| Konu: | TUTUKLU MİLLETVEKİLLERİNİN YEMİN MERASİMİNİN TA-MAMLATILARAK YASAMA FAALİYETLERİNE KATILMASININ SAĞLANMASINA İLİŞKİN |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 11.10.2011 |
HASİP KAPLAN (Şırnak) - Barış ve Demokrasi Partisi Grubu olarak İç Tüzük'ün 20'nci maddesi uyarınca Meclis komisyonlarına görevlendirmelerimizi Meclis Başkanlığına bildirmiştik. Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuna da Şırnak Milletvekilimiz Sayın Selma Irmak'ı önermiştik. Bildiğiniz gibi, Selma Irmak tutuklu bir milletvekilimiz. Ancak, hükümlü değil. Tutuklu olanların hukuku ile hükümlü olanların hukuku ayrı. Tutuklu vekillerin Meclis yasama faaliyetlerine katılması mümkün. Burada önemli olan, yargı faaliyetiyle bir tedbir olarak tutuklama kararı verilmiş olmasının karşısında burada bir idari tasarruf söz konusu. Bu da, Meclis Başkanlığı ile Adalet Bakanlığının İç Tüzük gereği yemin merasimini tamamlamaları gerekirdi? Aradan dört aya yakın bir süre geçti ve bu konuda İç Tüzük'te hüküm bulunmadığı için maalesef Meclis Başkanlığı tutuklu 8 milletvekiliyle ilgili bu yemin merasimini, bu şartı tamamlamış değil. Bu, tutuklu vekillerden kaynaklanmıyor, Barış ve Demokrasi Partisi Grubundan kaynaklanmıyor.
Ayrıca, bildiğiniz gibi -yasa sürecinden bahsedeceğim- çok açık, 5275 sayılı Yasa gereğince tutuklu olan herhangi bir kişi, izin prosedürü dâhilinde, tutuklu yine idari bir tasarrufla -yani yargı kararıyla değil, yargısal değil idari bir tasarrufla- izne çıkabiliyor ve izin şartının gerektirdiği haklı gerekçelerde -bu geçmişte, yakında oldu, cenaze merasiminde oldu, farklı hastalık durumunda, doğal afetlerde- olabiliyor.
Şimdi, Meclisin 8 tane üyesi bu yemin merasimini yapamadığı için Meclis yasama faaliyetlerine katılamıyor. Oysaki seçildiler, mazbatalarını aldılar ve hem hak hem yükümlülük hem sorumluluk durumu söz konusu. Meclis bu noktada kilitlenmiş durumda. Bizim görev verdiğimiz arkadaşımız bu Komisyonda, tutuklu dahi olsa, cezaevi koşullarında dahi Meclis denetim yollarını kullanma hakkına sahip. Nedir bu? Soru önergesi, araştırma önergesi, genel görüşme, gensoru veya kendi komisyonuna raporlar sunma, öneriler sunma.
Şimdi, tutuklu milletvekilinin eğer dört ay içinde yemin işlemi yapılmamışsa Meclis Başkanlığının hem hukuki açıdan hem millî iradenin temsili açısından hem milletvekilinin statüsü açısından çok ciddi bir kilitlenmişlik durumu var. Bu konuda Meclis Başkanlığının, beklerdik ki -ki ben yazı yazmıştım Meclis Başkanlığına- bir cevabı bize gelsin, desin ki: "Komisyona seçtiğiniz Sayın Selma Irmak'ı biz Genel Kurulun oylamasına sunamıyoruz ama şu nedenle?"
Bunu şunun için söylüyorum: Yani Meclis Başkanlığı, milletvekilinin yasama faaliyetini engelleme durumuna düştüğü zaman ve yanlış bir karar verdiği zaman bu da bir idari tasarruf olduğu için idari yargı konusu olur. İdari yargı konusu nasıl olur? Bu yanlış karara karşı olumsuz bir cevap aldığımız takdirde hem grup olarak hem milletvekilinin idari yargıya yürütmenin durdurulması istemiyle başvurma hakkı var. Buradan da sonuç almazsa Avrupa İnsan Hakları Sözlemesi'nin Ek 1 Protokol 3'üncü maddesi, hür seçimlerin ihlali nedeniyle bireysel başvuru hakkını kullanması var.
Şimdi, bu, milletin Meclisi. Milletin iradesiyle seçilen vekillerimiz? Ve dört ay geçti aradan, az bir zaman değil. Bu konuda bütün partiler konuştu, biz konuştuk. Milletin iradesinin önündeki engellerin bir an önce kaldırılması gerektiğini söylüyoruz. Bu konuda, biz, Meclis Başkanlığının tutumunun yanlış olduğunu düşünüyoruz. 63'üncü madde uyarınca bir usul tartışması açmak istiyoruz. Genel Kurulda bulunan dört parti grubunun bu konuda oluşturacağı görüşün? Yani bu bir oylama olayı değil. Ben sanmıyorum ki burada, milletin iradesiyle seçilen hiçbir milletvekili arkadaşım, tutuklu vekiller yemin etmesin diye oy kullanamama gibi bir durum çıkmaz. Ama Sayın Başkanım, başkanlığınızda dört parti grup temsilcilerini bir kısa müzakereye arkada çağırsanız, bu konuda bir çözüm bulsak. Ya bu tutuklu vekil arkadaşların yemin durumu ne olacak? Özlük hakları bile sağlanamıyor. Sekreterleri, danışmanları bilgilendiremiyor. Meclis çalışmaları gönderilemiyor. Belki şu an cezaevinde, canlı yayından, Meclis TV'den -çünkü saat 7 olmadı- bizi izliyorlardı Sayın Başkanım, alacağınız tutumu ve kararı. Ben burada bunu bir gerginlik, bir tartışma konusu olarak getirmenin gereksiz olduğunu düşünüyorum ve bunu hukuk, meşruiyet ve İç Tüzük'te açıklık olmadığı hâllerde evrensel hukukun ilkeleri gereği lehe bir değerlendirmeyle bir çözüm bulunması gerektiğini düşünüyorum. Sanıyorum, Bakanlığın bazı çalışmaları var, Meclis Başkanlığının da bazı çalışmaları olduğunu biliyorum ancak bir konsensüs, mutabakat konusudur, bir beş dakika müzakereyle yani odanızda, arkada dört grup temsilcisiyle bir görüşme yapılmasını talep ediyorum. Bu usul tartışmasını da açmaya gerek duymuyorum, zaten fazlasıyla söz hakkı verdiniz.
Beni de dinlediğiniz için teşekkür ediyorum.