GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:7
Tarih:15.10.2024

ŞAHİN TİN (Denizli) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’mizle ilgili söz almış bulunmaktayım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Tüketicilerimizin haklarını güçlendirecek, ekonomik istikrarımızı artıracak ve toplumun tüm kesimlerine fayda sağlayacak, imza sahibi olduğum önemli bir düzenlemeyi görüşüyoruz. MEHMET SATUK BUĞRA KAVUNCU (İstanbul) – Sesi arttırabilir misiniz, önemli çünkü. EDNAN ARSLAN (İzmir) – Şahin Bey, sesin çıksın, tüketici duyamıyor. ŞAHİN TİN (Devamla) – Kanun teklifimiz, yürürlük ve yürütme maddeleriyle birlikte toplamda 14 maddeden oluşmakta ve ticari süreçlerimiz açısından pek çok kritik konuyu kapsamaktadır. Bu teklifle birlikte tüketici ve konut kredileri, doğrudan satış sistemleri, ticari reklam ve haksız ticari uygulamalar, ayrıca idari para cezaları gibi önemli alanlarda kapsamlı düzenlemeler gerçekleştiriyoruz. Dijital dönüşümün hızla ilerlediği bir dönemdeyiz. Bankacılığın şubesiz hâle gelmesiyle, tüketicilerimizin finansal ihtiyaçlarına daha hızlı ve etkin bir şekilde ulaşmasına fırsat sunulmaktadır. Tüketicilerimizin uzaktan iletişim araçlarıyla daha önceden nasıl tüketici kredilerine hızlı ulaşımını sağladıysak 6502 sayılı Kanun’da yapacağımız bu değişiklikle konut kredilerine de hızlı erişimi sağlıyoruz. Bu kapsamda, kredi veren ile tüketiciler arasındaki sözleşmelerinin şekil şartı, bir bilişim veya elektronik haberleşme cihazı üzerinden gerçekleştirilecek ve tüketici kimliğinin doğrulanmasını içeren yöntemler yoluyla kurulabilmesine de imkân sağlanacaktır. Bu adım, yalnızca bireylerin finansmana erişimini kolaylaştırmakla kalmayacak, aynı zamanda ülkemizin ekonomik dinamiklerini de güçlendirecektir. Değerli milletvekilleri, yaklaşık 2 milyon kişinin geçim kaynağı olan, büyük bir çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve ekonomik büyüklüğü 10 milyar Türk lirasını bulan doğrudan satış sistemleri üzerindeki düzenlemelerimizle bu önemli sektörün yasal çerçevesini de netleştiriyoruz. Hem tüketicilerimizi hem de gelir elde etmek isteyen doğrudan satıcılarımızı koruma altına alıyor, piyasanın daha sağlıklı işlemesini hedefliyoruz. Doğrudan satış sistemleri, doğrudan satış şirketi tarafından oluşturulan ve iş sözleşmesiyle istihdam edilmeyen bağımsız temsilci, distribütör, danışman ve benzeri isimlerle komisyon, prim, teşvik ve ödül gibi menfaatler karşılığında faaliyet gösteren doğrudan satıcıların tüketicilere mal veya hizmet pazarladığı bir sistemdir. Düzenleme kapsamında doğrudan satış şirketleri sermaye şirketi olacak ve yönetmelikle belirlenen tüm koşulları sağlamak durumundadır. Bu düzenlemelerle halk arasında “saadet zinciri” olarak da bilinen ve yasa dışı piramit satışlar ile doğrudan satışlar arasındaki ayrımı belirleyerek yasal olmayan piramit sistemlerin neden olduğu mağduriyetlerin önüne geçmeyi amaçlıyoruz. Yine, doğrudan satış şirketlerinin yükümlülüklerini netleştirirken sistemin temel ilkelerini belirliyor, sistemden ürün alan tüketicilerin de bilgilendirilmesi ve cayma haklarının kullanım süreçlerini de kolaylaştırıyoruz. Kurallara uymayanlara yönelik caydırıcı idari para cezaları uygulamaya koyup piyasa disiplinini sağlamayı amaçlıyoruz. Aldatıcı ve yanıltıcı reklamlara, haksız ticari uygulamalara karşı sert önlemler alıyoruz. Düzenlemeyle Reklam Kurulunun uyguladığı para cezalarının caydırıcılığının artırılmasını hedefliyoruz. Bu değişiklikle Kurula, ceza miktarını yasada belirlenen alt ve üst sınırlar arasında belirleme yetkisi veriyoruz. Karar verilirken ihlalin haksızlığı, içeriği, ihlal sonucu elde edilen kazanç ya da verilen zararın büyüklüğü, ihlal gerçekleştirenin kusuru ve ekonomik durumu gibi faktörler göz önünde bulundurulacak. Netice itibarıyla mevcut cezalarla karşılaştırıldığında cezaları 10 kata kadar artırma imkânı tanıyoruz. Örneğin, hâlihazırda internet reklamlarına verilen ceza 550 bin TL’dir ancak bu tutar bazı büyük ölçekli firmalar için caydırıcı olmaktan uzaktır. Bu