| Konu: | Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 16.10.2024 |
HÜSMEN KIRKPINAR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun teklifinin 3’üncü maddesi üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Genel Kurulu saygıyla selamlarım. Tüketici kredilerine uzaktan iletişim araçlarıyla ulaşım sağlamak maksadıyla 6502 sayılı Kanun’da değişiklik öngörülmektedir. Mobil bankacılık yoluyla kredi kullanan milyonlarca tüketiciye finansmana erişimlerinde her ne kadar kolaylık sağlasa da dijital bankacılıktaki riskler ve tehlikeler teklifte göz ardı edilmiştir. Bankaların haksız kazanç sağlamak adına, başta kredi kartları olmak üzere yaptığı finansal işlemlerden tüketiciye bedel ödetildiği unutulmamalıdır. Bu madde için teklifin bizce eksik tarafı mevzuata aykırı davrananlar veya tüketicinin bilgisizliğinden menfaat sağlamaya çalışanlar için uygulanacak yaptırımlardan bahsedilmemiş olmasıdır. Tüketicinin kredi borcunun bitmesiyle hesabın da kapatılması esas olandır. Değerli milletvekilleri, teklifin geneline baktığımızda, 2022 yılında görüşülen kanunla e-ticaret firmaları için belli ölçüde lisans ücreti ödenmesi kararı alınmıştır, bunu adil ticaretin sağlanması ve e-ticaret alanında gelir elde etmek için kayda değer bir gelişme olarak görebiliriz. Tesadüf odur ki tam da ödeme yapacakları bu yıl “İhracatı teşvik ediyoruz.” gerekçesiyle bu firmalara ihracatlarının 4 katı kadar bir kolaylık sağlanmak isteniyor. Mevcut kanunda ihracatı zaten lisans üzerinden düşebiliyorken e-ticaret devlerinden alınacak paydan feragat edilmek isteniyor. Millet geçim derdiyle, haksızlıklarla ve gelecek endişesiyle boğuşurken gündeme getirilen teklifin sakıncalı maddeleri aslında bir ihtiyaçtan kaynaklanmıyor. Toplamda ilk dokuz ayda 5 trilyon 100 milyar lira zaten ülkece vergi ödedik, ödedik ama yine yerine getiremedik; ilk dokuz aylık açık 1 trilyon 74 milyar lira oldu. Bir taraftan vatandaştan verginin vergisi alınırken holdinglerin vergi borcu siliniyor; emekliye, asgari ücretliye zam yapılmazken müteahhitlerin hazine garantili projelerine zamlar yağıyor. Çin markası BYD’ye yapılan 132 milyar liralık teşvikten sonra şimdi de Çinli e-ticaret devine milyar dolarlık kıyak geçilmek isteniyor. Değerli milletvekilleri, iktidar “Biz beceremedik, ekonomiyi mahvettik.” dememek için çöküşün faturasını İsrail'in savaş tehdidine bağlayarak aklımızla alay ediyor. Siz, evi olmayandan olma ihtimaline karşı konut vergisi, arabası olmayandan ilk el araç alımında 3 bin lira, ikinci elde ise 1.500 lira tescil ücreti alın ki Türkiye şahlansın! Gerçekten ciddi bir güvenlik tehdidi olsa bu millet daha önce yaptığı gibi her türlü fedakârlığı yine yapar. Maksadınızda samimiyseniz e-ticaret şirketlerinin gelirleri üzerinden bir lisans ücreti alınması ve sadece pazar yerlerinin değil tüm ticaret sektörünün pazar payının hesaplanması için bir düzenleme getirirsiniz. Böylece e-ticaret firmaları çok yüksek oranlarda lisans ücreti ödemekten kurtulur ve e-ticaret şirketlerinin hacmine dair belirsizlik de ortadan kalkmış olur. Her konuda olduğu gibi bu konuda da devlet ciddiyeti yok. Peki, alınacak tedbir nedir? Bana sorarsanız alınacak tedbir ilk başta devlet ciddiyetini yeniden tesis etmektir diyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti ve CHP sıralarından alkışlar)