GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: DOKTOR ERSİN ARSLAN?IN ÖLDÜRÜLMESİNİN 1?İNCİ YIL DÖNÜMÜNE VE SAĞLIKTA ŞİDDETİN GELDİĞİ NOKTAYA İLİŞKİN
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:17.04.2013

MEHMET ŞEKER (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bundan tam bir yıl önce bir hastasının yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Doktor Ersin Arslan'ı anmak, sağlıkta şiddete bir kez daha dikkat çekmek üzere söz almış bulunmaktayım. Bu vesileyle sizleri ve tüm sağlık çalışanlarını saygıyla selamlıyorum.

Değerli milletvekilleri, Doktor Ersin Arslan otuz yaşında, çok başarılı bir hekimdi; 14 Mart Tıp Bayramı'nda doğmuştu; 17 Nisan 2012'de ameliyattan çıktı, bir hastasının yakını tarafından bıçaklanarak öldürüldü. Doktor Ersin Arslan'ı bıçaklayan MG idi. Katil MG idi ama azmettiren kimdi ya da kimlerdi? Azmettirenler "Doktor efendi dönemi bitti." diyenlerdi. "Hekimler elini hastanın cebinden çeksin." diyerek halkı doktora karşı kışkırtanlar azmettiriciydiler.

Evet, Doktor Ersin Arslan'ı MG bıçakladı. Ancak, Doktor Ersin Arslan'ı asıl öldüren sistemdi değerli arkadaşlar. "Sağlıkta dönüşüm" adı verilen bu sistemle vatandaşa parasız, sırasız, sorunsuz bir sağlık hizmeti vadedildi. Oysaki sağlık hizmetine, söylendiği gibi, sadece nüfus cüzdanıyla ulaşılamıyordu; aksine, sağlık hizmetinin her kademesine katkı, katılım payı, ilave ücretler getirilmişti. Sağlık hizmeti sırasız da değildi. Kuyruk her geçen gün uzadı çünkü performans sistemi hastane yönetimlerini, hastane yönetimleri de doktorları daha fazla sayıda hastaya bakmaları için zorlamaya başladı. Sağlık hizmeti sorunsuz da değildi çünkü daha fazla hastaya bakmak için muayene süresinin de azalması gerekiyordu. Böylece, vatandaş hayal kırıklığına uğrarken, sistemin diğer tarafında yer alan doktorların iş yükü arttı. Doktorlar ve sağlık personeli, kendilerini 7/24, esnek, kuralsız, baskı ve risk altında bir ortamda çalışırken buldular.

Şimdi, bir sistem düşünün ki bir günde doktor 200-230 hastaya bakmaya zorlanıyor. Kendinizi vatandaşın da yerine koyun, doktorun da yerine koyun. Çocuğunuzu, 150 hastayı görmüş bir doktorun beş dakikayla sınırlanmış muayenesine teslim eder misiniz? Ya da tartaklanma, hakarete uğrama, öldürülme kaygısı altında, bir günde yüzlerce kişinin derdine derman olmaya çalıştığınızı düşünün. İşte, sistem bu. Sistemin planlayıcıları, uygulayıcıları iki tarafı da mutsuz, huzursuz, mağdur ediyor. Ancak, sorunlar ortaya çıktığında doktoru hiç düşünmüyor, vatandaşı da "Sorunun nedeni doktor." diyerek doktora karşı kışkırtıyor ve sonuçta, hastayla doktor karşı karşıya geliyor.

Bu sistemin ne getireceği önceden belli. Meslektaşlarımız, tabip odaları, sağlık sendikaları tarafından bakan, bürokratlar sürekli uyarılıyor. Bu seslere kulak vermek bir yana dursun, doktorlara savaş açılıyor; doktorları halkın gözünde küçük düşürecek imalarda, ithamlarda bulunuluyor; doktorlar ve sağlık çalışanları hedef tahtasına çevriliyor ve 17 Nisan 2012'ye gelindiğinde korkulan oluyor, sistem gencecik bir doktorun, çok başarılı, çalışkan, fedakâr bir doktorun canını alıyor.

Peki, bu bir yılda sağlıkta şiddet azaldı mı? Sağlıkta şiddetin azalması için ne tür tedbirler alındı? Doktorlara ve sağlık çalışanlarına yönelik şiddet hız kesmeden devam ediyor. 2012 Mayıs ayından 2012'nin sonuna kadarki yedi aylık süreçte doktor ve sağlık çalışanlarına yönelik saldırı sayısı 4.425 sevgili arkadaşlar. Bu rakam, bizzat Sağlık Bakanı tarafından verilmiş rakamdır.

Değerli arkadaşlar, çalışanlarının yüzde 60'ının şiddete uğradığı başka bir meslek gösterebilir misiniz? Hastaneler dışında binlerce saldırının gerçekleştiği başka bir iş yeri gösterebilir misiniz? Sağlıkta şiddetin azalması için alınan önlemler ise güvenlik görevlisi sayısının artırılması, kamera sayısının artırılması gibi fiziksel tedbirlerle sınırlı kalmıştır. Oysaki, caydırıcılık açısından sağlık çalışanına şiddetin cezasının artırılması gerekiyor. Türk Ceza Kanunu'nun "Kasten yaralama" başlıklı bölümünde eğer kamu çalışanına yönelik bir yaralama varsa bu ceza artırılabiliyor ancak özel sağlık kurum ve kuruluşunda çalışan doktorlara ya da çalışanlara şiddet uygulayanlar bu ceza artırımından kurtulabiliyorlar.

Diğer yandan, sağlık çalışanına şiddet uygulayanlar tutuksuz yargılanmak üzere hemen salıveriliyorlar. Çünkü Ceza Muhakemesi Kanunu'nda tutuklama kararına ilişkin sayılan hâller arasında sağlık çalışanına şiddet uygulayanların tutuklu yargılanmaları yönünde mahkemelerin kanaat kullanacağı şeklinde net bir ifade yok.

Her iki boşluğu gidermek üzere hazırladığım ve Meclis Başkanına sunduğum kanun teklifinin bir an önce Genel Kurula gelmesi ve kabul edilmesi için desteğiniz önemli. Bu destek, sağlıkta şiddet sona ersin diye çok önemli. Bu destek, başka Ersinler ölmesin diye çok önemli. Bu anlamda, desteğinizi esirgemeyeceğinizi umuyor; zamansız, nedensiz bir şekilde hayatı sonlandırılmasaydı ülkemize çok önemli hizmetler vermeye devam edecek olan değerli meslektaşımız Doktor Ersin Arslan'ı rahmetle anıyor, Genel Kurula saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)