılıp leş ortamlarda pazarlanmış çocukları, 30 yatak kapasiteli ama 50 çocuğun yaşına, suça karışma durumuna bakılmaksızın tıkıştırıldığı yuvaları, yuvadan kaçıp terör örgütlerinin eline düşen çocukları, velhasıl "Kadıyı kime şikâyet edeceğiz?" durumunu görüyoruz. Demek ki bizim çocuklarımızı devlet zırhının arkasına saklanan alçaklardan da koruyacak, kadıyı da şikâyet edebileceğimiz, onu da ve kayırmadan denetleyecek bir sistem inşa etmemiz gerekiyor.
Çocuklarını kendi maneviyatları uyarınca yetiştireceğine inandıkları yapılara veren aileler var; oralara dönüyoruz, orada da 10 çocuğun tecavüze uğradığı Karaman'daki o malum ünlü yurdu görüyoruz. Konya'da kaçak kursta can veren, ailelerinin "Cennete gittiler." diye susturulduğu 17 kız çocuğunun acı hatırasını görüyoruz. Başka şansları olmadığı için -oysa devlet o şansı sunmalıydı onlara- kaldıkları Aladağ'daki yurtta diri diri yanan evlatlarımızı görüyoruz. 6 yaşında sözde evlendirilen H.K.G'yi görüyoruz ki ne ilk ne son kurbanı bu kapalı ve nedense bir türlü dokunulamayan yapıların.
2002-2018 arasında 18 yaş altı 440 bin çocuk doğum yaptı, bunların 15.937'si 15 yaşın altında ve tecavüz sonucu. 2007-2017 arası devlet izniyle evlendirilen çocuk sayısı 482.908. Demek ki çocuk istismarının inanç istismarıyla mazur hâle gelemeyeceği, kimsenin hiçbir saikle bu kepazeliğe kol kanat germeyeceği bir sistem inşa etmemiz gerekiyor. Keza, diğer tarafa bakıyoruz; bir köyün, bir mahallenin, onlarca kişinin tecavüz sırasına girdiği çocuklarımız var bizim; herkes bilmiş ama kimse bildirmemiş. Ayrıca, burada hiç komik şeylerden de söz etmiyoruz, çok trajik şeylerden söz ediyoruz; bilmiyorum ne kadar umurunuzda.
(Uğultular)
SELCAN TAŞCI (Devamla) - Başkanım, uyarır mısınız.
Yani gerçekten içimizin yandığınızı söylüyoruz, kahkahalar atılıyor.
BAŞKAN - Sayın milletvekilleri, lütfen...
YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Size söylüyor arkadaşlar.
NURTEN YONTAR (Tekirdağ) - Arkadaşlar, hatip konuşuyor.
SELCAN TAŞCI (Devamla) - 2016'da 3 yaşındaki Irmak'a tecavüz eden komşusu çocukken kendisinin de tecavüze uğradığını söylemişti. Keza, Sıla'nın tecavüzcülerinden birisi de bebekken ailesi tarafından satılmış bir çocuk aslında.
TÜİK'e göre 2023 yılında yarım milyondan fazla çocuk bir olaya karışmış ve bunların 178.834'ü gasp, hırsızlık, yaralama, uyuşturucu gibi suçlar işlemiş. 2020'den bu yana mağdur çocuk sayısında yüzde 42, suça sürüklenen çocuk sayısındaysa yüzde 57 artış olmuş. Neden? Anlamak ve o neden her neyse ortadan kaldırmak zorundayız. Bu çürümeyi de onaracak, yeni baştan bir toplum ama kimsenin rövanş hevesine hizmet etmeyecek, her nevi taassuptan arınmış bir toplum da inşa etmek zorundayız.
Geçen gün, okul tuvaletlerinde uyuşturucu komasına girmiş çocuklar bulunduğunu söylemiş ve demiştim ki: "Gizleniyor." Aman okulun adı kirlenmesin. İşte, dün teyit edildi aslında, katledilen 2 evladımızı anmak isteyen arkadaşları okulun adı kirlenmesin diye engellendi. O surlardan oluk gibi kan aktı ya, daha ne kiri olacak? En kutsallarımız kirletildi bizim ama tabelalar kirlenmesin tabii! Narin'in evi gibi onca günah, suç, hiç işlenmemiş gibi; işlenmemiş gibi yapmak için kırklayıp duralım biz tabelalarımızı. Bir bataklıkta yaşayalım ama kapısı pırıl pırıl olsun, kendimizi buna inandıralım.
