| Konu: | Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 16.10.2024 |
HEVAL BOZDAĞ (Ağrı) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Ayın 19’unda aile hekimlerinin Ankara'da bir mitingi olacak. Neyi protesto ediyorlar? Aile hekimliği sisteminde Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nin bilimsel temellerden uzak olduğunu belirtiyorlar. Biliyorsunuz, 2003 yılında Sağlıkta Dönüşüm Programı ve aile hekimliği sistemiyle birinci basamak sağlık sistemine, sağlık hizmetlerine bir darbe vuruldu ve sekteye uğratıldı. Sağlık piyasaya açıldı, her tarafta özel hastaneler, tıp merkezleri, özel laboratuvarlar, görüntüleme merkezleri, özel dal hastaneleri, özel yoğun bakım üniteleri; paran varsa sağlık var. Şimdi çok daha net görüyoruz, paranız yoksa randevu kuyruklarında beklemektesiniz. Aile sağlığı merkezleri cari giderlerini bile karşılayamıyorlar; işte, bu, Sağlıkta Dönüşüm Programlarının sonuçları olarak karşımıza çıkan bir yük. Birçok ASM kirasını ödeyemeyecek durumda. Türk Tabipleri Birliği, aile hekimlerinin aile hekimliği sisteminden çıkmak istediğini söylüyor. İstanbul'da olası bir depremde mevcut aile sağlığı merkezlerinin yüzde 10’unun ancak hasarsız hasarsız kalacağı söyleniyor. Bakınız, 500'ün üzerinde aile sağlığı merkezi olası bir depremde yıkılacak. 6 Şubat depremlerini yaşadık, yaklaşık iki yıl oldu ve bu bölgede, deprem bölgesinde iki yıldır bir aile sağlığı merkezi bile henüz yapılmış değil. 2023 yılı Sağlık İstatistikleri Yıllığı da yayınlandı ve burada diyor ki… Görülen o ki Türkiye'de azalan tek kurum var, o da aile sağlığı merkezleri. Sağlık Bakanlığı… Sağlık Bakanı Sayın Memişoğlu göreve geldi, göreve geldiğindeki ilk demeçlerinden biri Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın aslında bir hata olduğuna dair. Konuşmaların içerisinden, satır aralarında daha doğrusu, biz bunu okuduk. Ne dedi? “Biz birinci basamak sağlık hizmetlerini artık güçlendirmeliyiz.” Hatta sağlık ocağı sistemine atıfta bulundu, benzer bir sistemi yeniden inşa etmek gerektiği üzerinde bir yorum yaptı ama gelin görün ki bugün bunun tam tersi bir uygulamayla Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın devamı niteliğinde Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği’nde değişiklikler yapılmakta. “Hastalık Yönetim Platformu” diye bir platform var burada, daha önce de vardı, biraz değişiklikler de var bu yönetmelikte; burada tarama testleri yapılıyor tanı koymayla ilgili. Bakınız, birinci basamak sağlık hizmetlerinin önemi burada zaten, size gelen ya da aslında sizin ulaşmanız gereken bir nüfusunuz var, erken tanı burada önemli; böyle hastalık yönetim platformlarına ihtiyaç yok ama bu platform aslında şunu dayatıyor: Çok tarama yap, çok tanı koy, performans al. Peki, tarama ve tanı için performans sistemine mi ihtiyaç var, ücret almaya mı gerek var? Aile sağlığı merkezindeki bir aile hekiminin görevi, bir sağlık emekçisinin görevi zaten bu değil mi? Çok garabet bir şey. Nüfusunuza kayıtlı olan nüfustan birileri eğer altı ay boyunca size gelmezlerse ücretiniz kesilecek yani size bağlı olan nüfus eğer sağlıklı ise, size gelmiyorsa o zaman ücretinizin kesilmesi gerekiyor; böyle bir uygulama olabilir mi? Zaten görevimiz halk sağlığı, koruyucu sağlık hizmetleri değil mi? Bakınız, vergi yükü nedeniyle aile hekimlerinin ücretleri, aile sağlığı merkezi çalışanların ücretleri zaten kesiliyor, dokuzuncu ayda yüzde 35 vergi dilimine düşüyorlar. Bir aile hekimi dokuzuncu aydan itibaren iki saat sadece vergi için çalışıyor, bir ebe hemşire bir buçuk saat sadece vergi için çalışmak zorunda kalıyor ve otuz iki haftadır aile hekimleri hem tüm toplumun üzerindeki vergideki bu adaletsizliği ortadan kaldırmak için hem de kendileri için “Vergide adalet istiyoruz.” kampanyası yürütüyorlar. Bugün aile sağlığı merkezlerinde tetanos aşısı yok, kuduz aşısı yok, hepatit A, hepatit B aşısı yok, kuduz immünglobulinine ulaşılamıyor. Aşı yokluğu nedeniyle çocuklar, gebeler, bebekler aşı olamıyorlar ve 21'inci yüzyıl Türkiye’sinde bu yıl boğmacadan 5 çocuk öldü. Çözüm mü? (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) HEVAL BOZDAĞ (Devamla) – Sürem yetmedi. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (DEM PARTİ ve CHP sıralarından alkışlar)