GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 8?İNCİ CUMHURBAŞKANI MERHUM TURGUT ÖZAL?IN ÖLÜMÜNÜN YIL DÖNÜMÜNE İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:17.04.2013

MUSTAFA ŞAHİN (Malatya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; merhum 8'inci Cumhurbaşkanımız Turgut Özal'ın katledilişinin ölüm yıl dönümü münasebetiyle söz almış bulunmaktayız. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Yine, aynı güne tekabül eden, bundan otuz beş yıl önce, efsane belediye başkanlarımızdan rahmetli Hamit Fendoğlu'nun da gelini ve iki çocuğuyla beraber katledilişlerinin de seneidevriyesi münasebetiyle onları da rahmetle, minnetle yâd etmek istiyorum.

Değerli arkadaşlar, küreselleşen dünyanın nasıl düşündüğünü, değişim ve dönüşümü siyasetimizin gündemine getiren merhum Turgut Özal olmuştur. Geçmiş bilgilerle bugünün meselelerinin halledilemeyeceğini ifade ederek zihinsel bir devrimin gerçekleşmesine öncülük etmiştir. Dünyada uygulanan modern siyaset anlayışını Türkiye'de oturtmaya ve uygulamaya çalışan, klasik siyaset anlayışı paradigmasını tamamen değiştiren rahmetli Özal olmuştur. Temsilî demokrasiden katılımcı demokrasiye geçilmesinin yapı taşlarını döşeyerek millî iradenin hâkimiyetini muktedir kılacak bir felsefeye sahipti. 21'inci yüzyıla doğru giderken, üç büyük temel hürriyeti geliştirmenin, sımsıkı korumanın, demokratik, uygar dünyanın önde gelen devletlerinden biri olmamızın vazgeçilmez şartı olduğunu görmekteyiz; bunlar, düşünce, din ve vicdan hürriyeti ile teşebbüs hürriyetidir. Enerji, telekomünikasyon, ekonomi politikaları, dış ticaret gibi alanlarda çok önemli gelişmelerin önünü açmıştır. Anayasa reformu, başkanlık sistemi, özelleştirme, eğitim, sağlık, güvenlik reformu gibi birçok alanda da ömrü vefa etmemiştir. İslami kimliği evrensel değerlerle uzlaştıran bir liderdi. İnsanımıza iman, özgürlük ve bilimin ışığında kendi kapasitesini gün ışığına çıkarmanın imkânını sağlamıştır. Özal, devleti ve özel sektörü çok iyi tanıyan, yüzünü topluma dönen, halkın içinden gelen, halkın yanında imajını veren düşünce ve aksiyon adamıydı.

Değerli milletvekilleri, kurmuş olduğu ANAP'ın, 20 Mayıs 1983 yılında kurmuş olduğu partinin, hemen akabinde, 6 Kasım 1983'te tıpkı AK PARTİ gibi iktidara gelmesi de halk nezdinde ne kadar kabul gördüğünün bir göstergesidir. Aynı dönem 400 milletvekilinden 211'ini ve ikinci genel seçimlerde yine 400 milletvekilinden 292 milletvekilini de kendi partisine kazandırmayı beceren ender şahsiyetlerden birisidir.

Özellikle yapmış olduğu bu değişim ve dönüşümlerle beraber bazı kesimlerin ciddi bir şekilde rahatsızlıklarını ortaya çıkarmış ve o günün? Yapmış olduğu ikinci kongresinde, Kartal Demirağ denilen, hangi düşünce iklimine sahip olduğu, hangi eller tarafından yönlendirildiği hâlâ bir muamma olan o şahsiyet tarafından, zat tarafından suikaste kurban götürülmeye çalışılması ve o suikast neticesinde, hemen kalkar kalkmaz, yine inanmış olduğu değerlere sığınarak, Allah'ın bize vermiş olduğu canı ancak ondan başkasının alamayacağını haykıran, yine dik duran bir şahsiyet ve değerli bir devlet adamımız idi. Siyasi rakiplerinin göstermiş olduğu birçok yanlış adıma rağmen, o, her seferinde, mutlaka, "Alışamadık." diyenlere "Alışacaksınız, alışacaksınız." sözüyle, siyasi hayatımızda gerçekten sabrı, metaneti ve bir dik duruşun nasıl olması gerektiğini sergilemiştir.

Tabuları yıkarak, cesur, kemikleşmiş yargılardan uzak, değişime, yeniliğe açık bir bakış açısıyla olaylara bakmaktaydı. Siyasette reformcu kişiliğiyle öne çıkan, Türkiye'yi dönüştüren yapısal reformlara imza atan, yerleşik kuralları altüst eden, 21'inci yüzyılın Türklerin ve Türkiye'nin yüzyılı olacağını söyleyen ve hayatını millete adayan Özal, yine bu uğurda da hayatını veren şahsiyetlerden birisidir.

Yine, cenaze töreninde mahşerî kalabalığın elinde tutmuş olduğu bir pankart vardı: "Sivil, demokrat, dindar Cumhurbaşkanı." Hem Turgut Özal'ın siyasi kişiliğini hem de Türk toplumunun bir cumhurbaşkanında görmek istediği özellikleri anlatıyorlardı.

Değerli arkadaşlar, en son gelişme, faili meçhul kalan bu olayın yine zaman aşımına uğramaması için hazırlanan iddianamenin 13. Ankara Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesi gerçekten yine bizi ümitlendirmektedir.

Yine o süre içerisinde darbelere zemin hazırlamak için Uğur Mumcuların, Adnan Kahvecilerin, Malatyalı Eşref Bitlis Paşa'nın, Elâzığ yolunda 33 askerimizin katledilmesinin, Madımak olaylarının, Başbağlar katliamının, yine, DEP'ten Mehmet Sincar'ın, Jandarma Asayiş Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın'ın şehit edilmesi, Erzurum'da Yavi köyümüzde 35 insanımızın katledilmesi ve 50 kişinin yaralanması, Cem Ersever'in öldürülmesinin de o günün şartlarında tesadüf olmadığını görmekteyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

MUSTAFA ŞAHİN (Devamla) - Bu vesileyle tekrar Cumhurbaşkanımıza Allah'tan rahmet ve sizlere teşekkür ediyorum. (AK PARTİ sıralarından alkışlar)