GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE MERSİN MİLLETVEKİLİ ALİ RIZA ÖZTÜRK'ÜN; AVUKATLIK KANUNU İLE HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ, SİVAS MİLLETVEKİLİ HİLMİ BİLGİN VE ÇANKIRI MİLLETVEKİLİ İDRİS ŞAHİN İLE 8 MİLLETVEKİLİNİN; 1136 SAYILI AVUKATLIK KANUNU, HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU VE 3568 SAYILI SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ, ERZURUM MİLLETVEKİLİ OKTAY ÖZTÜRK'ÜN; HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU İLE AVUKATLIK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ SS444
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:17.04.2013

SENA KALELİ (Bursa) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşmekte olduğumuz 444 sıra sayılı Tasarı'nın 8'inci maddesi üzerinde vermiş olduğumuz önergeyle ilgili söz almış bulunuyorum. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Sözlerime başlarken 8'inci Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ı 20'nci ölüm yıl dönümünde ve Doktor Ersin Arslan'ı 1'inci ölüm yıl dönümünde rahmetle anıyorum. Ayrıca, köy enstitülerinin 73'üncü kuruluş yıl dönümünü kutluyor, birçok ülkeye örnek olan, üretirken öğreten, öğretirken üreten Anadolu'ya özgü modelin kaos ortamındaki eğitim sistemine ışık tutmasını diliyorum.

Değerli milletvekilleri, etik değerlerden, hukuktan, adaletten söz etmek kolay ama uygulamak zordur. Tasarının 8'inci maddesiyle Hâkimler ve Savcılar Kanunu'nda mali hakları düzenleyen 50'nci maddeye bir paragraf eklenmekte ve yurt dışında görevlendirmelerle ilgili kira yardımı konusu düzenlenmektedir. Ancak, söz konusu adalet olunca yalnızca yurt dışındakilerin değil ülke içinde görev yapanların da mali haklar, güvenlik ve çalışma koşullarının terazinin dengesini bozmayacak şekilde hakkaniyetle gözetilmesi gerekir. Çünkü, Voltaire'in de dediği gibi "İnsanlığın en güzel görevi adalet dağıtmasıdır." Ancak, yaşadıklarımız da göstermiştir ki ne çıkartılan yasalar ne ismi saray olan adliyeler ne de mali ve sosyal haklar adaleti ve yargı bağımsızlığını sağlamaya yetmiyor. Adaletin sağlanması için bunların yanında yargı bağımsızlığına, temel hak ve özgürlüklere, eşitliğe, hoşgörüye, vicdana ve ahlaka da ihtiyaç vardır. Adaletin olmadığı yerde en ağır cezalar da uygulansa, toplum bilinçli de olsa insanların yanlış yapmaktan caydırılması çok zordur. İnsanoğlu güce, gösterişe taptıkça adaleti kendisi ortadan kaldırmış oluyor. Asıl niyetini kendinden ve ötekilerden saklayanlar, kendine itiraf etmekten utanacak düşünce ve hedefleri olanlar çıkar peşinde olanlarla ittifak kurar, çoğunluk elde ederler. Ne kadar çıkarcı bir o kadar da bir şeylerin gereksinimi içinde iseniz aklınız size birçok gerekçe hazırlar. Böylece, çoğunluk desteği herkesin yeteneğini, yapacağını, ihtiyacını saptayacak yetkiyi devralır. Kolay olan, sisteme dâhil olmaktır. En ilkel din ve inanışlarda evrensel aklın arınmışlığı vardır. Aklı bilmeyenin vicdanı da, ahlakı da, adaleti de olamaz. Bu tür insanlar plansız, danışma gereği görmeyen, çok bildiklerine inanan hâlleriyle pratik çözümleri olduğuna ve çağı yakaladıklarına kendilerini de, çevrelerini de kolayca inandırır; doğayı, sistemi, adaleti dönüşü olmayan yola sokarlar.

Objektivist düşünür Ayn Rand bu durumu şöyle özetlemektedir: Herhangi bir hükûmetin tek kozu suçluların tepesine binmektir. Bunun için de uygulanamayan yasalar ve yönetmelikler çıkarılır. Ortada yeterli sayıda suçlu ve suç yoksa o zaman onları yaratmak gerekir. O kadar çok şeyi suç olarak ilan edersiniz ki insanların yasaları ihlal etmeden yaşaması mümkün olamaz. Ama, çıkarılan yasalar uyulamaz, uygulanamaz, nesnel olarak yorumlanamaz şeyler ise o zaman bir ülke dolusu yasa ihlalcisi yaratırsınız. Ondan sonra da yasayı istediğinize uygular, suçluluktan para ve güç kazanmaya başlarsınız.

Ülkeyi kendine oy verenden ibaret sayan anlayış bir tarafı cezalandırırken diğer tarafı ödüllendirerek adaleti sağlayamaz, iktidarınızı ve hükümranlığınızı adaletsizliğinizle beslersiniz. Sistem ve oyun budur. Ne yazık ki bu oyunu oynayamıyorsanız çağın gerisinde kalmakla ve marjinallikle suçlanırsınız. Yine de en doğru yol, bildiğiniz en kısa yoldur. Adalet geç de olsa vardır, ilahi adalet de gününü bekler.

Bu düşüncelerle saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)