OECD'ye göre Türkiye'de açlık sınırında yaşayan çocuk oranı yüzde 22,4. Her 4 çocuktan 1'i aç. 6 altı aylık bebek ekmek ıslatılarak şekerli suyla beslenir mi? Yıl 2024, savaşta değiliz, işgal ülkesi değiliz ama beslenmeye çalışılıyor bizim ülkemizde. Altı ayda 33 çocuk çalışırken öldü. Biz mesleki eğitimi destekliyoruz ama MESEM'lerin çocuk işçiliğini himaye merkezlerine dönmesini asla. Altı ayda 8 çocuk MESEM'ler aracılığıyla yerleştirildikleri işyerlerinde feci şekilde can verdi. Demek ki bizim refahı da istismar ölçülerinden biri olarak kabul edecek bir sistemi inşa etmemiz gerekiyor. İnsan kaçakçılığı mağdurlarının yüzde 28'i çocuk. Demek ki veri gizlemekten daha akılcı metotlar bulmamız gerekiyor. Zira, birbirimizi kandırmak çocuklarımızı geri getirmiyor. Bir de küresel salgın var; dijital istismar. Pandemiden sonra 7-10 yaş arası çocukların çevrim içi cinsel eylemlere yönlendirilişi yüzde binden fazla artmış. Demek ki bizim -ama bunu sansür fırsatına dönüştürmeden- çocuklarımızı ceplerindeki tehditlerden de koruyacak bir sistem inşa etmemiz gerekiyor.
Ceza almamış ilk suçtan daha cesaret verici bir şey yok. 8 yaşındaki Eylül'ü işkenceyle öldüren sapık, ondan önce 2 sokak köpeğine tecavüz edip telle boğarak öldürmüş ve hiçbir ceza almamıştı. 12 yaşındaki çocuğa tecavüz eden sapık "18 gözüküyordu." dediği için serbest bırakıldı. Zihinsel engelli genç kıza tecavüz eden 5 kişi genç kız bağırmadığı için serbest bırakıldı, "Rızası var."a girmiyorum bile, midem kaldırmıyor.
2015-2023 arasında çocuğa cinsel istismar dosyaları ikiye katlanmış, vaka sayısı artıyor ancak kovuşturma ve mahkûmiyet oranları azalıyor; demek ki bizim ilk suçta ikinci suçu işleme cesaretini kıracak bir sistem inşa etmemiz gerekiyor, bir kereden neler olabileceğini bütün zihinlere nakşetmemiz gerekiyor. Anayasa 41 var, TCK 77 var; geçen hafta da söyledim, bizim bir Çocuk Koruma Kanunu'muz var ama o kanunu ihlal edip tecavüzcüsüyle karşı karşıya getirdiğimiz için ölen çocuğumuz da var, demek ki bizim yasaları uygulamak konusunda bir ahlaki devrim yapmamız gerekiyor. Altı ayda 343 çocuk önlenebilir sebeplerden ölmüş. Çok endişelenmemiz gereken başka bir veri, altı ayda 31 çocuk intihar etti. 2022 yılındaki 4.146 intihar vakasının 81'i 15 yaş altı, 410'u ise 15-19 yaş arası çocuklar. 8 yaşında bir çocuk neden intihar eder arkadaşlar? Ne yaşamış olabilir veya neleri yaşayamamış olabilir şu hayatta? Biz bunları algılayabilecek hassasiyette sensörlere sahip bir koruma sistemi inşa edilsin istiyoruz. İYİ Parti olarak, Lanzarote Sözleşmesi'nin yükümlülüklerine uyulmasını, Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin her kanunun çocuğa dönük hazırlanışında temel alınmasını -az önceki hatip de söyledi- taşımalı sistemin sonlanmasını, okulların fiziki koşullarının iyileştirilmesini, köy okullarının yeniden açılmasını aslında...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
SELCAN TAŞCI (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Taşcı.
SELCAN TAŞCI (Devamla) - ... toplumsal dil ve yargılara dair doğru bilinçlendirmenin müfredata alınmasını, doğum öncesinden başlayarak zorunlu ebeveynlik programı başlatılmasını, özellikle denetimsiz göçün dejenerasyondaki payının araştırılmasını ve özellikle uyuşturucunun bu şiddet sarmalı ve yozlaşmadaki payının araştırılmasını ama en önemlisi de çocuk gibi partilerüstü konularda burada, Genel Kuruldaki el kaldırma, indirme işleminin sadece ama sadece vicdanla şekillenmesini istiyoruz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)