GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:8
Tarih:16.10.2024

İYİ PARTİ GRUBU ADINA MEHMET AKALIN (Edirne) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin birinci bölümü üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Maalesef her alanda Hükûmetin yanlış politikaları ve plansız yönetim anlayışı Türkiye'yi derin bir belirsizlik ve kaos ortamına sürüklemektedir. Türkiye'nin içinde bulunduğu durum sadece bir kriz değil, aynı zamanda bir yönetim felaketi olarak karşımıza çıkmaktadır. Şimdi, burada kendimize sormamız gereken şudur: Bu yanlış ekonomik politikaların sonucunda ülke olarak neyle karşılaştık? Bunlardan en önemlilerini söyleyelim. Evet, geçinme sorunu yaşayan ailelerimiz ve gelecek kaygısıyla çözümü yurt dışına çıkmakta bulan genç beyinlerimiz, tüm icraatlarıyla dış yatırımcıya güven veremeyen bir anlayış. İşte, karşılaştığımız tablo maalesef budur. Bu sarmal öyle bir hâle geldi ki günün sonunda yatırımcıya güven vermek yerine korku salan bir ülke hâline geldik. Soruyorum: Zaten kendi yarattığı ekonomik krizle boğuşan bir iktidarın geçinemeyen vatandaşlarımıza, gençlerimize ve yatırımcıya güven vermesini beklemek hayal değil de nedir? Bırakın yarını, bugünün hesabını yapamaz hâle geldik. Ne olacak, ne bitecek diye işçisinden patronuna, öğrencisinden öğretmenine, esnafından çiftçisine, memurundan emeklisine herkes tedirgin, sadece merak içerisinde neyle karşılaşacağımızı bekliyoruz. Üzülerek söylüyorum, sanırsınız ki ülke değil Brezilya dizisi yönetiyorsunuz; her gün başka bir kaos, her gün başka bir kriz. Değerli milletvekilleri, burayı dikkatle dinlemenizi rica ediyorum. İnsanları bir konuya ikna etmenin iki önemli yolu vardır, bunlardan birincisi umut vermek ve diğeri korku aşılamaktır. İktidara geldiğiniz günlerde insanlara umut vadettiniz, yanlış politikalarınızla bu umutları bir bir tükettiniz. Yıllar içinde umutları tükenen insanlara şimdilerde korku aşılayarak iktidarınızı devam ettirmeye ve perçinlemeye çalışıyorsunuz ama hatırlatmakta yarar var, bu senaryonun sonu yok; bu kadar plansızlık ve istikrarsızlıkla ülkeyi karanlığa sürüklüyorsunuz. Türkiye sizlerin keyfî kararlarıyla yönlendirilecek bir oyun alanı değildir. Değerli milletvekilleri, bu kanun teklifi tüketici haklarının korunması, elektronik ticaretin düzenlenmesi ve bazı önemli ekonomik başlıklar altında toplumun geniş kesimlerini etkileyen düzenlemeleri içermektedir. Neredeyse her kanun teklifinde dile getirdiğimiz, bizim söylemekten usandığımız ancak Hükûmetialinizin yapmaktan usanmadığı bu teklife ilişkin ciddi usul ve içerik sorunları bulunmaktadır. Evet, teklifin hazırlanmasında Komisyon görüşme süreçleri her zaman olduğu gibi son derece hızlı ilerletilmiş, maalesef yeterince tartışılmadan Komisyondan bu şekilde geçirilmiştir. Sivil toplum kuruluşları, uzmanlar ve Türkiye Rekabet Kurumu gibi önemli paydaşların görüşleri alınmadan hazırlanan bu teklif, demokratik bir yasa yapma sürecinin gerekliliğini yerine getirmemiştir. Evet, toplumun geniş kesimlerini, milyonlarca insanımızı etkileyen böylesine önemli bir düzenlemede daha kapsamlı bir çalışma yapılması beklenirdi ama olmadı. Şimdi de teklifin esasıyla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Bu