GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:10
Tarih:22.10.2024

TÜRKER ATEŞ (Bolu) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin ikinci bölümü üzerine şahsım adına söz almış bulunmaktayım. Teklifin ikinci bölümünde doğrudan satış sistemleriyle ilgili tarafların hak ve yükümlülüklerine ilişkin düzenlemeler var. Ayrıca, Reklam Kurulunun, ticari reklam ve haksız ticari uygulamalara ilişkin vereceği idari para cezaları yeniden düzenleniyor. İdari para cezalarının, ihlalin niteliğinden ziyade firmaların büyüklüklerine göre ve ödeme kapasitelerine göre belirlenmesi çok önemli. Burada Kurul küçük bir firmaya 1 milyon lira ceza kesebilirken daha büyük bir firmaya aynı suçtan 110 bin lira ceza kesebilir. Bu kadar geniş ceza aralığı olmasını sorunlu buluyoruz. Yine, Reklam Kurulu tarafından kesilen idari para cezalarında, tıpkı vergi cezalarında olduğu gibi uzlaşma yolu açık hâle getirilmiştir. Bu düzenleme de olumlu uygulanabileceği gibi, diğer yandan bazı firmalar uzlaşırken bazı firmalarla uzlaşmama eğilimi ortaya çıkabilir; Reklam Kurulunun takdirine bırakılıyor. Kanun teklifinin en önemli düzenlemelerinden bir tanesi e-ticaret şirketlerine yönelik yıllık lisans ücretlerinin yeniden belirlenmesi. Bu düzenleme iki yıl önce Mecliste kabul edildi. Lisans ücreti bu yıl ilk defa alınacak. Daha önceden bu yasa belirlenirken şirketlerin ciroları ve pazar payları biliniyordu. O zaman hesaplama yapan uzmanlar bu kadar yüksek lisans ücretiyle bazı firmaların karşılaşacaklarını öngöremediler mi? Deneme yanılma yöntemiyle lisans ücretleri belirlenemez. Komisyonda ilgili bürokratların verdiği bilgilere göre, kanun değişirse en büyük e-ticaret firması 20 milyar lira civarında indirimli lisans ücreti ödeyecek. 20 milyar lira gerçekten çok ciddi bir rakam. Bu rakamın daha anlaşılır olabilmesi için bir örnek vereyim: Savunma Sanayii Fonu için limiti 100 bin liranın üzerinde kredi kartından yıllık 750 TL katkı payı alınması teklif edilmişti. Geçen hafta salı günü Komisyon görüşmeleri sırasında bu teklif geri çekildi. Teklif yasalaşsaydı kredi kartından alınacak katkı payı 13,1 milyar lira civarında olacaktı. Madem savunma sanayimizin bu kadar kaynağa ihtiyacı var, o zaman lisans ücreti olarak alınacak 20 milyar lirayı alıp Savunma Sanayii Fonu’na aktarın. Böylelikle hem vatandaşın borcundan vergi almazsınız hem de Savunma Sanayii Fonu’na beklenenden daha yüksek kaynak girişi sağlanmış olur. E-ticaret sektörü ülkemizde çok önemli bir değer. Böyle üstünkörü “Bugün böyle yapalım, yarın başka türlü hâle getiririz.” diye kanun yapılamaz. E-ticaret yapılabilmesi için sanayi üretiminin canlılığını koruması lazım ama o tarafta işler hiç de iyiye gitmiyor. TÜİK verilerine göre Sanayi Üretim Endeksi ağustosta yıllık bazda yüzde 5,3 oranında daraldı. Şubat 2023'te -depremden bu yana en büyük düşüş- özellikle orta ve yüksek teknoloji sanayisinde üretim yüzde 11,5 geriledi. Ayrıca, ciro artışları da enflasyonun çok gerisinde yani reel olarak sektör ciddi kan kaybediyor. Mesela, e-ticarette büyük payı alan beyaz eşya ve küçük ev aletleri sektörüne bakalım. Ağustos ayında yıllık bazda yurt içi satışlarda yüzde 15,3; üretimde yüzde 13,4; ihracatta yüzde 4,3 azalış gösterdi. Sadece yüksek faize dayalı enflasyonu düşürme programı üretimi ve ticareti bitiriyor. Açıkça ifade edeyim: Sayın Bakan Şimşek uyguladığı politikalarda ısrar ederse sanayi sektörünün selasını okuyacak. Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; dün kötü günler yaşadık, bugün daha kötü günler geçiriyoruz, yarın çok daha kötü günlerle karşılaşmak üzereyiz. Büyük bir iflas ve işsizlik dalgası kapımızda. Allianz Trade'in son raporuna göre Türkiye'de iflas oranı geçen yıla göre yüzde 20 artacak. Yüksek finansman maliyeti ve ekonomik yavaşlama özellikle KOBİ'leri iflasın eşiğine getirmiştir. İnşaat, perakende ve hizmet sektörü iflas dalgasından en çok etkilenecek sektörlerin önüne geçiyor. Bu da milyonlarca çalışanın işsizlik riski altında olduğu anlamına geliyor. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun. TÜRKER ATEŞ (Devamla) – Türkiye ekonomisi, özellikle reel sektör son yıllarda finansmana erişimde ciddi sıkıntılar yaşıyor. Pandemi ve enerji krizinden sonra küresel talep hâlâ zayıf seyrediyor. Bu zorlukları aşmak için önlemler almak zorundayız. İktidarın sorunun ne kadar acil olduğunu idrak etmesini diliyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP sıralarından alkışlar)