Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 5 |
Tarih: | 09.10.2024 |
CHP GRUBU ADINA SEVDA ERDAN KILIÇ (İzmir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yıllardır cevabı aranan bir soru var, hep de herkesin de dilindedir: “Bu gençlik nereye gidiyor?” Son dönemlerde sorduğumuz soru da “Gençlerde bu suç oranı neden bu kadar fazla?” diye. Artık belki de bugün bir milat olur, bu soruyu tersten sorarız. “Bu gençlik için biz, bu siyasetçiler ne yapıyoruz?” diye bir soruyu açmak gerekiyor bence. Bunun cevabını da birlikte aramalıyız. Ben bu konuya milletvekili sorumluluğu ama bir anne duyarlılığıyla bakıyorum. Benim de ergenlik döneminde bir oğlum var, adı Deniz. Ev ve okul dışında olduğunda, inanın, benim de yüreğim ağzımda; hele de arar da telefonumu açmazsa, mesajıma cevap vermezse, inanın, aklımdan bir sürü senaryo geçiyor filmlerdeki gibi ve biliyorum ki bizi izleyenler, buradaki milletvekili arkadaşlarım, anne-babalar aslında aynı şeyi hissediyorlar ve hele de son günlerde yaşanan şiddet olaylarıyla da bu kaygı durumumuz aslında hepimizin de ortak noktamız. Her gün şiddet vakaları, cinayet olayları, her yer suç mahalli; organize vahşetin tam ortasındayız. Diyoruz ki: Acaba bu bir korku filmi mi? Hayır, korku filmi değil, korku filmini bile aratır bu yaşadıklarımız. Diyorum ki: Acaba kabus mu? Kabus olsa uyanırdık, bir türlü uyanamıyoruz neler yapsak da. O yüzden kafamızda hep aynı cümle, kadınlar ve gençler adına bir cümle var, bir mesaj “Bugün de ölmedim anne.” diye, aslında hepimizin kafasından da bu cümle geçiyor. (CHP sıralarından alkışlar) Sorun belli: Gençlerde ve çocuklarda hızla yükselen çete ve mafyalara özenme, kolay para kazanma ve lüks yaşam isteği, uyuşturucu kullanımı, şiddet eğilimi gençlerin hayatını karartmaya devam ediyor. Yoksul bölgelerde yaşayan gençler suça teşvik ediliyor, uyuşturucu batağına sokuluyor ama yetkililer uzaktan seyrediyor. Çeteler sosyal medyada lüks hayatlarını gençlere pervasızca pazarlıyor; kara para aklayanlar enerjili, altınlı kahvelerini içmeye devam ediyor dışarıda. (CHP sıralarından alkışlar) Çeteler, yeni nesil mafyalar internetten açık açık propaganda yapıyor. Yeni nesil şarkılarda aleni olarak uyuşturucu kullanımı güzellemesi yapılıyor. Sosyal medyada tıklanmak uğruna şiddet videoları kol geziyor. Dizilerde ise suçlular gençlere kötü örnek; esas oğlanlar hep yakışıklı, hep âşık, baktığınızda hak savunucusu ama bir bakıyorsunuz, patır patır adam öldürüyor, işkence yapıyor ama kahraman olarak dayatılıyor izleyicilere, gençlere ve çocuklara. Gündüz programları ise evlere şenlik; ahlaksızlık diz boyu, şiddet diz boyu. Ve son günlerde konuşulan Discord ve Telegram konuları var, uygulamaları var. Çocukların beynini yıkıyor, zorbalığa alıştırıyor; tacizi, tecavüzü, şantajı doğallaştırıyor. Bunlar ülkemizin ve gençlerimizin maalesef gerçekleri. Dün bu uygulamalardan Discord’a bir erişim engeli getirildi; ya, demezler mi adama “Bugüne kadar neredeydiniz?” diye. Bunca olay yaşanmadan önce neredeydiniz?” derler. Sadece yasaklayarak bunların, bu suçların önüne geçemezsiniz. Sadece infaz düzenlemesiyle de bu toplumsal çöküşün, gençlerdeki bu ahlaki çöküşün önüne geçemezsiniz. Biz komşusu açken tok yatmayan, yan sokakta cenaze olduğunda yedi gün evinde televizyonu açmayan bir milletiz; merhametimiz en belirgin özelliğimizdi ama toplum olarak bu hâle geldik. Tabii ki bunu sorgulamak zorundayız. (CHP sıralarından alkışlar) Bunlar olurken RTÜK Başkanı ne yapıyor? Denetlemek yerine, muhalif kanaldaki sunucunun mimiğine ceza kesiyor ya da eş dost, akrabasını kurum içine yerleştirmekle uğraşıyor. Suç makineleri dışarıda elini kolunu sallayarak geziyor ama iktidar gibi düşünmeyen vatandaşlar, işini yapan gazeteciler, insan hakları savunucuları, milletvekilleri hapse tıkılıyor ve bu yapılırken de adalet sistemi cadı avcısı olarak kullanılıyor iktidar adına. Peki, bu devletin bir görevi yok mu arkadaşlar, bizlerin bir görevi yok mu? Sınırları korumak görevlerimiz arasında. Koruyabiliyor muyuz? Hayır. Ekonomik kalkınmayı artırmak zorundayız. Artırabiliyor muyuz? Hayır. Toplumun huzur ve güvenini sağlamak zorundayız. Peki, sağlayabiliyor muyuz? Maalesef hayır. Eğitim, adalet, sağlığa hiç girmiyorum; kokuşmuşluk, çürümüşlük zaten o alanlarda diz boyu. Gençlerde şiddet, uyuşturucu, çeteleşmeye özen, zorbalık, hepsi bütüncül sorunlar ve çözersek bu sorunu sadece biz çözebiliriz, sadece bu Kurumda, Türkiye Büyük Millet Meclisinde çözülür, yeter ki kararlı olalım arkadaşlar. Aileden başlayarak eğitimden ekonomiye, denetimden adalet sistemine kadar gerekli düzenlemelerin yapılması için bu araştırma komisyonunu kurmak zorundayız, gençlerimizi başka türlü bu yozlaşmadan kurtaramayız. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Tamamlayın Sayın Erdan Kılıç. SEVDA ERDAN KILIÇ (Devamla) – Teşekkür ederim Başkanım. Değerli arkadaşlar, bunlar bizim çocuklarımız, yeğenlerimiz, torunlarımız; ya, eline kıymık batsa, gözünden yaş aksa, kaşını çatsa içimize dert olduklarımız. O yüzden bir dakikalığına şu rozetleri de çıkarın, elinizi vicdanınıza koyun, Allah aşkına en azından kendi hayatınızdaki gençleri, çocukları düşünün, bırakın siyaseti, kapının dışında kalsın, bir nesli şiddet ve suç sarmalından kurtarmak bizim boynumuzun borcu. Ya, eli kolu bağlı durup göz yummayalım maalesef bu kötü gidişe. (CHP sıralarından alkışlar) Ve bugünden sonra değerli arkadaşlar, bugünden sonra milletvekili olarak hepimiz adına aileler ve gençlere güven, kötülere kâbus olalım; gelin, bu araştırma komisyonunu kuralım diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ederim Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)