düzenlemeyle Reklam Kurulu, yasaları ihlal eden internet reklamları için 600 bin Türk lirası ile 6 milyon Türk lirası arasında ceza uygulayabilecektir. Attığımız bu adımlar sayesinde tüketicilerimizi aldatıcı ve yanıltıcı reklamlardan koruma konusunda kararlılığımızı bir kez daha açıkça vurguluyoruz. Bu düzenlemeler tüketicilerin korunmasını sağlayacak ve rekabetin bozulmasını engelleyecektir. Ticari reklam ve tüketicileri hedef alan haksız uygulamalara dair cezaların uzlaşma müessesesi kapsamına alınmasını sağlıyoruz. Yaptığımız bu değişiklik sayesinde hem yargının iş yükünü azaltacak hem de kamu alacaklarının masrafsız ve hızlı tahsilini sağlamış olacağız. Değerli milletvekilleri, ülkemizin ihracata dayalı büyüme stratejisi ve hedefleri doğrultusunda yerli elektronik ticaret pazar yerlerinin yurt dışı satışlarının teşvik edilmesi de büyük bir önem taşıyor. Ülkemizde elektronik ticaret hacmi 2023 yılında yüzde 119 seviyelerinde bir artış gösterdi, yurt içinde yerleşik pazar yerlerinde faaliyet gösteren işletme sayısı ise 539.808’e ulaştı. 2024 yılı Mayıs ayı itibarıyla bu işletmelerin yaklaşık 70 bini, söz konusu pazar yerleri üzerinden yaklaşık 19 milyar Türk lirası tutarında yurt dışı satış gerçekleştirdi. Yurt dışına satış yapan işletme sayısını önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 200 binin üzerine, satış tutarımızı ise 400 milyar Türk lirasına çıkarmayı hedefliyoruz. Bununla birlikte, ülkemizin ihracata dayalı büyüme stratejisi kapsamında e-ihracatın genel ihracat içerisindeki payının yüzde 1,5’ten yüzde 10’a çıkarılmasının gayretindeyiz. Amacımız dünyada hızla yükselen sınır ötesi e-ticaret pazarında ülkemiz ihracatçılarının etkin ve aktif bir şekilde rol almasını sağlamaktır. Kısacası, 6563 sayılı Elektronik Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun’da yapacağımız düzenlemelerle yurt dışı satışlarını destekleyerek istihdam yaratma potansiyelimizi daha da artıracağız. Biraz önce değerli konuşmacı arkadaşlar bazı iddialarda bulundular. Burada yapılan konuşmalarda bazı şirketlerin kayrıldığını ya da onların korunduğunu veya aslında burada söylenmeyecek olan bazı sözleri içeriden de söyledi bazı arkadaşlar ama buradaki asıl amaç bir şirket değil, e-ticaret yapan birçok şirket. Burada, şirket piyasa hacmi çerçevesinde yüzde 20’lik oranı aslında iç piyasada aştığı takdirde o vergiyi zaten ödeyecek ancak eğer teşvik kapsamına aldığımız yüksek teknolojik ürünlerle ihracatını artırdığı takdirde o, teşvik kapsamında indirime tabi tutulacak. Aslında bu kadar basit olan bir şey çok farklı yerlere saptırılarak bence yanıltıcı bir şekilde burada hem toplum hem millet değişik düşünceler içerisine sokulmaya çalışılmaktadır; bu, doğru değildir. EDNAN ARSLAN (İzmir) – Matematik var, matematik var! ŞAHİN TİN (Devamla) – Mesela ben Denizli’den örnek vereyim. Denizli ilimizde bugün birçok tekstil üreticisi arkadaşımız bu platformlar üzerinden ihracatını yapmakta ve Türkiye’de 4’üncü büyük ildir e-ticaret üzerinden yaptığı ticarette. Biz geçen Adana’ya gittik, orada bir kadın kooperatifine gittik. MEHMET TAHTASIZ (Çorum) – Çorum’a gelseydin tekstil fabrikalarının kapandığını görürdün. ŞAHİN TİN (Devamla) - E-ticaret üzerinden yapmış olduğu ticarette aldığı komisyon, e-ticaret firmalarının almış olduğu komisyon yüzde 1. Bu, orada kadınların oluşturduğu bir kooperatifti mesela. Dolayısıyla, baktığımızda, aslında, e-ticaret payımızın artırılması yönündeki hedeflerimizi, bu firmaların haksızlığa uğramadan yani büyüklerin küçükleri yemesini engelleyerek aslında, biz, burada bu kanunlarla sonuna kadar oluşturduk. Bu iddiaların ben doğru olduğunu düşünmüyorum ve burada buna karşı da gerekli iddialarımızı ortaya koyduk. Ben bu sözlerime son verirken bu kanun teklifinin ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyor; hazırlık sürecinde emeği geçen Komisyon Başkanımıza, milletvekillerimize ve çalışmalara destek veren Bakanlık yetkililerine teşekkürlerimi sunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (AK PARTİ ve MHP sıralarından alkışlar)