GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI TEŞKİLATI KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFLERİ
Yasama Yılı:2
Birleşim:84
Tarih:28.03.2012

ALİ SERİNDAĞ (Gaziantep) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Başkan, şimdi, Hazreti Ali'nin bir sözü var, diyor ki: "Eğri cetvelden düz çizgi çıkmaz." Bu teklifin Meclise geliş şekli yanlıştır, bu teklifin komisyonlarda görüşülme şekli yanlıştır, bu teklifin Meclis Genel Kurulunda ele alınış şekli yanlıştır. Bu teklifin Millî Eğitim Bakanlığının dışında hazırlandığı, Millî Eğitim bürokratlarının haberinin olmadığı, hatta Sayın Bakanın haberinin olmadığı çeşitli defalar dile getirilmiştir. Hatta Sayın Bakan Komisyon görüşmesinde "Bu da nereden çıkıyor? Bürokratlar kime, ne demiş ki? Bürokratlarımızın nasıl haberi yokmuş?" dedi.

Şimdi, Sayın Bakan, sizin de haberiniz yok. 1/3/2012 tarihli Vatan gazetesinin köşe yazısı: Millî Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Ahmet Altan'ı aramış. 4+4+4'ü öngören yeni eğitim sistemiyle ilgili itiraf gibi açıklamalarda bulunmuş. Bu projeyi Bakanlığın değil AKP Meclis Grubunun hazırladığını söylemiş. Sonra uzun uzun konuşmuş, 4+4+4 sisteminin kendisinin Başbakanı ikna etmesiyle nasıl 8+4'e dönüştüğünü anlatmış. Ve devam ediyor. Bu da gösteriyor ki sizin de haberiniz yok, sizin de bilginiz yok.

Şimdi, Sayın Bakan, eğitim sistemi çok önemlidir, eğitim geleceğimizi şekillendiren bir faaliyettir. Böyle, her bakanın değişmesiyle eğitim sistemi değişmez. Eğitim sistemi uzun çalışmaların, uzun denemelerin sonucunda ortaya çıkar, pilot bölgeler ilan edilir, ona göre yeni bir eğitim sistemi geliştirilir. Siz ne yaptınız? Siz böyle yapmadınız. Bir sabah kalktık, AKP'nin 5 Sayın Grup Başkan Vekilinin imzasıyla bir yasa teklifi gelmiş.

Biliyorsunuz, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu konuda kendi üzerine düşeni yapmamıştır. Bir defa, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yasama yetkisi elinden alınıyor. Nasıl alınıyor? Türkiye Büyük Millet Meclisi ihtisas komisyonlarında yasa tasarı ve teklifleri gerektiği gibi görüşülmüyor. Bu teklifin 20 maddesi yirmi dört dakika içerisinde görüşüldü, kimseye söz verilmedi. Ondan sonra Sayın Meclis Başkanı ne dedi? "Ben tutanakları bizzat okuyorum, ona göre bir karar vereceğim." dedi. Peki, Sayın Meclis Başkanının bir yetkisi yoksa niye "Tutanakları okuyorum, ona göre karar vereceğim." dedi? Ondan sonra ne yaptı? Ondan sonra, yapılan itirazları olduğu gibi Komisyon Başkanına gönderdi, Komisyon Başkanından gelen yazıyı da Genel Kurula gönderdi. Başkanlık da Genel Kurula gelen yazıyı işleme koyarak teklifi Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunun gündemine getirdi. Böyle bir şey olabilir mi? Bizim geleceğimizi şekillendiren, bizim geleceğimize yön veren, geleceğimizin nasıl şekilleneceği konusunda bize yol gösteren bir teklif bu şekilde mi görüşülür?

Bir de, Sayın Bakan, toplumu yanlış bilgilendiriyorsunuz. Cumhuriyet Halk Partisi on iki yıllık zorunlu eğitime karşı değildir. Bunu artık bırakın, ayıptır, yakışmıyor size. Biz 1+8+4'ü destekliyoruz, biz diyoruz ki: "On iki değil, on üç yıl olsun, on üç yıl zorunlu eğitim olsun ama zorunlu eğitimi bölmeyelim, temel eğitimi olduğu gibi devam ettirelim, temel eğitimden sonra çocuklarımızın mesleki yönlendirilmesini sağlayalım." Siz bu şekilde yanlış bilgi veriyorsunuz topluma. Biz bu kanunun kademelendirilmesine, temel eğitimin bölünmesine karşıyız.

Bir de şunu diyorsunuz: "Efendim, tankla, topla geleni biz demokratik yollardan değiştiriyoruz." Bu, tankla, topla, tüfekle gelmedi.

SAĞLIK BAKANI RECEP AKDAĞ (Erzurum) - Tankla, topla geldi.

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - 1996 yılındaki Millî Eğitim Şûrası kararlarına bakınız, o zaman 28 Şubatın esamisi bile yok. (AK PARTİ sıralarından "Var" sesi) 28 Şubatın esamisi yok, Refahyol Hükûmeti iş başında, 1996 yılının Mayıs ayı; "var" demeyin. 1996 yılının Mayıs ayında Refahyol iktidarda (x) ve iki ay sonra kim Millî Eğitim Bakanı oldu biliyor musunuz? Şu anda aranızda bulunan Mehmet Sağlam. Mehmet Sağlam, Millî Eğitim Bakanıydı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Serindağ.

ZÜLFÜ DEMİRBAĞ (Elâzığ) - Olabilir, yanlış yapılmış, düzeltilmiş!

ALİ SERİNDAĞ (Devamla) - Toplumu yanlış bilgilendiriyorsunuz beyefendi, toplumu yanlış bilgilendirmeyin, toplumu düzgün bilgilendirin.

Hepinize saygılar sunuyorum, teşekkür ediyorum. (CHP sıralarından alkışlar)

(x) Bu ifadeye ilişkin düzeltme 29/3/2012 tarihli 85'inci Birleşim Tutanak Dergisi'nin 866'ncı sayfasındadır.