Konu: | Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 3 |
Birleşim: | 11 |
Tarih: | 23.10.2024 |
MEHMET AKALIN (Edirne) – Teşekkürler Sayın Başkan. Değerli milletvekilleri, heyetinizi saygıyla selamlıyorum. Ülkemiz maalesef ki yanlış politikalar yüzünden başta ekonomik olmak üzere birçok krizle boğuşan bir ülke hâline geldi. İcra makamının plansız politikaları ve ekonomik istikrarsızlıklar vatandaşımızın cebini boşaltırken hayatını da her geçen gün zorlaştırmakta. Bu durum insanların temel ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çekmesine ve gelecek kaygısıyla yaşamak zorunda kalmasına yol açmaktadır. Son yıllarda yazboz tahtasına dönüştürdüğünüz ekonomi politikaları neticesinde yaşadığımız yüksek enflasyon, gelir dağılımındaki adaletsizliklere, gıdadan enerjiye, barınmadan ulaşıma kadar tüm temel ihtiyaçların vatandaşlarımızın erişemeyeceği fiyatlara yükselmesine, yükselen kira fiyatlarına ve işsizlik oranlarının sürekli artışına neden olarak halkımızın günlük yaşamını sürdürülemez hâle getirmektedir. Peki, icra makamı bu duruma neler söylüyor? “Altı ay uyuyun.” diyor, sonra “Enflasyonla mücadele sizin evinizde başlar.” diyor. Sonra ne diyor? “Faiz sebep, enflasyon sonuç.” diyor. Sonra ne diyor? “Porsiyonlarınızı küçültün.” diyor. Bu gibi absürt ifadelerle milletin derdini görmezden gelerek sadece günü kurtarmaya çalışan politikalarla vergi avcılığı yapmakta, vatandaşın sırtında varlığını sürdürmeye devam etmektedir. Değerli milletvekilleri, kira fiyatları, özellikle büyük şehirlerde çalışan orta ve dar gelirli aileler için tam bir kâbusa dönüşmüş durumdadır. İnsanlar bir evde oturmak için gelirlerinin yarısını, hatta daha fazlasını kiraya ayırmak zorunda kalmaktadır. Üstelik barınma hakkı anayasal bir hak iken Hükûmet bu hakkı korumak adına maalesef, ciddi adımlar atmamakta, yapılan göstermelik düzenlemeler ne yazık ki kalıcı çözüm olmaktan ziyade yarayı bir süreliğine sarıp kanamayı gizlemeye çalışan tedbirlerden ibarettir, tıpkı daha önce yapılan yüzde 25 kira sınırlaması gibi. Dün yüzde 25 gibi yapılan suni müdahaleler bugün birçok ev sahibini ve kiracıyı en üst seviyeden mağdur etmektedir. Ceremesini ise ağır işleyen mahkemelerimiz sonucunda, yine vatandaşlarımız çekmek zorunda bırakılmıştır. Mesela, büyük şehirlerde bu yaşanan durumlardan dolayı tahliye davaları yaklaşık üç yıllık bir süreye çıkmıştır. Yanlış politikalarınızla halkımıza yaşatmış olduğunuz bu ekonomik krizin sonunda üç yıl gibi zamanlaması manidar bir mahkemede geç gelen adalet maalesef hakkaniyeti aratan bir adalet olacaktır. Bugün ev sahiplerinin neredeyse tamamı evlerini kiralarken kiracıdan tahliye taahhütnamesi talep etmektedir. Peki, neden tahliye taahhütnamesi talep etmektedirler? Çünkü ev sahipleri ne adalete inanıyor ne de sizin ekonomiyi düzelteceğinize. Bu durumun sonucunda kiracılar da evlerinde herhangi bir güvence olmadan “Ne zaman çıkartılırım?” korkusuyla yaşamak zorunda bırakılıyor. Bu hem ekonomik istikrarsızlığı artırıyor hem toplumsal adaletsizliği derinleştiriyor hem de kardeşçe yaşamı yok ediyor. Her alanda olduğu gibi bu alanda da sorunların çözümünden ziyade her zaman bu millete yeni bir problem yaratıyorsunuz diyor, Genel Kurulu ve aziz Türk milletini saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)