GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:3
Birleşim:12
Tarih:24.10.2024

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA MESUT DOĞAN (Ankara) – Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. Sözlerime başlarken dün TUSAŞ’a yönelik gerçekleştirilen hain terör saldırısını lanetliyorum. Şehitlerimize Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır, yaralılara da şifalar diliyorum. Değerli milletvekilleri, hepimiz bu Gazi Meclise girerken bizleri karşılayan, gece gündüz güvenliğimizi sağlamak için yorulan polis arkadaşlarımızla birlikte mesai yapmaktayız. Bizler burada insanca yaşamın mümkün olduğu huzurlu bir Türkiye'nin inşası için çalışırken onlar da bizim güvenliğimiz için yeri geldiğinde saatlerce beklemektedirler. Peki, daha dört ay önce Meclisimizde görev yapan bir polisin intihar ettiğini kaç kişi duydu? Eğer şu dakikalarda bir polis daha canına kıymadıysa ocak ayından bu yana intihar eden 54 polisten yalnızca biriydi o kardeşimiz. Polis intiharları Emniyet teşkilatında gittikçe büyüyen sorunların gün yüzüne çıktığını göstermekle kalmayıp aynı zamanda toplumun önemli bir kesiminin içinde bulunduğu sosyal krize işaret etmektedir. Polislerimiz yıllar süren özverili çalışmalarını ne yazık ki giderek ağırlaşan koşullar altında sürdürmek zorunda kalmaktadırlar. Uzun çalışma saatleri, mesai karşılığında hiçbir ek ücret almamak ve adaletsizliklerle dolu atama ve yer değiştirme uygulamaları onların sabrını tüketen bir boyuta ulaşmıştır. Amirlerin uyguladığı psikolojik baskılar ve artan mobbing vakaları teşkilatın iç huzurunu yerle bir etmektedir. Bırakın toplumun huzurunu sağlamayı, polislerimiz kendi içlerinde huzursuzlukla maalesef boğuşmaktadırlar. Bir çınar bile köklerinden zarar görürse devrilir. Aile de bir insanın ve bir toplumun köküdür. Ancak, polislerimizin aile bütünlükleri Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliği’ndeki eksikliklerle bozulmakta, keyfî uygulamalarla parçalanmaktadır. Öte yandan, on iki-otuz altı saatlik çalışma sisteminin yasal zemine oturtulmaması, yerel yöneticilerin keyfî uygulamalarına maruz kalmaları onların fiziksel ve ruhsal sağlığını tehdit etmektedir. Elbette bu koşullar altında çalışan bir insanın yaşam enerjisinin yüksek olması asla düşünülemez. Bir başka ağır yük ise ikinci kez şark görevi. Daha önce bir kez bu zorlu görevi yerine getiren Emniyet mensuplarımız, şimdi tekrar ikinci şark görevine gitmeye zorlanmaktadırlar. Kimi personel şark görevini hiç yapmazken kimilerinin ikinci kez bu zorunluluğa mecbur bırakılması iç barışı bozan büyük bir adaletsizliktir. Ne yazık ki bu gerçekler karşısında hâlâ Emniyet teşkilatının sorunlarına kalıcı çözümler üretilememekte, polislerimizin talep ettiği haklar göz ardı edilmektedir. Ankara Milletvekili olarak şahsım tarafından konuyla ilgili verilen soru önergesi, üzülerek ifade ediyorum ki, ilgili Bakanlık tarafından cevapsız bırakılmıştır. Değerli arkadaşlar, polislerimizin canına kıymasına neden olan sadece bu ağır çalışma koşulları değildir; artan hayat pahalılığı, ekonomik zorluklar, sosyoekonomik sorunlar ve kişisel sıkıntılar bu ağır tabloyu tamamlamaktadır. Kurtuluş kapısı olarak görülen bahis ve kripto pek çok meslekte olduğu gibi Emniyet teşkilatında da bir tufan misali ağır hasarlar bırakarak büyümektedir. İntiharların en önemli nedenlerinden biri olarak görülen geçim sıkıntısı kumar bağımlılığı ve kripto gibi yalancı çözümlerle birleşince daha da büyük trajedilere neden olmaktadırlar. İktidar, fedakârlıkla çalışan Emniyet mensuplarının sesine kulak tıkamamalı, sorunları halı altına süpürmemelidir. Biliniz ki kendi iç huzurunu sağlayamayan bir polis toplumun huzurunu temin edemez, kendi hayatında sorunlarla boğuşan bir polis vatandaşın sorunlarına asla çare olamaz. İktidar, bu milletin güvenliği için omuzlarında ağır yük taşıyan polislerimizin feryadını duymalı, artan intihar vakalarının karanlık gerçeğiyle yüzleşmelidir; intihar eden her bir polisimizin yalnızca birer istatistik değil aynı zamanda kaybedilen bir insan, yıkılan bir hayat, dağılan bir aile olduğunu unutmamalıdır. (Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı) BAŞKAN – Buyurun, tamamlayın. MESUT DOĞAN (Devamla) - Eğer iktidar sokakları huzurlu, toplumu güvende hissettireceğini söylüyor ise polislerimize mutlaka sahip çıkmalı, sorunlarını çözüme kavuşturmalıdır. Zira polislerimize sahip çıkmak sokaklarımıza sahip çıkmaktır. Polislerimize sahip çıkmak vatandaşlarımızın kendini güvende hissetmelerini temin etmektir çünkü polislerimize sahip çıkmak sokakta yürüyen kadınları, uyuşturucu batağına düşen gençlerimizi korumak ve onlara sahip çıkmaktır diyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)