GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:5
Tarih:09.10.2024

UTKU ÇAKIRÖZER (Eskişehir) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. Görüştüğümüz kanun teklifi, asla basit bir kanun değildir; sadece, sayısı 1,2 milyonu bulan cefakâr cumhuriyet öğretmenimizi değil, 17 milyon öğrencinin eğitim hakkını ilgilendiren hayati bir düzenlemedir ve maalesef, ne öğretmenlerimizin ne evlatlarımızın ne de onların ailelerinin talep ve beklentilerini karşılamaktadır. Değerli arkadaşlarım, yirmi iki yıllık iktidarınızda 9 bakan değiştirdiniz, gelen her Bakanla eğitim yazboz tahtasına dönüştürüldü. AKP'nin bu iş bilmezliğinin bedeli ise ülkemizin yarınları olan evlatlarımıza, ailelerine ve özveriyle çalışan eğitim emekçilerimize ödetildi. İşte, şimdi de öğretmenlerimizle, eğitim bileşenleriyle tartışmadan, dayatmayla Meclise getirdiğiniz bu metinle de ödetilmeye devam edilecek. Değerli arkadaşlarım, bu teklif asla bir meslek kanunu değildir. Ya nedir? Atamadığınız yüz binlerce öğretmenin diplomasını çalma projesidir. İşte, üzerine söz aldığım 29'uncu maddede bahsi geçen Millî Eğitim Akademisi tam da budur. Siz bu kanun teklifiyle eğitim fakültesini bitirmiş, diplomasını almış ve hatta KPSS’yi de kazanmış yüz binlerce öğretmene “Sen öğretmen değilsin.” diyorsunuz. Eğitim fakültelerini değersizleştiriyorsunuz. Öğretmenlik hayali kuran gençlerin geleceğini çalıyorsunuz. “Benim adamım değilsen öğretmen olamazsın.” diyorsunuz. Değerli arkadaşlarım, öğretmenlik mesleğini sadece Bakanlığın belirleyeceği hazırlık eğitimine dayandıran bu anlayışı öğretmenler reddediyor, eğitim sendikaları reddediyor, biz de kabul etmiyoruz. Nasıl ki kursla doktor, avukat yetiştirilemezse evlatlarımızı geleceğe hazırlayacak olan öğretmenler de kursla yetiştirilemez. Sayın milletvekilleri, öğretmenler günlerce bu kanun teklifine karşı Meclis kapısında direndi, uyardı. Ne dediler? “Ekonomik sorunlarımıza çözüm üretmeyen, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı, eşitsizliği derinleştiren bu teklifi istemiyoruz.” dediler. Kanun teklifini geri çektiniz, üç ay beklediniz, aynen geri getirdiniz. İktidarınızda itibarsızlaştırdınız öğretmenlik mesleğinin saygınlığı için tek bir adım yok. “Ücretli, sözleşmeli; uzman öğretmen, başöğretmen” ayırımcılığı aynen sürüyor. Özel okul öğretmenlerinin çaresizliği yine görmezden geliniyor. Sayıları yüz binleri bulan KPSS mağdurlarının, engelli öğretmenlerin, norm kadro sözü verilen PDR’cilerin, mağduriyet yaşayan depremzede öğretmenlerin hiçbirisi bu kanunda yok. Başka ne yok? Bakın, 2024 Türkiyesinde yirmi iki yıllık iktidarın okulları getirdiği durum işte ortada: Kapıda güvenlik yok; içeride temizlik yok, hijyen yok. Öğrenciler, veliler, öğretmenler ellerinde bez, süpürge sınıf temizliyor, tuvalet temizliyor. İşte, Genel Başkan Yardımcımız Suat Özçağdaş milletvekillerimizle, sendikalarla yaz boyu il il gezdi, uyardı. Üç ay beklediniz, hiçbir önlem almadınız. Şimdi ise kadrolu, güvenceli personel istihdam etmek yerine “İUP”, “TYP” adı altında yine emek sömüren geçici önlemlerle sorunu geçiştirmeye çalışıyorsunuz. Peki, başka? Taşımalı eğitim gören köy çocuklarının servislerine “tasarruf” diye göz diktiniz; evlatlarımızı yatılı okullara, aileleri köyden göçe mahkûm ettiniz. Çocuklarımıza bir öğün yemeği çok gördünüz. Okullarda bir tost 70 liraya satılırken siz günlük 3 lira yardım yapmakla övünüyorsunuz. (CHP sıralarından alkışlar) Yine sizin beceriksizliğiniz yüzünden, okulların ihtiyaçları velilerden “bağış” adı altında zorla toplanan paralarla karşılanmak zorunda. Veliler ile öğretmeni, okul yönetimini karşı karşıya getirdiniz. Birleştirilmiş okullarda otuz dakikalık derslerle çocuklarımız bir yılını kaybediyor. Her yıl ağırlığı kız evlatlarımız olmak üzere on binlerce çocuğumuz eğitimden kopuyor. Peki, bu sorunlar çığ gibi büyürken siz ne yapıyorsunuz? ÇEDES’lerle, cemaat ve tarikatlarla yapılan protokollerle evlatlarımızı bilim yolundan koparma, zihnini karartma peşindesiniz. Bakanlıkta ve taşra teşkilatlarımızda tarikatçı kadroları yayma peşindesiniz. Değerli arkadaşlarım, evlatlarımızın en temel ihtiyacı olan beslenme, temizlik… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun Sayın Çakırözer. UTKU ÇAKIRÖZER (Devamla) – …güvenlik ihtiyaçlarını dahi karşılayamayan, eğitim emekçilerimizi güvencesizliğe, yoksulluğa mahkûm eden bir eğitim sistemiyle dünyayla rekabet edemeyiz. Bu temel sorunları çözmeyen hiçbir kanunun ülkemize, geleceğimize faydası olamaz. Tüm bu zorluklara rağmen mesleğinin onuruna, evlatlarımızın geleceğine sahip çıkan, Başöğretmenimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği gibi fikri hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmeyi kendine görev bilen tüm cefakâr, vefakâr öğretmenlerimizi yürekten selamlıyorum. Bizler, Cumhuriyet Halk Partisi olarak çağdaş, demokratik, laik ve bilimsel eğitim sistemi mücadelemizi onlar için sonuna kadar kararlılıkla yürüteceğiz. Yüce Meclisimizi saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)