GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU İLE BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TASARISI VE MERSİN MİLLETVEKİLİ ALİ RIZA ÖZTÜRK'ÜN; AVUKATLIK KANUNU İLE HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ, SİVAS MİLLETVEKİLİ HİLMİ BİLGİN VE ÇANKIRI MİLLETVEKİLİ İDRİS ŞAHİN İLE 8 MİLLETVEKİLİNİN; 1136 SAYILI AVUKATLIK KANUNU, HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU VE 3568 SAYILI SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ, ERZURUM MİLLETVEKİLİ OKTAY ÖZTÜRK'ÜN; HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU İLE AVUKATLIK KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN TEKLİFİ SS444
Yasama Yılı:3
Birleşim:93
Tarih:17.04.2013

ENGİN ÖZKOÇ (Sakarya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; "iki dudağının arasında" hepinizin bildiği, tanıdığı bir sözdür. Bazen şöyle ifade ederler, birisini işten çıkartmak istediği zaman derler ki: "Onun iki dudağının arasındadır, işten çıkartmak isterse kapının önüne koyar." 

Geçenlerde milletvekili arkadaşlarımızla beraber Silivri'nin askerlerinin arasından geçerek o herkesin televizyonlarının başında görmek istemediği manzaraların arasında sıralara oturduk. Yargıçlar yerlerini aldılar ve bizler hâkimlerin ve yargıçların iki dudağının arasında, mahkûmların oturduğu yerlere bakmaya başladık. Birisi kalktı, mikrofonu eline aldı ve dedi ki: "Sayın Başkan, ben niçin burada yıllardan beri tutulduğumu bilmiyorum. Bana diyorlar ki: `Anayasa'yı zorla kaldırmaktan seni yargılıyoruz.' Ben Anayasa'nın ne anlama geldiğini bilmiyorum. Bana diyorlar ki daha sonra `Hükûmeti yıkmaktan.' Ben bu hükûmeti kuranlara oy verdim, neden ben bunları yıkayım onu da anlamış değilim." Bu adam o hâkimin ve yargıçların iki dudağının arasında. Hemen onun yanında bu ülkenin ordusunu yöneten Genelkurmay Başkanı oturuyor. O da yargıçların ve hekimlerin iki dudağının arasında.

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yargıç mı hâkim mi, karar ver (!)

ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - O da yargıçların ve hâkimlerin iki dudağının arasında. O da bu ülkenin ordularını yönettikten sonra, bu ülkeye Genelkurmay Başkanlığı yaptıktan sonra kendisinin niçin yargılandığını bilmeyen ve "Bu hükûmete oy verdim, ben niçin buradayım?" diyen birisiyle aynı yerde, aynı sıralarda, bir başkanın iki dudağının arasında yargılanmak üzere kaderini bekliyor.

Değerli milletvekilleri, daha sonra bir başka sanık kalkıyor, diyor ki: "Ben tam yirmi gün öncesine kadar hükûmeti devirmekten değil devleti yıkmak suçuyla yargılandım. Yirmi gün öncesinde benim önüme 2.700 sayfalık bir suçlamayla gelip dediler ki `Şimdi seni hükûmeti yıkmak suçundan yargılıyoruz.' Tam beş yıl boyunca başka bir suçtan yargılandım ama şimdi `Seni başka bir suçtan yargılıyoruz.'"

Değerli arkadaşlar, eğer siz birilerinin iki dudağının arasındaysanız?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Ya, vicdan da var, karar da var, dosya da var, iki dudağın arasında olur mu her şey ya?

ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Gerçekten öyle mi? Birilerini tam beş yıl boyunca devleti yıkmaktan yargılayıp, ondan sonra, beş yıl sonra "Beş yıl içinde yargıladığımız şeyden vazgeçtik, seni şimdi başka suçtan yargılıyoruz." demek vicdan mıdır Sayın Vekilim? Siz bunu vicdana sığdırabiliyor musunuz?

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Yıkmaya teşebbüs etmediler mi?

BAŞKAN - Beyler, lütfen?

ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Siz, şimdi, ondan sonra, beş yıldan beri yargıladığınız bu insana bir hâkimin iki dudağının arasında "Hükûmeti yıkmaktan yargılıyoruz." demeyi kendinize vicdan muhasebesi olarak görüyor musunuz ve bunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliyor musunuz?

RECEP ÖZEL (Isparta) - Yargılayan biz miyiz?

BAŞKAN - Arkadaşlar?

ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Demek ki değerli arkadaşlarım, şimdi gülümseyen suratlarınıza bakarak söyleyebiliyorum ki, bir gün o sıralarda oturursanız iki dudaklarının arasında yargılananlar sizler olabilirsiniz.

YILMAZ TUNÇ (Bartın) - Darbeye teşebbüs edersek yargılayın.

ENGİN ÖZKOÇ (Devamla) - Bunu sizin vicdanlarınıza bırakıyorum.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)