GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Hatay’ın sorunlarına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:3
Birleşim:7
Tarih:15.10.2024

NECMETTİN ÇALIŞKAN (Hatay) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Hatay, bir tarafı denizle, bir tarafı savaş hâlindeki komşu ülkeyle çevrili bir il. Hatay, Suriye savaşının, pandeminin ve son olarak da depremin ağır bedelini ödemiş bir şehir. Hatay, tarımın, turizmin, yayla turizminin, kültür, dağ, inanç turizminin, deniz turizminin, gastronomi turizminin, sağlık turizminin önemli şehirlerinden biri. Hatay, her ilçesinin ayrı ürün deseninin bulunduğu, mümbit topraklara sahip bir şehir. Hatay, ülkemizin Asya ile Afrika Kıtaları arasındaki birleşme noktası. Hatay, ülkemizin Orta Doğu’ya açılan kapısı. Elbette bu kadar önemli bir şehir maalesef son dönemde büyük acılarla karşı karşıya. Depremin en ağır bedelini ödedi. Depremden sonra kısmi gayretler var ama yapılması gereken karşısında son derece az. “Hatay’ın sorunlarının hangisinden başlamak gerekir?” derseniz birinci olarak kara yollarıyla ilgili hususu başa almamız gerekir. İl içerisindeki ilçeler arası bağlantıyı sağlayan yollar büyük ölçüde tahrip olmuş durumda. Bugün “Harbiye de bizim, Narlıca da bizim; oradaki insan da buradaki insan da mağdur olmamalıdır.” mantığıyla hareket edilmesi gerektiği hâlde bugün Hatay bir trafik terörüyle karşı karşıya. Elbette Belen Tüneli Türkiye’nin önemli sorunlarından biri, Hükûmet bu konuda bir adım attı, müteşekkiriz; tünel başladı ama korkarız ki bu tünel sadece kazması vurulup on yılda bitecek olursa yapılan hiçbir işe yaramaz; çok acilen bu tünelin tamamlanması gerekir. Değerli milletvekilleri, Hatay’ın öncelikli sorunları içerisinde iş alanları var. Sanayi sitelerinin çok acilen ayağa kaldırılması gerekiyor. Bu noktada elbette TOKİ konutları yapılıyor ama insana robot gözüyle bakarsanız “Ev yap, gerisinden kurtul.” derseniz belki sorunlar çözülmüş zannedilebilir oysaki eğer bir yerde ticari hayat, alışveriş, iş yerleri durmuyorsa orada hayatın idamesinden söz etmek mümkün olmaz. Hatay, mobilyanın, derinin, ayakkabıcılığın, narenciyenin başkenti olan bir şehir iken bu özelliklerini büyük ölçüde kaybetmekle karşı karşıya. Değerli milletvekilleri, son dönemde elektrik faciası önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor. Deprem sonrası konutlar tamamlanmadığından, kendi imkânlarıyla imarsal şekilde belki de ruhsatsız ev yapan insanlara, konteyner ya da prefabrik ev yapanlara hiç olmazsa beş yıllığına geçici elektrik verilmeli. Bu bir defa verildi, insanlara denildi ki: "Ben evine veremem ama konteyner çek, beni aldat, konteynerine elektrik vereyim." Bugün, bu çağda, elektrikle beraber internette, cep telefonu iletişiminde de son derece sorun yaşanan bir ildeyiz. Burada müteaddit defalar dile getirdim, bir kez daha tekrar ediyorum: Hatay'da yaşayan insanlar birer kahramandır. Tüm zorluklara rağmen memleketine, toprağına sahip çıkan insanlardır. Böyle bir durumda sınır köylerinde yaşayan insanlarımıza âdeta terörist muamelesi yaparak her gün tarlasına giderken jandarmadan izin alması, kimlik belgesiyle uğraşması asla kabul edilebilir bir durum değildir; bunu bir kez daha burada tekrarlamakta yarar görüyorum. Değerli milletvekilleri, Hatay'da büyük ova sorunu yaşanıyor. Çaplı arazilerde yaşayan insanların bölgeyi tahliye etmeleri isteniyor. Bugün bir başka önemli sorunumuz üniversitede. Çok daha gelişmiş üniversiteler geliştirme ön ödeneği aldığı hâlde, Hatay'daki Mustafa Kemal Üniversitesi bir kuruş geliştirme ödeneği alamıyor. Yüz yüze eğitim başladı, hocalar odalarında konaklıyor ama bir taraftan… (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın. NECMETTİN ÇALIŞKAN (Devamla) – Değerli milletvekilleri, sözlerimi toparlarken… Sayın Cumhurbaşkanımız Meclisin açılışında tarihî bir konuşma yaptı; elli beş yıldır tekrarladığımız, Büyük Orta Doğu Projesi’nin, arzımevudun tehlikesinden gözü dönmüş siyonist canilerin gözünün Türkiye’de olduğunu söyledi. Ardından Sayın Meclis Başkanımızın çağrısıyla kapalı oturum yapıldı. Sonrasında, geçtiğimiz hafta sonu seçim bölgemde bütün insanların büyük bir tedirginlik yaşadığını gördüm. Devlet adamlığı felaket tellallığı değildir, gereğini yapmaktır. Bugün Hatay’da emlak satışları durdu. İnsanlar “Önce Cumhurbaşkanı konuştu, sonra Meclis Başkanı kapalı oturum yaptı. Ne oluyoruz, gerçekten savaşa mı gidiyoruz?” korkusu, tedirginliği içerisinde; buna asla fırsat vermemeliyiz. Genel kurulu saygıyla selamlıyorum. Teşekkür ediyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)