teklifte yer alan düzenlemelerden biri elektronik ticaret sektörüne ilişkin lisans ücretleriyle ilgilidir. Ne yazık ki teklifte lisans ücretlerinin net işlem hacmi üzerinden hesaplanması öngörülmüş ancak bu yöntemin büyük sakıncaları göz ardı edilmiştir. Burada doğru olan, net işlem hacmi üzerinden değil gelir üzerinden bir lisans ücreti hesaplaması yapmaktır. Ayrıca, sadece pazar yerlerinin tüm ticaret sektörünün pazar payı içerisindeki yeri dikkate alınarak değil pazar içindeki payına bakılarak bir değerlendirme yapılmalıdır. Bu teklifin bu hâliyle kamuoyunda özellikle Çin menşeili e-ticaret şirketlerine imtiyaz sağladığı algısı doğmuştur. Bu durum yerli üreticilerimizin ve şirketlerimizin rekabet gücünü zayıflatmakta, hatta yok etmektedir. Sonuçta, eşitlik ilkesine aykırı bir durum yaratılmaktadır. Yabancı şirketlerin bu denli avantajlı hâle getirilmesi yerli üreticilerin bundan sonra da pazarda tutunmasını zorlaştırmakta ve haksız rekabet ortamını körüklemektedir. Değerli milletvekilleri, bir diğer önemli düzenleme ise tüketici kredisi ve konut kredisi sözleşmeleriyle ilgilidir. Bu sözleşmelerin yazılı veya mesafeli olması gerekliliği getirilmiştir -ki bu olumlu bir adımdır- ancak bu düzenlemeye uygun hareket etmeyenlere yönelik yaptırımların yetersiz olduğunu vurgulamak zorundayız. Elektronik dolandırıcılık ve sahtekârlıkların her geçen gün arttığı bir ortamda tüketiciyi korumak adına çok daha güçlü yaptırım mekanizmaları getirilmelidir. Ayrıca, doğrudan satış sistemiyle ilgili olarak çalışanların sosyal güvencelerinin eksikliği de önemli bir sorun olarak karşımızda durmaktadır. Bu sektörde çalışan birçok kişi sosyal güvenceden mahrum bırakılmakta, âdeta kayıt dışı ekonomi teşvik edilmektedir. Sosyal güvenceye ilişkin düzenlemelerin de bir an önce bu kanun teklifine uygun olarak hazırlanması gerektiğine inanıyoruz. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu yasa teklifinde yer alan eksiklikler ve yanlışlar yerel üreticilerimizin ve küçük esnafımızın menfaatlerine uygun değildir. Örneğin, coğrafi işaretli ürünlerin desteklenmesi konusunda herhangi bir düzenlemenin yapılmamış olması yerli üreticilerimizi ziyadesiyle üzmüştür. Yerli üreticilerimize destek olmak adına özellikle coğrafi işaretli ürünlerin ticaretini kolaylaştıracak teşviklerin getirilmesi gerekmektedir. Son olarak, yasaların sık sık değiştirilmesi ve belirsizlik yaratılması, yabancı yatırımcıların ülkemize olan güvenini zedelemekte ve yatırım kararlarını olumsuz etkilemektedir. Yatırımcılar öngörülebilir ve sağlam bir yasal çerçeveye ihtiyaç duymaktadırlar ancak bu tür belirsiz düzenlemeler hem yatırımcının güvenini hem de Türkiye'nin uluslararası itibarını zedelemektedir. Bu yasa teklifinde yer alan düzenlemeler daha kapsamlı bir şekilde tartışılmalı ve eksiklikler giderilmelidir. Tüketici haklarını gerçekten koruyan, yerli üretimi destekleyen ve rekabeti adil kılan bir düzenleme yapılması milletimizin menfaatine olacaktır. Bu bağlamda, İYİ Parti olarak kanun teklifine ilişkin eleştirilerimizi, çözüm önerilerimizi sunmaya devam edeceğimizi ve vatandaşlarımızın haklarının savunucusu olacağımızı belirtiyor, yüce Meclisi ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)