GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:5
Tarih:09.10.2024

CHP GRUBU ADINA MUSTAFA ADIGÜZEL (Ordu) – Değerli arkadaşlarım, geçen yıldan beri uyarıyoruz; bölgesel bir tehlike, ulusal bir felakete doğru gidiyor. Tarım Bakanını bölgeye çağırdık, gelmedi; ben de kokarcayı aldım, Tarım Bakanına getirdim, buraya Ankara'ya, yine dinletemedik. NACİ ŞANLITÜRK (Ordu) – Getir, Ankara’ya da getir, Ankara’ya da bulaştır daha sonra da. MUSTAFA ADIGÜZEL (Devamla) – Bakın, geçtiğimiz günlerde, İstanbul Beşiktaş Yıldız’da bir Türkiye Büyük Millet Meclisi konukevi var biliyorsunuz, konukevinde kalırken pencereyi açtım, bir baktım, pencerenin önünde onlarca kokarca var, cama da gelip pat pat vuruyorlar. Dün yine İzmit'ten, Sakarya'dan ve güney illerimizden, Tarsus’tan arandık ve nihayet, bölgesel bir tehlikeyi ulusal bir felakete çevirdiniz; sizi tebrik ediyorum çünkü Japonya, Kore ve Tayvan'dan gelen, o kadar yolu katedip Karadeniz Bölgesi’ne gelen bu tehlike Karadeniz'de duracak değildi ya! Önlem almadınız, bu hâle geldi. Nasıl bir şeyle karşı karşıyasınız biliyor musunuz? 40 çeşit tarım ürününü, 300 bitkiyi etkiliyor. 1 dişi yılda 3 bin yumurta bırakıyor ve 30 kilometre günde yol alıyor. Dünyada bir felaket söz konusu. Karadeniz Bölgesi’ne bunu kapatabilecekken kapatmadınız, şimdi tüm Türkiye'ye yayıldı, bundan sonra ulusal bir felaket hâline gelmiştir. Yirmi günde bir fındık dalını kurutuyor arkadaşlar. Geçen yıl yüzde 5 verim kaybı vardı, bu sene yüzde 30'un altında değil. Esasında fındık kırılıp tüccara gittiği zaman felaketle karşı karşıya kaldık çünkü fındığın yarısının gittiği görüldü fakat birçok tarım ürününü, güneye indiği zaman portakal, batıya gittiği zaman üzüm, hububat, hepsini etkileyecek; bilginiz olsun fakat Tarım Bakanı uyumaya devam ediyor. Sadece Tarım Bakanına getirmekle kalmadık, 100 kilometre yol yürüdüm farkındalık olsun diye, hâlâ daha kendilerini kış uykusundan uyandıramadık. Şu anda kokarca kış uykusuna yattı fakat geçen yıldan beri Hükûmet hâlâ kış uykusundan uyanmadı değerli arkadaşlar. Biz zaten yirmi yıldır bölgede kâr etmek için fındık toplamıyoruz; sadece ata yadigârı, millî servet ziyan olmasın diye zararına fındık topluyoruz. O dağ başlarında âdeta vatanı bekler gibi bahçeleri bekliyoruz. Ya, bunu bari yapmasaydınız. Şimdi artık tamamen zararına, üste para vererek işçi yevmiyesini bile karşılayamayacak hâle geldik. O yüzden biz bir şeye karar verdik değerli arkadaşlarım. Biz Ferrero’ya teslim olmadık, biz TMO’ya teslim olmadık, biz Türkiye'deki Tarım Bakanlığındaki oligarklara teslim olmadık ama kokarcaya teslim olduk. Gözünüz aydın, fındık üretmekten vazgeçiyoruz. Eğer bu işi çözmezseniz artık fındık üretmeyeceğiz, madem bu isteniyor. Ama bu işin çözümü var. Bakın, derhâl bölge afet bölgesi ilan edilsin ve üreticinin zararı karşılansın. Bu işle topyekûn mücadele etmeniz gerekiyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Adıgüzel. MUSTAFA ADIGÜZEL (Devamla) – Bakın, kimyasal mücadele, biyoteknik mücadele yani feromon mücadelesi, biyolojik mücadele, samuray arısı ve mekanik mücadele; bunların hepsini bir arada topyekûn yapmak zorundasınız. Bu evi ilaçlayıp şu evi ilaçlamazsanız bu işten kurtaramazsınız. Kapalı alan, kışlak mücadelesini şimdi valilikler eliyle topyekûn yapmak zorundasınız yoksa bu felaket bütün Türkiye'yi saracak. Ve bu işin finansmanını da sakın ola üreticinin üzerine yıkmayın, bu işin finansmanını devlet eliyle ve ziraat odaları eliyle yapmak zorundasınız; zaten üreticinin cebinde bir şey kalmadı. Sözlerimin sonunda... Bölgede tek felaket kokarca değil, bir de bölgede bir maden terörü var. Yani tüm Karadeniz zaten maden işgali altındaydı, şimdi geldik, dünya güzeli, Dünya Mirası Listesi’nde olan Perşembe Yaylası'nda bir maden tehlikesiyle karşı karşıyayız. Bunu protesto etmek için, 13 Ekimde, bu pazar günü saat onda orada büyük bir mitingimiz var, herkesi davet ediyorum. Tüm Meclisi saygıyla selamlıyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)