GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:6
Tarih:10.10.2024

MEHMET AKALIN (Edirne) - Teşekkürler Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri, Öğretmenlik Mesleği Kanun Teklifi’nin 33'üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz aldım. Heyetinizi saygıyla selamlarım. İlk olarak, bu teklifin hazırlanış biçimi ve içeriğinin oluşturulmasıyla ilgili, yasama tatil öncesinde de dile getirdiğimiz şekilde ciddi usul hataları ve eksiklikler bulunmaktadır. Bu eksiklikler yalnızca yasama sürecimizi değil aynı zamanda öğretmenlik mesleğinin saygınlığını ve çocuklarımızın geleceğini de tehlikeye atmaktadır. Bu kanun teklifi, Anayasa’nın 88'inci maddesine aykırı bir şekilde Meclis çatısı altında hazırlanması gereken kanun tekliflerinin aksine yürütmenin gölgesinde hazırlanmış ve maalesef Komisyona gelene kadar içeriğinden haberdar olmayan milletvekillerinin imzasıyla Komisyonumuza sunulmuştur. Gelen tepkiler üzerine yasama tatili öncesi teklif geri çekilmiş ve yeniden Genel Kurul gündemine alınmıştır. Değerli milletvekilleri, bu teklifin hazırlanış sürecinde eğitim camiasının paydaşları olan kurum ve kuruluşların görüşlerinin alınmaması, geleceğimizi ilgilendiren böylesi önemli bir konuda maalesef teklifi eksik ve hatalı kılmaktadır. “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adı altında hazırlanan bu teklif şeffaflık ve katılımcılık ilkelerinden yoksundur. Geleceğimizi etkileyen bu tür kanunların toplumun her kesimiyle istişare edilerek hazırlanması gerekmektedir. Komisyon sürecindeki önemli eksiklikleri de göz önünde bulundurduğumuzda Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü’nün 23'üncü maddesi gereğince tali komisyonların görüş bildirmesi zorunlu olmasına rağmen bu süreç işletilmemiş ve teklifle ilgili mutabakatın sağlanması görülmemektedir. Değerli milletvekilleri, Öğretmenlik Mesleği Kanunu Teklifi’nin amacı, öğretmenliğe saygınlık kazandırmak, öğretmenlerin özlük haklarını iyileştirmek ve mesleki gelişimlerini desteklemek olmalıdır. Ancak bu teklif öğretmenlik mesleğini tehdit eden ve anlaşılmayan bir akademi aracılığıyla öğretmen atamalarını baskı altına almayı amaçlayan maddeler içermektedir. Bu hâliyle teklif bir meslek kanunu olmaktan çok cezai düzenlemeler içeren bir belgeye dönüşmüştür. Mesleki gelişim elbette ki önemlidir ve bu konunun nasıl ele alınacağı, neleri kapsayacağı gibi detaylar net bir şekilde belirtilmelidir. Ancak teklif mesleki gelişime yalnızca küçük bir bölüm ayırırken disiplin hükümlerine geniş yer vermektedir. Bu dengesizlik teklifin öğretmen üzerinde baskı kurma amacını açıkça ortaya koymaktadır. Öğretmenlerimizi baskı altında hissettirecek düzenlemelerden kaçınılmalıdır. Değerli milletvekilleri, Millî Eğitim Akademisi, eğitim fakültelerine alternatif bir yapı oluşturarak öğretmen yetiştirme işini devralmayı hedeflemektedir. Bu şekliyle eğitim fakültelerinin itibarsızlaştırılması kabul edilemez; aksine, öğretmen yetiştirme sürecinde eğitim fakültelerinin kontenjanları ve kalitesi artırılmalıdır. Nitelikli öğretmen yetiştirilmesi için fakülteye giriş puanları yükseltilmelidir. Kadrolu öğretmenlik kurumsallaşmalı, sözleşmeli ve ücretli öğretmen uygulaması kaldırılmalıdır. Öğretmen atamalarında aile bütünlüğü göz önünde bulundurulmalı ve kalkınmada öncelikli bölgelerde görev yapan öğretmenler ek ödemelerle desteklenmelidir. Öğretmenlerimizin ekonomik ve sosyal şartları iyileştirilmeli, mesleki tatminleri artırılmalıdır. Sonuç olarak, bu kanun teklifi eğitim camiasının ihtiyaçlarına yanıt vermemektedir. Eğitim camiasının beklentilerini karşılamayan bu teklif, öğretmenlerin haklarını korumamakta ve Türkiye'nin eğitim alanındaki temel sorunlarına çözüm sunmamaktadır. Bu nedenle, teklif geri çekilmeli, teklifin daha kapsayıcı, şeffaf ve katılımcı bir süreçle yeniden ele alınması sağlanmalıdır. Yüce Meclisi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)